Ulusal gazeteciye sahip çıkmak demokratlık mıdır? Adana Milletvekilleri demokrat mı?
Adana ile alakalı ciddi haberler artık ilk önce ulusal medyada yayınlanıyor. Bu durum organik değil, haberin ilk önce yerel medyada yer alması gerekir. Ankara ya da İstanbul’daki gazetecinin Adana’yı bizim kadar bilmesi mümkün mü?
Adana gibi güçlü bir basın geleneğinin olduğu bir şehirde neden böyle oldu, oluyor?
Basit bir cevabı var, çünkü herkes biliyor.2016 yılında Adana, gazetecilik tarihi açısından çok önemli bir süreç yaşadı.
Gazetecileri içeri tıkıp, gazeteleri kapattıktan sonra, böyle bir ortamın doğması gayet doğal değil mi ? Bu süreçten sonra geride kalan gazeteciler ne kadar cesur olabilir? İbretlik sıra dayağını meydanda atan irade, her halde bugünleri elini ovuşturarak hesaplamışır.
İnanarak, iddialı bir cümle kurayım; son aylarda, Adana’yı seven herkesin kahrolmasına neden olan “Yeni Adana” gerçeğinin temelleri, 2016 yılı sonrası oluşturulan, etkisi kırılmış “Basınsız Adana” konseptiyle atılmıştır.
Ama olsun, artık başka alanlarda var,Instagram gazeteciliği.
Pozantı yolunda tır devrildi, Sarıçam’da anız yangını, sosyal medya fenomeni bir dürümü üç yudumda yuttu, lahmacun satan dayı müşterilerini azarladı, unlu mamülcü de hamamböceği görüntülendi…
Haklarını yememek adına; Instagram gazeteciliği başlığı altında, cesur haberlere imza atan arkadaşlarımızın da varlığından gurur duyuyorum.
Bu durumun eleştirisini tabii ki iktidara yöneltiyoruz. Bu fotoğrafın sebebi, iktidarın uygulamaları neticesindedir.
Ama ben esas meselenin muhalefet tarafında olduğuna inanıyorum.
Anlatayım.
Geçen haftalarda iki tane hanımefendi gazetecinin gözaltına alınmasına şahitlik ettik.
Ne olursa olsun, ne sebeple olursa olsun, bu iki hadise Demokrasimiz adına üzüntü vericiydi,savunulacak tarafı yok.
Özlem Gürses ve Nevşin Mengü’den bahsediyorum.
Kelepçe takılmak nasıl bir duygudur bildiğim için özellikle Özlem hanımın eli kelepçeli yürüyüşü başımı öne eğdirdi.
Çok ağır süreçler yaşamış bir gazeteci olarak,sıkılmadan söyleyebilirim ki, onların yerinde olmak bir yönüyle mutluluk da verici, yalnız kalmadılar, yalnızlık duygusu hissetmediler.
Muhalif unsurlar, özellikle- CHP’yi kastediyorum-destek açıklaması yapmaktan imtina etmediler.Allah razı olsun, ne kadar dua etsek azdır.
Bizim çok demokrat CHP Adana Milletvekilleri de sosyal medyadan paylaşım yapmayı ihmal etmediler. Ne kadar demokrat insanlar, ne kadar cesurlar, terör soruşturması geçiren gazetecilere, sahip çıkma konusunda hassasiyet gösterdiler.
Öyle mi acaba ?
Gerçekten gazeteciye mi sahip çıkıyorlar, yoksa anonimleşen bir durumun, riskli olmayan bir savunmanın unsurumu oldular?
Adana’da gazeteciler içeri tıkılırken, daha başka başka insan hakları ihlalleri ayyuka çıkarken, bir tane CHP milletvekilinin sosyal medya paylaşımı yaptığını siz gördünüz mü?
Buraya hemen bir dipnot atayım.
Kastım; Adana’da gazetecilerin yargılanma sonucunda, tutuklanma süreçleri ile alakalıdır ve eleştirim, mevcut milletvekillerinedir. Yargılama süreçlerinde ise, özellikle CHP Adana Milletvekilleri İbrahim Özdiş ve Zülfikar İnönü Tümer’in insancıl ve demokrat tavırları, bir ömür boyu zihnimde yer alacaktır.
Aslında ulusal gazeteciye sahip çıkmak bir yönüyle güçlünün yanında yer almak gibi de oluyor.
Bu nedenle o sahip çıkışları saygıdeğer ve muteber görmüyorum.
Yüzbinlerce takipçisi olan, ulusal etkisi bulunan gazeteciye sahip çıkmak, Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filminden bir replik ile söyleyeyim “kendisini riske atmayacak bir hakikati savunmakla” eşanlamlıdır.
Aslında önemli bir mevzu ya da dalmış olduk.
Yerel gazeteci olmanın zorluğu.
Buradaki kastım ekonomik değil.
Hukuk ve güvenlik eksenli bir zorluktan bahsediyorum.
Ulusal gazeteci nihayetinde, istemese de,bir bloğun sempatisini ve korumasını kazanıyor, yalnız kalma riski yok.
Cezaevinde bile bu durumun getirisinden faydalanıyor. Partiler, milletvekilleri, barolar, avukatlar, STK‘lar ziyaret etmek için sıraya giriyorlar.
Yerel gazeteci nihayetinde yalnızlığın dibini yaşıyor. Ona sahip çıkmak sadece yerel getiriye neden olduğu için, kurnaz politikacı da ona göre davranıyor.
Ne demek demek mi istiyorum,
Ulusal gazeteciler!
Bizim milletvekilleri size değil güce sahip çıkıyor.
Çok güvenmeyin.