Yıldızlar, ellerimizle gökyüzüne astığımız avizeler kadar yakın…

Hangi çocuk elini uzatıp da yıldızları avuçlamamış… Hepsi bir ninnilik yol kadar yakın.

Uzaklıklarını kaybeden gezegenler kapı komşumuz olmaya başladı.

İnsana uzak, kendinden başka ne kaldı ki…

Bu kanıya nereden vardığımı anlatayım.

Zehra Sürmeli,bir dosya getirmişti. “

Zehra yaklaşık 55 yıldır hem benim hem de ailem özellikle çocuklarım için çok değerli bir kişidir.

Aile Dizimi Terapisi” hakkında… Konu benim için çok yabancıydı.  İlgili olmadığım, benim dışımda bir konu… Bir müddet dosyayı okumadım. Geciktirdim. Bir ara dosyayı okumaya başladım… Okuduklarıma inanamadım.

Dosya, benim kendi içimde yaşadığım, ancak nedenini bir türlü kavrayamadığım konuları içeriyor.

Kitap, kendimle yüzleşmeye bile cesaret edemediğim beni anlatıyor.

Çok yakın bildiğim ve duygusal yoğunluk esnasında benimle sırrını paylaşan seni anlatıyor.

Gözlediğimiz zaman neden böyle yaptığına anlam vermediğimiz ortak dostumuzu anlatıyor.

Dosya, beni, seni, onu…

Kardeşimi, babamı, çocuklarımı dostlarımı anlatıyor…

Dosya, Evliya Çelebi gibi dağları, ovaları, nehir ve gölleri, coğrafyayı değil, insanın kendi ruhunda yaptığı yolculuğu anlatıyor.

Dosya kısa zamanda bir kitaba dönüştü.

Kitap olarak elime geçti. Çok mutlu oldum.

Önsözünde şahsıma teşekkür edilmiş olması da beni ayrıca gururlandırdı.

Dosya olarak okuduğum eseri, kitap olduktan sonra da okudum.

Yıldızları bir el uzatmalık yaklaştıran insan hala kendine çok uzuk.

Zehra, Geçmişin Gölgesi’nde alt başlığıyla incelediği Aile Dizimi terepisi kitabı ile insanlığa büyük bir hizmette bulunmuş.

Bugünü yaşayan “Ben”in, geçmişte kimlerle nasıl bir bağım olduğu konusunda derin analizler içeriyor. Zehra Sürmeli:

“Aile Dizimi terapisi” bireylerin ve ailelerin geçmişten gelen travmalarını, bilinçaltında yer etmiş duygusal yüklerini ve karmaşık ilişki dinamiklerini anlamalarına yardımcı olan güçlü bir terapi yöntemidir.(…)

Bu terapi yöntemi, aile sistemini bir bütün olarak ele alır ve aile üyeleri arasındaki görünmez bağları, rollerin ve ilişkilerin dinamiklerini ortaya çıkarır. Bu sayede,  bireylerin yaşamlarından tekrar eden sorunların köküne inilir ve bu sorunların çözümü için yeni yollar açılır…”

Diyor.

Kitap baştan sona,  geçmişin gölgesinin, hayatımızı nasıl etkilediği konusunda değerlendirmelerle dolu…

Paylaşımcılık, dayanışma, alkol düşkünlüğü ya da düşmanlığı, kumara yakınlık veya uzaklık, sanata, edebiyata merakımız daha onlarca özelliğin geçmişimiz ile bağlantı arasında bir köprü kurmaktadır.

Evet, bireysel olarak yaşantımız ile geçmişte var olan aile bireyleri arasında bir köprü…

KİMİN HAYATINI YAŞIYORUZ?

Bazen kendi kendime, yaşadığım hayat bana mı ait diye düşündüğüm çok olmuştur. Mistik anlamda kader denilen karşılaştığım olaylar, hayatım için bir zorunluluk mu? Zehra Sürmeli kitabında bu konulara yanıt arıyor ve kitabın amacını şöyle tanımlıyor:

“Hepimiz bir yaşam yolculuğundayız

Bugün burada yaşadığımız hayat kontrolümüzde mi yoksa ‘Geçmişin Gölgesinde’ devam eden bir süreç mi?

Yaşadığımız kendi hayatımız mı, yoksa başkalarının hayatını mı yaşıyoruz?

Şimdi ‘Biz’ bir hayalin peşinden gideceğiz.

Bu hayalin sonunda ulaşacağımız yerde zihnimizin labirentlerinde, anılarımızın derinliklerinde dolaşacağız.

Ulaştığımız yerde şunu göreceğiz: Ben kimin hayatını yaşıyorum?

Bu kitap bu yolculuğun farkındalık hikâyesidir.”

Bu güzel çalışma Kitap Ağacı yayınları tarafından basılmış ve dağıtılmıştır.

 Kitap Temini: 0 534 978 1973 numaralı Watsap Hattına sipariş verilmektedir.