Spor yazarları Adana Demirspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi!
Fenerbahçe deplasmanda karşılaştığı Adana Demirspor'la 1-1 berabere kaldı. Spor yazarları da bu mücadeleyi çarpıcı sözlerle değerlendirdi.
GÜRCAN BİLGİÇ - DÜDÜĞÜN PLANI!
On ikinci dakika geçtiğinde iki takımında çektiği şut sayısı 12'ydi. Devre bittiğinde 24. Yani her iki dakikada bir golü arayan iki takım, birbirini sürekli tehdit etti. Fırsatlar heyecanı körüklerken, 15'te Mert Hakan'ın müthiş golü geldi.
Herkes golü kutlarken, yayıncı kuruluş topun kapılma anını gösterdi defalarca. Birileri bir şey arıyordu. Top yerden bekliyor, yükseliyor, sonrasında Mert Hakan kontrol ediyordu. "Ele değdi" deseniz, görülmüyor. İspatı olmayan şüpheden hareketle golü iptal etti VAR hakemi Koray Gençerler. Kayıtlar incelense bu kez "elimsi" kelimesini de duyacağız muhtemelen.
Maçın kendi dengesinde, dakikalar geçtikçe kontrol Fenerbahçe'ye geçti. İkinci yarıya tamamen hükmetmeye başladılar. Demirspor ceza alanı içinde boşluk aradılar her fırsatta. Bu arada Altay kurtardığı penaltının yanı sıra defans arkasını da boş bırakmadı. Müthiş bir gece geçiriyordu, 82'deki acemi penaltıyı yapana kadar...
Ön taraf kurgusunda da bir "defo" vardı; Batshuayi... Sadece topu bekleyerek, kaleye vuracağı pozisyonun hazırlığını yaparak oynadı. Yürekten oynanması gereken bir 90 dakikada, sanki "saklanan"dı. Jesus ilk hamlesinde Ferdi'yi öne sürecek kararlar aldı. Zajc'ın pas hızından yararlanmak istemesi de doğruydu. Ancak oyun üretmiyordu.
Arda kararını çok geç verdi. Üç puan kadar, mental olarak da kırılma maçıydı aslında. Kaçan penaltı, direkten çarpıp oyuna dönen top; futbol kendi cilvelerini iki takıma da yapıyordu. Ama değişmeyen gerçek, son iki sezonda olduğu gibi yine Fenerbahçe'nin karşısına dikildi; hakemler...
Rakibi bir türlü yeniyorsunuz ama hakemleri geçmeye çalışmak, diğer takımlardan farklı olarak oyuncuların bilebildiği bir şey değil. Jesus, maç bittikten sonraki haklı isyanında kırmızı kartı gördü. Galatasaray Yöneticisi Erden Timur "bu lig bitmez" diyordu, şikayet ettiği hakemler önlerindeki taşları tek tek ayıklayıp, dün akşam ligin "nasıl" biteceğinin kararını verdiler.
Hoca hazırlanıyor, futbolcular çalışıyor, yöneticiler milyonlarca euro harcıyor ama biri planı yapıyor, ötekiler düdüğü çalıyor. Yazık...
ERMAN TOROĞLU - EĞİTİM ŞART!
Maç başlıyor, ilk 10 dakika Rus Ruleti gibi. Ama daha etkili Adana Demirspor gidiyor. Bu arada F.Bahçe de, Adana Demirspor'un arkasını boş bırakmıyor. Bir ara maç çok süratlendi. O tempoda 90 dakika çok zor.
Nitekim ikinci 45 dakikada oyun rolantiye girdi. 65-70'den sonra da 'golü atan kazanır' havasında bir maç oldu. İki takım da doğru işler de yaptılar, tuhaf tuhaf işler de. Ama Jesus, bazı futbolculara çok pembe baktı. Daha evvel değiştirmesi gerekirdi.
Adana Demirspor'un belli bir düzeni var. Hiç bozulmadan devam ediyorlar. G.Saray'ın son galibiyetinden sonra F.Bahçelilerde bir gerginlik olması doğaldı. Ama maç başlayınca bu işin bitmesi lazım. Fakat maalesef bunun olmadığı görüldü. İlk 45 dakika çok kontrolsüzdü.
Bu durum haliyle hakeme de yansıdı. Nasıl? Hakem mümkün olduğu kadar oyunu oynatmaya gayret etti ama futbolcular hakemin bu gayretine ayak uyduramadılar. Her pozisyonda faul kararı istediler. Her pozisyonda hakeme itiraz ettiler. İkinci yarı hakem de biraz frene basmaya başladı. Öyle olunca da futbolcular da dinlenmeye başladılar. Dinlenmeye başlayınca itiraz adetleri de düştü, maç sakinleşti.
Bizler maç süratli oynansın itiyoruz, taraftar olarak seyrettiğimiz için hep kendi lehimize karar verilsin istiyoruz. Karar vereceğiz; maçlar ya tempolu oynanacak ufak-tefek fauller olacak, ya da hakem maçı rosto gibi doğrayacak. Biz de bol bol hakeme sallayacağız.
Biz ikinciyi istiyoruz. O zaman da şikayet etmeyeceğiz. Maçın genel görüntüsü beraberlikti. Hangisi alsa, diğerine haksızlık olurdu. Mert Hakan eliyle-koluyla mı aldı, yoksa net gol müydü? Buna VAR karar verdi. Hakem gitmedi.
Peki pozisyon yoruma açık mıydı, net miydi? Ben olsaydım, hakemi çağırırdım çünkü yoruma açık bir pozisyondu. O zaman hakeme ne gerek var, tribünden VAR'lar maçları idare etsinler.
Hala ısrar ediyorum, bu benim görüşüm.. Ama Jesus'un düşüncesi ise tam tersi.. Nedir bu; Arda F.Bahçe'de ilk 11'de başlar, sonra oyundan çıkar. Hele de böyle bir maçta!
Öyle yardımcılar var ki, 1.5-2 metre ofsayttan bayrağı çekmiyorlar, bekliyorlar. Öyle yardımcılar var ki, ne olduğu beli olmayan pozisyonda bayrağı çekiyorlar, ve o pozisyon gidiyor gol oluyor. Dün akşam olduğu gibi. Bıçak sırtı pozisyonlarda bekleyin arkadaşlar. 1-1.5 metreden kaldırın, çünkü sonra sakatlık oluyor. Örnekleri çok...
Siz eğitimlerinizi farklı farklı yerlerden mi alıyorsunuz. Birilerinize herhalde Kulüpler Birliği'nin babaları veriyor, birilerinize ise Federasyon'un getirdiği babalar!
EMRE BOL - YETER ARTIK!
İki takımın da orta sahaları çabucak geçtiği, özellikle ilk yarıda temponun hiç düşmediği bir karşılaşma izledik. Pozisyon adına her şey vardı ama sahada doğru düzgün bir hakem yoktu! Mert Hakan'ın müthiş golünü VAR'a dahi gitmeden iptal etmesini, Batshuayi'nin ceza sahası içinde çok net düşürülmesini görmeyen ya da görmemezlikten gelen "hakemcik" ne yapmaya çalıştı?
Ben söyleyeyim; tek amacı Fenerbahçe'yi şampiyonluk yolundan uzaklaştırmak! Başka bir açıklamasını bulamıyorum. Hakemin yanlışlarından, Jesus'un yanlışlarına gelelim. Geçen hafta takımı bir maestro gibi yöneten Arda neden kulübede? Zajc nerede?
İkinci yarı Adana Demirspor takımı fiziksel olarak inanılmaz bir düşüş yaşadı. Hep eleştirdiğim Altay penaltı dahil birçok pozisyonu çıkararak farkın açılmasını önleyen adam oldu. Ama öyle bir penaltıya sebebiyet verdi ki düşman başına!
Sen sahada ne yaparsan yap; hangi transferi getirirsen getir, bu hakemlerle bir yere varabilmek imkansız. Fenerbahçe yönetiminin bundan sonra yapacağı tek şey şampiyonluk için değil, pislikleri temizlemek için mücadele etmek olmalı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.