Türkiye Ekonomisi İçin Ne Yapılabilir?
Cumhuriyet tarihi boyunca, Türkiye’de her şey inşa edildi bir tek burjuvazi oluşturulamadı.
Kentsoylu, yüksek düzeyde eğitimli, vatansever, AR-GE yapan, yüksek teknolojili ürün üretimine çoktan geçmesi gereken sanayici sınıfı hâlâ deli gibi arsa, ev, gayrimenkul topluyor, yurt dışında stok yapıyor. Fırsatçılık, ucuz bakış açısı, rant iştahı bu ülkeye üs kurmuş adeta.
Gerek hükümetler gerekse de uzmanlar, odalar yıllarca sanayici sınıfına yalvardılar...
"Yüksek teknolojili ürün üretimine geçin"
En çok ara malı ithal ediyorsunuz, bunların imal edilmesi çok zor değil, biz üretelim, biz kazanalım.
Yapmadılar. Kolayı seçtiler, rantı seçtiler. Yapılan üretimin neredeyse %70’lik kısmını ara mal olarak hazır ithal edip, kısa ve kolay bir süreçle iç ve dış piyasalara hazır hale getirip sattılar. Bu yöntemle yeterli döviz birikimi olamazdı, olmadı da...
Bugün çekilen ekonomik sıkıntıların kökeninde ufuksuz, vizyonsuz siyaset ve iş dünyası var maalesef.
Siyaset dünyasının günah galerisi sanayi devrimini beceremeyen iş dünyasından aşağı değildir.
Liyakatsiz atamalar, yanlış projeler, yüksek maliyetler, dış politikada yapılan yanlışlar, israf ve gösteriş akıllardan kolay kolay çıkacak hatalar değildi.
ABD enflasyonu azaltmak için pandemi sürecinde dağıttığı, vatandaş başına 3.000 doları bir şekilde geri toplayacak. Amerikan merkez Bankası FED, 5 trilyon dolara yakın bir parayı basıp, dağıtmıştı. Bundan bizde yararlanmış, bol dövizimiz olmuştu.
Artık bol para dönemi Amerika'da bitiyor. Orada faiz artırımında akıl ve piyasa en önemli veri olduğu için, yakında FED 'in de, faizleri yükseltip piyasadaki parayı toplayıp enflasyonu düşürme adımlarına başlayacağını bilmeyen yok. Yani faizi yükseltilince para bankalarca toplanacak, enflasyon düşmesi sağlanacak. Bizim yazdığımız ekonomi kitabına ters ama tüm gelişmiş ülkelerde böyle...
ABD'nin para toplama rüzgârından bizim etkilenmememiz mümkün mü? Doların azalması, toplanması
Amerika'da enflasyonu düşürürken, bizdeki kurları olumsuz etkileyecek.
Gerek pandemi gerekse de savaş sebebiyle bütün dünyada ekonomide sıkıntılar yaşanıyor. Ancak bizim yasadığımız boyutta bir sıkıntı yaşayan ülke yok gibi. Girmek için kapısında 65 yıldır beklediğimiz Avrupa Birliği ülkelerinde, enflasyonda açık ara farkla birinci durumdayız.
Ya dünyada durumumuz nedir?
Dünyada en yüksek enflasyonu halkına yaşatan 6.ncı ülkeyiz. Emin olun bizden aşağıdaki devletleri okumak canınızı acıtır.
Ev-araba almak artık orta kesim için hayal haline geldi.
Halkın ekonomi politikalarına bakışının, güveninin ölçüsü, parasını nerede tuttuğu ile doğru orantılıdır. Türk halkının parasının %72’si dövizde tutuluyor.
Başka söze gerek var mı?
Para yönetiminin doğru yönetildiğini söyleyecek kimse kaldı mı ülkemizde?
Artık maliye yönetimi de dâhil bu politikalar tepeden tırnağa değişmelidir. Günü kurtarmak için değil, ülkemiz için, halkımız için radikal değişimlere başlamak gereklidir.
Başta göçmen politikaları olmak üzere, tarım, hukuk, sanayi, eğitim alanlarında yapılacak yapısal değişimler belki seçimleri kurtarmaz ama ülkeye büyük yarar sağlar. Tarihe olumlu izler bırakabilir.
Ak Parti bu ülkeye çok hizmet etti. Bunları görmezden gelmek, yok saymak insafsız ve doğru olmayan bir tavır olur. Ancak artık mevcut kadro, sürdürülen politikalar yarar sağlamıyor. Geçmiş doğrular bugünün yanlışlarını örtmüyor.
Ekonomik sıkıntıların yol açtığı can yakıcı sonuçlar halı altına süpürülecek boyutları çoktan geçti. Günü kurtaran önlemler yerine tarihe iz bırakacak doğru politikaları görmek istememiz kimseyi rahatsız etmemelidir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.