Sorumlusu olmayan suçlar
Garip bir durum...
Sorumlusu olmayan suçlar ile suçları olmayan sorumlular birbirine karıştı.
Bir yanda suç var sorumlusu yok; diğer yanda sadece sorumlu olduğu için suçlanan var.
Şehirdeki imar çalışmalarına bakın; suç dolu ama sorumlusu yok...
Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin tamamında 7 Bin müteahhit olduğu söyleniyor; Bu rakam sadece Türkiye'de 200 Bin...
Avrupa'da, durduğu yerde çatlayan, çöken, yıkılan bina olduğunu sanmıyorum.
Bir gece kolluk kuvvetleri sizi uyandırıyor, kalkın evden çıkın diyor ve siz daha ne olduğunu anlamadan binanın karşısına geçip evinizin ne zaman yıkılacağını bekler duruma düşüyorsunuz...
Bu suçların en büyüklerindendir; ama sorumlusu yok...
Yoksa bu suç değil mi?
Şehrimize dönelim, Atatürk Caddesi ortada olmak üzere, Gazipaşa ve Ziyapaşa bulvarlarına çıkan yollarda yaya yürümenin olanağı yok. Eşimle beraber yürüyeyim dedim, işkence yaşadım. İşyerleri kaldırımların yarısını işgal etmiş, araçlarda diğer yarısını... Yol kenarında, tezgâhlar, araçlar, yayalara hak yok... Yolun ortasından yürümek zorunda kalıyorsunuz, arkadan, saygısız, görgüsüz, medeniyetten nasibini almamış sürücü "Daaaat! Daaaaat"...
Sorumlu yok; Ne zabıta, ne trafik ne de bir başkası...
İki bin yıllık köprüden geçip, elli yıl önce yapılmış binanın yıkılışını seyrediyorum...
Sorumlu yok...
Elli yıllık bina yıkılıyor ama yerine başka binalar yapılıyor... On ailenin yaşadığı yere yüz aile yaşayacak şekilde yeniden - hemen çürüyecek - bina yapılıyor...
Alt yapı? Altyapı aynı...
Kaldırım, havagazı, su, elektrik tesisatı, yeşil alan vs... vs...
Adına ev denem, betondan mezarlar "Kentsel Dönüşüm" adı altında yapılıyor.
Sorumlusu yok...
Kişi, eşkıya, yalancı, talancı karşısında kendini yalnız ve güçsüz hissediyor.
Yalancı, talancı bir kenara, büyük şirketler karşısında da yalnız ve çaresiz hissediyoruz...
Elektrik parasını neye göre ödediğimizi bilen var mı?
Kurumun gücü yetmediği için tahsil edemediği paralar, gücünün yettiğinden tahsil ediliyor;
Sorumlusu yok...
Bankaların verdiği kredi kartlarından neler alıyor, neler veriyor?
Devlet, kendi yurttaşını, büyük şirketlerin sunaklarında kurban ediyor.
Bir konu hakkında şikâyette bulunuyorum, yasa beni haklı görüyor, mağduriyetim önleniyor. Aynı durum, binlerce kişinin başına geliyor ve herkes ayrı ayrı müracaat etmek zorunda kalıyor. Tüketici hakem heyetlerinde aynı konu hakkında milyonlarca başvuru var...
Altı üstü bir madde ile milyonlarca kişinin sorunu çözülecek ama yok; çünkü
Sorumlusu yok...
Üç yüzden fazla üniversite, binlerce okul, ayısız eğitim kurumu ve bir keşfimiz, icadımız yok;
Çünkü sorumlusu yok...
Sadece Adana'da bin beş yüzden fazla, Türkiye genelinde ise yüz bine cam, yüzbinlerce imam, yüzbinlerce öğretmen, ana, baba vesaire ama ahlaksızlık, çocuk tacizleri - gerisini utanıyorum telaffuz etmeye - uyuşturucu, fuhuş diz boyu; sorumlusu yok.
İnsanlar, işsiz, aşsız, sorunlarla boğuşuyor, boşanıyor, kavga ediyor, suç işliyor, kadın cinayetleri, intiharlar, boşanmalar artıyor ama sorumlusu yok...
Artan kadın cinayetlerinden "Fatma Şahin"in ne kadar payı var? Kadın kuruluşları bir araştırma yapmış mı? Suç çok, ama başta Fatma Şahin olmak üzere sorumlu yok...
Bir de sadece sorumlu olduğu için suçlananlar var; suçu olmadığı halde...
Ona da bakacağız...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.