Adana Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Sözlü, Radyo Deva’ya telefonla bağlanıp, gazeteci Süleyman Yalçın ve Ali Boz’un sorularını yanıtladı. 31 Mart seçimleri ve bugüne kadar geçen süreçle ilgili hem şahsı hem de Zeydan Karalar’ın dile getirdiği iddialara Sözlü’nün verdiği o cevaplar:

“20 yıl başkanlık yaptım, sinekle mücadelede şikâyet olmadı”

“Adana Büyükşehir Belediyesi adı gibi büyük bir belediye, kurumsal bir yapı. O bölümde yüzlerce arkadaşımız çalışıyor. Onların hepsi kendi işlerini yaptılar ama yeni gelen idarenin şöyle bir bakış açısı olması lazım. Dişinizi bugün fırçaladınız. Bu sizi bir yıl diş fırçalamaktan alıkoymaz. Bu bir döngüdür. Bugün tıraş oldunuz, yarın da tıraş olacağınız anlamına gelir. Eğer uzun sakal bırakacaksanız bir ay belki tıraş olmazsınız ama bir ay sonra yine tıraş olursunuz. Sinekle mücadele canlı ve daimi bir döngüdür. Devam ettirmedikleri için bütün müteahhitlerimiz 2-3 ay iş durdurdular. Gerçi sinekle mücadelede bunu yapmadılar ama orada muhakkak bir şeyler aksamıştır. Tabi ki ben bu konularda çekişmelere girmek istemiyorum. Ben ziraat mühendisiyim. Zirai Mücadele ve bitki koruma mezunuyum. İhtisasım budur. 20 yıl belediye başkanlığı yaptığım yerde sinekle mücadelede şikâyet olmadı.  Bu konuyu tartışmaya değer görmüyorum. Arkadaşların kendi eksiklikleridir. Kibarca o kadar söyleyeyim.”

“Adanalılığa, mertliğe, delikanlılığa yakışmaz”

“Ağzı olan konuşuyor. Belediyelerin, insanların borcu olur. Bunlar hakikatlerimizdir. Aylardır konuşuluyor, ‘Borcumuz var’! Adana’da Zeydan Bey göreve geldiğinden bu zamana kadar yaklaşık 80 Milyon TL büyükşehir belediyesinin borcu, metro ve Çatalan’dır. Çatalan Allah var düzgün bir yatırımdır, bunun günahına girmem. Metro borcun şuanda döviz kurlarıyla birlikte yaklaşık 80 Milyon TL büyükşehirin borcu yine artmıştır. Biz İller Bankası’ndan borç almadık, müsaade etmediler. Benim yaptırdığım işlerden başka piyasa borcu olmamıştır. Onlar da Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 5-6 aylık programda dişini sıkıp yapacağı şeylerdir ve bunlar çok önemli projelerdir. Adana’da İkizler Köprüsü’nü yaptık, karnıyarığın üzerini kapattık. Girne Köprüsü, Yavuzlar Köprüsü, Yavuzlar Köprüsü, Devlet Bahçeli Köprüsü, Türkmenbaşı Bulvarı kavşağı otoyol bağlantısı, Şambayadı TOKİ otoyol bağlantısı bunlar Adana’nın köprü trafik çözümleri için yapmış olduğumuz harcamalardır. Bunlarla ilgili yapılan işlerin karşılığında haksız ödemeler varsa, bunları söyleyip, Adana kamuoyunu bilgilendirip, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı bizden önceki dönemde yanlış ve haksız harcama yapmış demeleri lazımdır. Belediye battı, bitti gibi sözlerle bizi zan altında bırakmak yakışık almaz. Adanalılığa, mertliğe, delikanlılığa yakışmaz.“

“Haksız ve yanlış harcama yapmışsam gereğini yapsın!”

“İstanbul’da, Adana’da, Ankara’da, Antalya’da görüyorum, bir algı mühendisliği yürütülüyor. Bu kadar iddianın arkasında incelemeler, soruşturmalar yapıp, birkaç ay sonra bu eksikleri raporlu bir şekilde, yasal bir zeminde tüm Türkiye’ye açıklamazlarsa yazıklar olsun onlara! Yalan söylemeyle siyaset 1-2 ay gider ama beceriksizliğin üzerini bu şekilde kapatmak olmaz. Biz soran olmazsa cevap vermiyoruz, bize çamur atmazlarsa cevap vermiyoruz. Doğrudan hedef aldıklarında her seferinde cevap veriyoruz. Ben Adana’da yaşıyorum. Zeydan Bey’e ne sorarlarsa sorsunlar, yetemediği işlerde adımı anmasa bile “Önceden şöyleydi” diyor. Geçende mecliste söylemiş, “İhaleyi şöyle yaptılar”. Yanlış bir şey yapıldıysa açarsınız soruşturmayı, gereğini yapar, sonuçlarını halka açıklarsınız. İstanbul’da Ankara’da her gün konuşuyorlar, soydular, çaldılar, çırptılar anlamına gelecek… Ama bir tane daha kimseyi suçlayacak bir şey yok. En somutu Melih Gökcek’in altından cipini almışlar. Bunlar doğru yaklaşımlar değil. Kimseyi savunmak istemiyorum ama bizimle ilgili iddialarını ete, kemiğe büründürüp Adana halkına ismimizi, ilgili işlerimizi söylemezler.”

“1 Nisan’dan sonra ne oldu Adana’da?”

“1 Nisan’a kadar Adana’da otobüsler çalışıyordu, hatlardan çekmedik. 1 Nisan’a kadar her şey yolundaydı da 1 Nisan’dan sonra ne oldu Adana’da? Para, pul her şey bitti, suyunu çekti. Kendilerinin kötü niyeti var, onun hazırlığını yapıyorlar.

Adana halkı özel halk otobüsü ve dolmuşlara mahkûm edilmiş durumda. Seçimden önce verdikleri söz gereği rüşvet dağıttılar. Örtülü olarak sorduğunuz zaman otobüsler arızalı diyorlar. Ben 154 tane yeni otobüs aldım. Bunun arızası ne olabilir? Ya bakımı olur ya yağ değişimi olur. Gizli saklı verdikleri sözler var.”

“Adana halkını bunlar geri zekâlı mı sanıyor?”

“Bu belediyenin 1 Nisan’a kadar otobüsü çalışıyordu, asfalt döküyordu, su hizmetleri ve sinekle mücadelesi kesintisizdi. 1 Nisan’dan sonra ne oldu?”

“Rakibini ilk tebrik eden adam benim”

“1 Nisan’dan sonra rakibi ilk tebrik eden adam benim. 1 Nisan itibariyle ben belediyeden el çektim ama kendisi 1 Nisan’dan sonra Seyhan’dan el çekmedi. Seyhan’ın genel kurullarını yaptı, şirketlere adam atadı, müdür atadı, işe adam aldı, evrak imzaladı. Sorun bakın Akif Kemal Akay’a mazbatasını almadan Seyhan’da fiili başkan olmuş mudur? Ama Zeydan Bey, 1 Nisan’dan itibaren genel sekretere, genel müdüre talimat vermiştir. Mazbatasını almamasına rağmen onların altından arabaları çekmiştir. Müteahhitlere “Durum ne?” demiştir. Bugün Türkmenbaşı, Yavuzlar ve Girne Köprüsü bitmedi, gelir gelmez 3 ay iş durdu. Şu saatten sonra da insanlara bu köprüleri yaptıracak bir ortam tesis edemediği için herhalde işler yürümüyor.”

“Büyükşehir battıysa niye benim adamlarımla çalışıyor?”