Yazar mısın, Pazar(lama)cı mı?
Yüksel Mert'in haberi
Mertçe İzlenimler(3)
Tuyap Çukurova 14.Kitap Fuarı bütün güzelliğiyle devam ediyor…
ÜÇ GÜNDE 450 KİTAP
Adana Büyükşehir Belediyesi Altınkoza Standında Günde 150 Kitap olmak üzere üç günde 450 kitap imzalayarak süremi tamamladım. Teşekkürler Büyükşehir Belediyesi Kültür Ekibi, Teşekkürler sağımdaki değerli yazar dostum Ahmet KAYTANCI, Solumdaki dünyalar iyisi Öğretmenim Özlem OĞUZTAN ve Tüm Yazar arkadaşlarım. Teşekkürler Kitaba gönül veren değerli okurlar.
HABERCİYİM
Yazarlığın ötesinde ben 23 yıllık televizyoncu, iyi bir gözlemci ve eleştirmenim. İyiye iyi kötüye kötü demek en öncelikli vazifemizdir.
ELEŞTİRİLERİM
Eleştiri olmazsa olmaz bir temel prensiptir. Eleştirisiz bir toplum uyumaya ve uyutulmaya mahkumdur. Ancak eleştirininde bir estetiği, özelliği, güzelliği, motivasyonu rehabilitasyonu olmalıdır. Sövgüye varan eleştirilerle hiç bir yere varamayız. Hiçbir güzel neticede alamayız.
HATA
Bir sitemsel hata yapıyoruz, bunu fuar yönetimi, yayıncılar, yazarlar, etkili, yetkili kişiler; çoksesli olarak hep birlikte düşünelim nerede hata yapıyoruz?
TÜCCAR KILIKLI YAZARLAR(!)
Hemen hemen bütün fuarlara katılan bu konuda ciddi tecrübeleri olan bir insan olarak gördüğüm tablo son derece irite, şık olmayan, ziyaretçileri tiksindiren, “Erdemli, sessiz sedasız sadece kitap imzalamak için orada bulunan güzel yazarları paranteze alıyorum.” tüccar kılıklı, zihniyetli yazarlar(!) demeye dilim varmıyor, insanların zoraki kitap dayatmaları yüzünden fuarcılık bitiyor, iyi insanlar zarar görüyorlar.
KİM BUNLAR?
Kim bunlar dediğinizi duyar gibiyim? Hiç kimse ile kişisel hesabım yoktur. Her insana her kuruma aynı mesafede duruyorum. 23 yıldan bugüne merkezinde İNSAN Olan bir programın yapım ve sunucuyum. Buyurun gezin fuarı gözlemleyin aynı olumsuz şeylere sizde ŞAHİT olacaksınız.
YAZARDAN KAÇIYORLAR
Örnek: Herhangi bir şöhretli, tanıdık, belediye başkanı, milletvekili, işadamı, bürokrat, teknokrat, aristokrat, sanatçı vs..kitap fuarına gelmekten, gönlünce, özgürce fuarını gezmekten, kitaplara bakmaktan içtinap ediyorlar. Adeta yazardan kaçıyor, görünmek istemiyorlar. Kurunun yanında yaşta yanıyor. “şimdi hazırlıksızım tekrar uğrayacağım!” vs..gibi gerekçelerle adeta stantlardan yazarlardan kaçıyorlar. Bu ve benzeri tablolara hep şahit oluyorum, oluyoruz ve oluyorsunuz…
SONUÇ:
Bu kadar sözden sonra başa dönecek olursak, “Her işin bir ehli her mesleğin bir piri vardır. İşi ehlinden mesleği pirinden soracaksın demişler. Pazar esnafına can kurban o işini mükemmel yapıyor. Peki sen kimsin kardeşim! Pazar esnafı mı yoksa yazar mı? Okuru kendi haline bırakalım. Özgür iradesiyle kararını versin. Sorarsa cevap verelim. Başkalarının hukukuna saygılı olalım.
Türkü Güzeliğinde Selamlar Sevgiler..
Mertçe Özel Haber
Adana/TÜRKİYE
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.