Yeni Dünya, Eski İnsan
Malta eriği olarak da bilinen Yenidünya Akdeniz iklimine özgü iri çekirdekli, sarı ve mayhoş tadında meyvedir. Saklama koşulları ideal ortamlarda bile çok çabuk bozulduğu için bunun yanında % 60’nın çekirdek olması dolayısıyla çok popüler bir tür değildir.
Geçen gün manavda etiketini 120 TL olarak görünce gözlerime inanamasam da düş görmüyordum. Arsız bir bitki olarak kıyı bölgelerinde hemen hemen her evin bahçesinde mevcut olduğu için de ekonomik olarak kayda değer olmasa da konjonktüre bağlı olarak hak etmediği değeri gördüğü de oluyor. Fahiş fiyat konusunda sürekli denetim eksikliğinden şikâyet edilse de biz tüketicilere de önemli görevler düşmektedir. Üreticinin kazanmadığı, sürekli el değiştirmesi sonrasında aracıların vahşi bir şekilde köpürterek kârlarına kâr kattıkları bu düzene dur demek kanunla, yasayla ve talimatla olmaz sadece bilinçli tüketici ile gerçekleşecektir.
Zihnim bütün bunlarla meşgulken kuzenimden gelen habere ister tesadüf isterseniz tevafuk deyin şaşırmadım dersem yalan olur. Bahçesinde bulunan bir adet Yenidünya’nın toplanması gerekiyormuş ve benden yardım istiyordu. Bitişikteki bahçeden girerek sarkan dallardan tam toplamaya başlamış ki bir sesle irkildim! “Beyefendi onları toplamak için izin aldınız mı?” her mahallenin namus bekçisi durumunda olan ve kendisine durumdan vazife çıkaran amcamız öyle sevimsiz, hoyrat, bedbin, çiğ bir üslupla bunu ifade ediyordu ki direkt küfür etseydi ancak bu kadar zoruma giderdi. Ben kendisiyle polemiğe girmemek adına gerekli müsaadenin alındığını ifade etsem de bir kere hızını alan amcamız sürekli söylenerek zorluk çıkarmak adına elinden gelen ne varsa ardına koymadı. “Bahçemden çık ile başlayıp, bahçeme sarkan dallarda ki meyveleri toplama(!)ya varıncaya kadar” bir sürü laf ederek seviyeyi oldukça düşürse de cevap vermedim. Ben alttan aldıkça o zeytinyağı gibi sürekli üste kalarak tacizlerini sürdürdü. Olaya kuzenimin müdahalesi bile hızını kesmeye yetmedi ve sonunda kaybeden kendisi oldu. İnsanca bir tutum ve tavır ortaya koymuş olsaydı, en azından göz hakkı olarak ona da pay verebilirdim, fakat üslup ve tavrı dolayısıyla bu eski adam Yenidünyalardan mahrum kaldı.
Sonuç olarak; komşunun ne kadar önemli olduğunu bu olayla daha iyi anlamış oldum. Yıllardır kapı komşusu olan ve bir ayağı çukurda olmasına rağmen komşuluk hakları konusunda bu kadar cahil olmasına sadece üzüldüm. İnancımız, komşuyu mirasçı tayin edecek seviyede iken ortaya konan bu tutum yeni dünyada, eski insanların misyonunu tamamladığı ve artık sahneden çekilme zamanı geldiğini göstermesi açısından ibretlik bir vesika nitelinde olmaktadır. Bunu yaparken de bu gök kubbede hoş seda bırakmadan göçüp gitmek ne hazin bir sondur!
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.