Zehra SÜRMELİ'den: Özgül Öğrenme Bozukluğu
Röportaj - Sedat Memili
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları...
Herkes aynı şeyleri söylüyorsa, hiç kimse, hiç bir şey söylemiyor demektir. Dünyayı, söyleyecek, değişik, görüş, buluş ve araştırmaları olanlar aydınlatmıştır.
Türkiye'de ilk kez, Disleksi'yi "Özgül Öğrenme Bozukluğu" genel tanısının altında kategorize ederek inceleyen ilk kitap Adana'da Akademisyen Yayınları'ndan Zehra Sürmeli imzası ile yayınlandı.
Bu hafta elime bir kitap geçti. Hayatını eğitime adamış bir öğretmen, Zehra Sürmeli'nin çalışmalarını içeren kitabın adı: Özgül Öğrenme Bozukluğu.
Zehra'yı uzun yıllardan beri tanırım. Şaka değil, 50 yıldan uzun zamandan beri bilirim. Ailemden biri olmuştur. Her zaman, dikkatli, gözlemci, araştırmacı ve çözümleyici bir yapısı vardır. Hiç yürürken görmedim, hep koşuyordu. Tek rakibi zaman olan Zehra'nın uzun zamandan beri bir konuya yoğunlaştığını biliyordum ama hangi konu olduğunu bilmiyordum. Kitabı elime tutuşturunca anladım; Özgül Öğrenme Bozukluğu üzerinde çalışıyormuş.
*Zehra, bu kitabı yazma ihtiyacı neden doğdu?
Sedat Abi, biliyorsun ben uzun yıllar öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Her öğretmen gibi binlerce çocuğum oldu. Hiç birinin de benim çocuklarımdan farkı yoktu...
*Zehra bazen öğrencilerine çocuklarından daha fazla zaman ayırdığını ben biliyorum...
Doğrudur. Ama şu gerçeği görelim. Çocuklarım benim çocuklarımdır. Fakat öğrenciler, bana teslim edilmiş çocuklardır. Bir anne babanın çocuklarını emanet ettiği insan ayrıcalıklıdır. İşte bu ayrıcalıklı olma durumu beni sorumlu kılar.
*Peki kitap konusuna devam...
Öğretmenliğimde şöyle bir olayla karşılaştım: İlk kez girdiğim bir sınıf. Bir öğrenci üç beş yıldır sınıf geçemiyor. Aynı ikinci sınıfta. Çocuğu gözlem altına aldım. "Bu okuma bilmiyor" dediler. Çocuğa bir metin verdim, gerçekten okuyamadı. Sonra şunu fark ettim. Eğer çocuk o metni bir kez okunurken dinlese, ezberinden eksiksiz okuyabiliyor. Esasında çocuğun, sadece okuma öğrenme güçlüğü var. Matematik, görsel, işitsel bütün yetenekleri tam. Tabi ki bu olay benim ufkumu açtı. Einstein'in bile bir tür, öğrenme güçlüğü çeken insan olduğunu öğrendim. Newton'da bile aynı rahatsızlık vardı.
Eğer Einstein ülkemizde yaşamış olsaydı dünya dahisi olabilir miydi? İşte bunda hepimizin sorumluluğu olduğunu düşünerek, insanları sosyal hayatın dışına itmeden hayata kazandırmanın görevimiz olduğuna inandım.
Okullarda çocukları gözlediğimde bazılarının öğrenme güçlüğü çektiğini gördüm. Ve şunu fark ettim, bir çocukta diğerlerine göre bir farklılık görülüyorsa hemen bir etiket yapıştırılıyor: Disleksi.
Disleksinin anlamını bilmeden herkes aynı tanıyı koyuyor. Tabi tanı yanlış olunca, teşhis ve tedavi de yanlış oluyor ve böylelikle gözümüzün önünde binlerce çocuğun yaşamı karartılıyor. O zeki çocuklar, basit ve giderilmesi kolay aksaklıklar yüzünden maalesef sosyal hayattan koparılıyor.
*Biz kağıt mendili selpak markası ile tanıdık. Selpak, kağıt mendil ile özdeşleşti. Bakkala gidiyoruz, bir selpak ver diyoruz o da başka bir marka veriyor ama aldırmıyoruz. Herhalde Özgül Öğrenme Bozukluğunun disleksi ile özdeşleşmesi bunun gibi bir şey
Evet. Oysa, Özgül Öğrenme Bozukluğu genel bir tanımlamadır. Bu genel tanımlamanın alt kategorileri vardır, disleksi bu kategorilerden biridir.
*Nedir o kategoriler?
Şu an dünyada kabul edilen kategoriler şunlardır
- İşitsel İşlem Bozukluğu
-Matematik Bozukluğu ( Discalculi)
-Yazılı Anlatım Güçlüğü ( Disgrafi)
- Sözsüz Öğrenme Güçlüğü (Dispraksi)
- Görsel Algısal / Görsel Motor Açığı
-Disleksi
Görüldüğü gibi, "Disleksi", "Özgül Öğrenme Bozukluğu" diye tanımlanan bütünü oluşturan altı parçadan biridir.
*Bu kitap neyi anlatıyor?
Adını saydığım bu bozukluklar birbirinden bağımsızdır. Bu rahatsızlıkları nasıl anlayacağız, belirtileri nelerdir? Anladığımızda ebeveyn olarak ne yapmalıyız? gibi konuları anlatmaktadır.
*Hedef Kitle?"
Esasında toplumda yaşayan herkesi ilgilendiren bir konudur. Çünkü ülkemizde yaşayan her insanın çevresinde "Özgül Öğrenme Bozukluğu" yaşayan bir veya bir kaç kişi vardır. Ama ben öncelikle, ebeveynler, ilk okul öğretmenleri ve aba sınıfı öğretmenlerinin mutlaka bu kitabı okumasını öneriyorum.
TÜRKİYE'DE İLK DEFA
Bu kitabın en büyük özelliği Disleksi'yi Özgül Öğrenme Bozukluğu genel şemsiyesi altında kategorize eden ilk yayın olmasıdır.
*Kitabı nereden bulalım?
"Çalışmamı Akademisyan Kitapevi yayımladı. Kitapçılardan, yayınevinden ve internet sitelerinden temin etmek mümkün."
*Zehra seninle bu sohbet bitmez. senden yeni yayınlar için söz istiyoruz. Son olarak ne diyeceksin?
www.kucuksaat.com'a yayın hayatında başarılar diliyorum. Sözüm olsun, Allah ömür verirse, çalışmalarımdan önce siz haberdar olacaksınız. Şüpheniz olmasın. Teşekkür ediyorum.
ZEHRA SÜRMELİ KİMDİR
Zehra Sürmeli Kimdir: Özgeçmişinde doğum yeri (Ankara 1965), yazıyor. Esasında o, Torosların denize bakan yanının yani Çukurova'nın bir evladıdır. İlk ve Orta eğitimini Mersin'de yapmış olsa bile Adanalıdır. Hem öğretmen hem de öğrenci olarak, parlak bit yaşamı vardır. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Ana Bilim Dallarını bitirmiş ve ardından Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimlerinde Yüksek Lisansını ve Brüssels Capital Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında doktorasını tamamlamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim okullarında uzun yıllar öğretmen ve yöneticilik yapan Zehra Sürmeli Süleyman Demirel Üniversitesinden "Aile Danışmanlığı" eğitimi almış, özel öğrenme problemleri olan çocuklarla ilgili çalışmalarını sürdürmektedir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.