1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Uzaylı’nın Klima Sorusu: “Soğutacağınız havayı neden ısıtıyorsunuz?”
Uzaylı’nın Klima Sorusu: “Soğutacağınız havayı neden ısıtıyorsunuz?”

Uzaylı’nın Klima Sorusu: “Soğutacağınız havayı neden ısıtıyorsunuz?”

Sedat Memili yazdı...

A+A-

Utarit gezegeninden Uzaylı bilim insanı bir dostumu davet ettim.

Şaşırarak bakmayın; Dostlarımın çoğu bu dünyalı değildir.

Adana’yı geziyoruz; Sabahtan başladık.

Dostum hem matematikçi hem de sosyolog…

Bir klima gördü. Sordu:

“Bu ne?”

 Klima?”

“Ne işe yarar?”

Sıcakta soğutur?”

Adına klima denilen makineye uzaylı aklıyla baktı:

Elini makinenin bir sağına bir soluna doğru yaklaştırdı.

“Yahu bunun bir tarafı ısıtıyor, diğer tarafı soğutuyor” dedi. 

Allah! Allah! Hiç düşünmedim.

Uzaylı kendince yandı söndü, vıyk… Vıyk… Car cur öttü ve:

“Şehrinizde kabaca üç yüz binden faza klima bir taraftan ısıtıyor, bir taraftan soğutuyor.

Sizde hiç akıl yok mu? Soğutacağınız havayı neden ısıtıyorsunuz?”

 

ÇOK UTANDIM

Bu soru karşısında çok utandım. Gerçekten üç yüz bin klima ile havayı ısıtıyoruz. İçimden: “İnşallah, klimalardan akan o mikroplu suların farkına varmamıştır” diye dua ettim.

Bir mühendis arkadaşım klima sularındaki mikropların çokluğu hakkında beni uyarmıştı.

Klima kullanmasını bilmeyen görgüsüz, sorumsuz ve diğer insanlara saygısı olmayanların kullandığı klimalardan akan su, insanların tepesine dökülüyor.

 

Belediyeler bu konuya duyarsız.

İnsan, caddede, kaldırımda gezerken, ya da evinin açıp penceresinde otururken saçına, başına kıyafetlerine klima suyu yağıyor…

Haydi insanımız sorumsuz ya da bilmiyor…

Belediyenin bu konuda görevi yok mu ya?

Belediye sadece yol ve kaldırım yapmakla değil, yaşam kalitemin düşmemesinden de sorumludur.

 

Uzaylıdan utandım.

Onu aldım, Çiçekli Köyüne komşu Karayusuflu Köyü’ne götürdüm.

Seyhan Nehri’nin kıyısında bir ağacın gölgesinde misafir ettim.

“Ne güzel işte yaşanacak şehir bu” dedi “Bu şehrinizi böyle modern ve yaşanır hale getirmişsiniz… Bakın ne güzel burada havayı ısıtan asfalt yok, klima yok, serinlik makinelerle değil, gölgelerle sağlanıyor”

 

Zavallı Uzaylı dostum, ağacına, kıyısına, böceğine, ekili tarlalarına dokunmadığımız köyü, kendi elimizle inşa ettiğimiz yerleşim yeri zannediyor.

 

Uzaylı dostumun aklına takılanı şöyle sorayım:

“Bilmem ne koin gibi alengirli işleri kuruş kuruş an be an takip edenler, şehrimizde kaç klimanın çalıştığını biliyorlar mı?”

Klima kullanımının usul ve esası var mıdır?

Varsa yetkililer uyuyor mudur?

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.