Tatbikatsız, Tatbikat Camileri
Günümüzde tatbikat sadece askeri terim olarak kullanılsa da Arapça kökenli bu kelimenin Türkçe ’si “uygulama” anlamını ihtiva etmektedir. Yani teorik olarak öğrenilen bir işin uygulama ile tatbik edilmesidir. Başka bir ifade ile teoriğin pratiğe dökülmesidir.
Bu kapsamda eskiden özellikle İmam-Hatip, İlahiyat veya Kur’an Kursları için Tatbikat Camileri ihya edilmiştir. Çünkü bu eğitimin sonunda görev alacak insanlar cemaatin önüne çıkacakları için bu yönlerinin geliştirilmesine katkı olarak düşünülmüştür. Fakat bugün değişen ve dönüşen şartlarla birlikte tatbikat camilerinin bu fonksiyonları devre dışı kalmıştır.
Hali hazırda, sadece isimleri kalmış sıradan cami hükmünde bulabilirse cemaate hizmet veriyorlar. Birçok örnekte olduğu gibi; yanında, sağında, solunda veya bitişiğinde Kur’an Kursları olduğu halde ne bir talebe ne de bir hoca camiye lütfetmiyorlar. Bu Kur’an kursları genellikle cemaat ve tarikatlar tarafından işletildikleri için camiye bakış açıları da farklı olmaktadır. İslam ve tasavvufta tarikat vardır, olması da gerekir. Fakat ideolojik olarak bu kadar ayrışma hiçbir devirde görülmediği, herkes kendisini üstün gördüğü için birlikte sinerji de oluşmuyor.
Cemaat ve tarikatları toptancı bir anlayışla yok saymak doğru değildir. İçlerinde hayırda yarışan ve çok başarılı hizmetler yapanlar da vardır. Bunların yanında müritlerinin dışındakilere Allah’ın selamını bile vermeyen bağnazlar da mevcuttur. Böyle olunca da camiyi, cami hocasını, cemaatini ve hatta Diyanet’i kabul etmeyen tarikatlardan tatbikat camilerini kullanmasını beklemek saflık olacaktır.
İslam’da üstünlük sadece takvada olduğu halde kendilerini şu veya bu nedenden dolayı ayrıştıranlarla varılacak bir menzil mümkün değildir. Bu ayrışma, çekişme, rekabet, kibir ve gurur en çok da İslam’a zarar vermektedir. 3000 tane yurdu olan bir tarikat, çürük olduğu için sadece bir yurdunu yıkan devlete savaş ilan etmiştir. Oysaki aynı devlet, bir yerine üç yurt verdiği halde yurdu boşaltmayarak algı oluşturmada sınır tanımamıştır. Küçük çocukları don-külotla sokağa salarak istismar etmişlerdir. Bunu da yine sözüm ona din adına yapmışlardır!
Sonuç olarak; yıllar önce dine hizmet adına iyi niyet çerçevesinde inşa edilen Tatbikat Camileri, tatbikatsız ve boynu bükük kalmışlardır. Bu konuda ayrışma öyle bir noktaya ulaşmıştır ki Cuma namazı hatta Bayram namazı bile bu kursiyerleri camiye sokmak için yeterli olmamıştır. Bu çekişmede herkes kendini haklı görerek savunma yapsa da huzuri mahşerde bunun hesabı çok çetin olacaktır. Topluma bu şekilde nifak tohumu ekenler bilesiniz ki abad olmanız söz konusu değildir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.