Sürdürülebilirlik Fuarı’nda, OSB’de Yeşil Dönüşüm Oturumu
Oturumda, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Küçüker, "Plastik Sektöründe Döngüsel Ekonomi ve Endüstriyel Simbiyoz Uygulamaları" konulu sunumunda, döngüsel ekonominin önemine vurgu yaptı.
Adana'nın sürdürülebilirlik alanındaki ilk fuarı olma özelliği taşıyan REWA Anatolia-Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi Fuar ve Konferansı etkinliği çerçevesinde, AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar'ın başkanlığında, "OSB'de Yeşil Dönüşüm" oturumu gerçekleşti.
Yeşil dönüşüm konusunda birçok öncü ve Türkiye genelinde ilk olma özelliği taşıyan çalışmaların hayata geçirildiği AOSB'nin Bölge Müdürü Ersin Akpınar'ın yönetimindeki oturumda, sektörün önde gelen isimleri döngüsel ekonomi, yeşil mutabakat çalışmaları ve plastik geri dönüşümü gibi kritik konuları hakkında katılımcılarla değerli bilgiler paylaştı.
Oturumun moderatörü AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, kuruluşu 50 yıl öncesine dayanan bölge hakkında genel bilgiler paylaştıktan sonra Yeşil Dönüşüm konusundaki çalışmalarından söz etti.
Akpınar, verimlilik ve sürdürülebilirlik kavramının günümüzün en önemli konuları arasında yer aldığını belirterek, "Değişimi ve sürekli yenilenmeyi destekleyen, yaşanabilir bir çevre, sürdürülebilir ekonomik gelişme ve Türkiye'nin rekabetçi gücüne katkı için AR-GE ve inovasyona önem veriyor, yenilikçi hizmetler ve yeşil dönüşüm konusunda hayata geçirdiğimiz projelerle katılımcılarımıza öncülük ediyoruz" dedi.
Yeşil mutabakat
Akpınar, Türkiye'deki OSB'ler içinde Yeşil Mutabakatın ilk adımlarının Adana Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğü'nce atıldığını bildirdi. Akpınar, bu çerçevede, iki çalıştay düzenlendiğini, temiz, döngüsel bir ekonomiye geçerek kaynakların verimli kullanımını artırmayı, biyolojik çeşitliliği eski haline getirmeyi ve kirliliği azaltmayı öngören Yeşil Mutabakata uyum konusunda katılımcılarına öncülük ettiklerini vurguladı.
Arıtma tesisi
Sanayi kuruluşları için arıtmanın en önemli konuların başında geldiğini belirten Akpınar, AOSB'nin dünya standartlarında artıma tesisine sahip olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"AOSB Evsel ve Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisine bölgemizdeki katılımcıların faaliyetleri sonucu gelen evsel ve endüstriyel tüm atık sular Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Sektör Tablomuz olan Tablo 19 (Karışık Endüstriyel Atıksuların Alıcı Ortama Deşarj Standartları) limit değerlerine uygun olarak arıtılmaktadır. Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi'nde arıtma faaliyeti kaynaklı oluşan 190813 atık kodlu tüm arıtma çamurları (ayda ortalama 3000 ton) Atık Yönetimi Yönetmeliği gereği lisanslı taşıyıcılar ile lisanslı bertaraf firmalarına gönderilmektedir. Arıtma çamurunun kurumumuz içerisinde nihai bertarafının yapılabilmesi için yurtiçi ve yurtdışı kurutma, yakma, piroliz vb. tesisleri ziyaret edilerek ilgili teknolojiler yerinde görülmüştür. Mevcut arıtma tesisi ve projelendirmesi süren yeni atıksu arıtma tesisinin kapasitesi gözetilerek 180 ton/gün kapasiteli çamur bertaraf tesisi yapılması planlanmaktadır."
Akpınar, sunumunda, bölgedeki GES yatırımları, AOSB tarafından geliştirilen Türkiye'nin ilk kurum bazlı "Sera Gazı Hesaplama Yazılımı", "Avrupa Yeşil Mutabakatı Çerçevesinde AOSB'nin Eko-Endüstriyel Parka Dönüştürülmesi Amacıyla Döngüsel Ekonomi ve Endüstriyel Simbiyoz'un Geliştirilmesi" isimli TUBİTAK-1005 Projesi, üniversite ve sanayi işbirliği çalışmaları, Dünya Bankası destekli projeleri, sürdürülebilirlik ödülleri ile Sanayi Odaklı Ar-Ge ve İnovasyon Proje Yarışması konusunda da bilgiler verdi.
AOSB'nin vizyonu
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İstemi İstemi Berk, Adana OSB'nin sürdürülebilirlik alanında attığı adımlarla vizyoner olduğunu gösterdiğini belirterek, sözlerine başladı.
Berk, Paris Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenlemesi gibi düzenlemelere karşı ülke genelinde farkındalık oluştuğunu belirterek, "Farkındalığın ardından davranış değişikliği noktasına geldik. Bu regülasyonlara uyum sağlamalıyız, aksi takdirde ihracatımız sekteye uğrayacak. Çünkü, ülke olarak ihracatımızın yüzde 40'ını AB ülkelerine yapıyoruz. AB cephesinden baktığımızda ise Türkiye olarak AB pazarının yüzde 3.4'ünü ifade ediyoruz. Bu AB nezdinde önemli değil ve bizi başka ülkelerle ikame edebilir. Ama biz AB pazarında bulunmak zorundayız" dedi.
Berk, ihracat yapan firmalar için bir takım yükümlükler getiren düzenlemelerin şimdilik 6 sektörü kapsadığını ancak, 2026'dan itibaren plastik mamul ve ham maddelerini de kapsayacağını kaydetti.
Oturumda, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Küçüker, "Plastik Sektöründe Döngüsel Ekonomi ve Endüstriyel Simbiyoz Uygulamaları" konulu sunumunda, döngüsel ekonominin önemine vurgu yaptı.
Küçüker, bakanlığın yakın zamanda döngüsel ekonomi eylem planı açıklayacağını belirterek, "Döngüsel ekonomi ve simbiyoz sadece atık ve hammadde değişimini değil bilgi değişimini, ekipmanların birlikte kullanımı gibi konuları da kapsadığını vurguladı. Küçüker, gelecekte yaşanması beklenen su krizlerinden de söz ederek, "2050 yılında Dicle ve Fırat Nehirleri dışındaki nehirler debilerinin yüzde 10'unu kullanabilecek" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.