1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Yama ekibi, reklam, ekmek poşetleme ve üçgenler...
Yama ekibi, reklam, ekmek poşetleme ve üçgenler...

Yama ekibi, reklam, ekmek poşetleme ve üçgenler...

Halk olarak, ilan, reklam ve yama ekibine ne kadar para ödediğimizi bilmiyoruz… İlginçtir, poşetleme için ne kadar para ödememiz gerektiğini de bilmiyoruz…

A+A-

Tarım Bakanı, genelge yayınladı: “Ekmekler poşetlensin” dedi. Güzel.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız, açıklama yaptı: “Arkadaşlarımız konuyu inceliyor. Zaten hijyenik ortamda üretim yapıyoruz. Vatandaşa poşet içerisinde teslim ediyoruz. Zamanla yarışıyoruz. Maliyetinden vazgeçtik, takdir edersiniz ki 320 bin ekmeğin tek tek poşetlenmesi zaman sıkıntısını daha da sıkıntılı bir hale getirecektir…”  Küçüksaat.com.

 

ÜÇ BİLİNMEYEN

Bu haberi okuyunca kafamdan bilinmeyen değerler arasındaki matematiksel ilişkiler aklımdan geçti. Özellikle üç bilinmeyenli denklemler… Ya da üçgenler…

Ne alakası var? Bence de yok… Ama geldi işte…  

Üçgenlerin kenarları ile açılar arasında bağlantılar vardır.

Üçgenin bir kenarı yama ekibinin maliyeti olsun, diğer kenarı ise ekmek poşetleme makinesi… Şimdi bu iki harcamanın toplamı, diğer kenar olan ilan ve reklam giderlerinin yüzde kaçına tekabül eder.  Malumunuz üçgende iki kenarın uzunluğu toplamı her daim üçüncü kenarın uzunluğundan büyüktür.

Ama bu üçgen değil, “belediye bütçesi” olursa değişir.

Çünkü üçgende kenarlar arasındaki ilişkiyi matematik, bütçelerde ise bu ilişkiyi, masanın ayakları belirler.

Üçgende kenarlar arasında bir ilişki olması zorunludur ve vardır. ( Ben değil geometri öyle diyor)

Peki, kenarlara yerleştirdiğimiz bu değerleri biliyor muyuz?

Hayır bilmiyoruz.

Yani biz dediğimiz Adana halkı, bu oranı anlamak için, yamalık ekibinin maliyet değeri ile ilan ve reklam giderlerinin maliyet değerini bilmiyor ki, ekmek paketleme makinesi ile oranlasın.

 

TEPE NOKTASI VE TABAN

Ayrıca bir üçgenin kenarları sıradan kenarlar değildir.

Mesela bir üçgenin iki kenarı eşit olursa, bu uzunlukları tepe noktasının yeri belirler.

Ne demek istedik?

İkizkenarların birine A partisi diyelim, diğerine de B partisi… (Parti yerine ortaklık, arkadaşlık, dostluk, ittifak veya sözleşme şartları gibi sulandırılmış şeyler de düşünebilirsiniz)

A ve B Partisi, her konuda eşitlik isterler ise (Ki ikizkenar üçgen olmak bunu zorunlu kılar) yani birlikte uzamak isterlerse tepe noktası, taban kenarından uzaklaşır.

Yani tepede bulunan başkan, her iki kenarın gönlünü hoş tutmak için onları ne kadar uzatırsa, taban dediğimiz kenardan o kadar uzaklaşır… (İnanmazsanız cetvel ve pergeli alın ölçün)

Ayrıca bir ikizkenar üçgende kenarlar ne kadar uzarsa, taban kenarı o kadar kısalır.

Çünkü, kenarların çıkarları (uzunlukları) ile tabanın çıkarları (dedik ya uzunlukları) arasınbda ters orantı vardır.

ek1.jpg

YAZIKTIR: EKMEKLERİ PAKETLEYİN

Ben yıllarca belediye büfesinden ekmek alıyor (dum). Çünkü çok nefisti ve çok ve ucuzdu. e Gündelik normal yapılan ekmeğin dışında olan bütün ekmekler poşetler içindeydi. Tam buğday, kepekli, sandviç şeklinde olan, meyveli ekmekler vs.. Daha çok.. Hepsi poşetlerdeydi. Ayrıca, büfede alışveriş yapanlara poşet veriliyordu.

Büfenin verdiği poşette de eski başkan Hüseyin Sözlü’nün beyaz perde starı gibi fotoğrafı vardı. Güzel reklam.

Geçtiğimiz yılın Nisan birinde bir şaka yapıldı ve önce ekmeklerin çeşidi azaldı sonra da poşetsiz satılmaya başlandı. Büfelerde artık poşet bile verilmediğinden vatandaş, ekmekleri kucaklayarak taşımaya başladı. Bozuk parayı alıp veren görevli ekmeği de elleriyle vermeye başladı.

Sayın Başkan’a yanlış bilgi verilmiş. (Vatandaşa poşet içinde teslim ediyoruz” demiş. Hayır başkanım, doğrusu, ekmekler halka poşetle sunulmuyor. Sizin bundan haberiniz olmadığını düşünüyorum. 

Yaklaşık bir yıl oldu, ekmek büfelerinden ekmek almıyorum, alamıyorum…

 

Sayın Belediye yetkilileri.  Poşet yasağına dayanarak halka sağlıksız hizmet verilmez. Bunu benden iyi biliyorsunuz. Madem reklama da heveslisiniz. Ekmek alana bir bez torba verin. Üzerine de “Delikanlı Adanalı” fotoğrafınızı yapıştırın. Herkes memnuniyetle taşır.

ek2.jpg

BİLDİKLERİMİZ… BİLMEDİKLERİMİZ…

Bütün bunları yaşayınca ister istemez aklıma matematik ilişkiler geliyor.

Halk olarak, ilan, reklam ve yama ekibine ne kadar para ödediğimizi bilmiyoruz…

İlginçtir, poşetleme için ne kadar para ödememiz gerektiğini de bilmiyoruz…

Hem ödemeye gücümüz yeteni bilmiyoruz, hem de ödemeye gücümüz yetmeyeni bilmiyoruz…

Hem de şeffaf belediyelerde.

O nedenle soruyoruz; değerlerini bilmediğimiz bu kenarlar arasındaki ilişki nedir?

Yoksa ben şuna inanıyorum:

Belediyecilik “eşkenar üçgenle” temsil edilir ve bu kenarların adı devamlı değişir…

Sosyal, adil, ilkeli, şeffaf, kamu yararı, üretim odaklı vs…

Bunların hangisini kenar olarak seçerseniz seçin…

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.