Taner Talaş'ın objektifinden - 1

Adana Kız Lisesi bilindiği gibi Taşköprü civarında tarihi bir binada yıllarca hizmet verdi.1998 Adana depreminde hasar görünce boşaltıldı.
Tarihi binanın bir benzeri,Süleyman Demirel Bulvarında inşa edilen büyük bir okulun ön kısmına yapıldı.
Güzel de oldu.
Tarihi bir binanın benzerini yapabilme yeteneğini de göstermiş olduk.
Oğlumun sınavı için geldiğim ilgili binanın bahçesinde gezerken Atatürk’ün Samsun’a çıktığı Bandırma vapurunun maketini bahçede gördüm.
Kamu marifetiyle yapılan heykel ve benzeri eser üretmede gülünç olduğumuzu Anadolu’yu gezince görmüştük.
Maalesef makette yapamıyoruz.
Cumhuriyet tarihinin/Milli mücadelenin başlangıcı sayılan bir hadisenin önemli vasıtalarından biri olan Bandırma vapurunun maketi/benzeri/imitasyonu/replikası gerçekten böyle mi olmalıydı?
Muhtemelen metal sanayide demircilikle iştigal eden bir esnafımıza yaptırıldığı her halinden belli olan vapur maketini,bir an evvel oradan kaldırırsak,tarihe daha fazla hizmet etmiş oluruz.
Bina olmuş, Bandırma vapuru olmamış.

Adana ve Adanalı her daim sıradışıdır.
Yaşamı zıtlıklar içinde yaşamayı sever.
Ulu Cami yanındaki garibanların uğrak yeri olan çay ocağında,zenginliğin evrensel simgelerinden biri olan puroyu içen bir Adanalı.
Çay ocağında Puro içilir mi ?
Adanalı içer.
Hemde tahta sandalyede oturup,bacak bacak üzerine atarak.
Külünüde biraz önce tütün içen garibanın kullandığı küllüğe dökerek.
Esas dikkate değer olan,zıtlıkları yaşarken,bu durumu merasimle,çabayla,kurguyla değil,doğal bir akış içerisinde gerçekleştirir.