Sizden istediğim, yakınlarıma sevgidir
Kuran, müslümanların ana rehberi, Rabbimiz tarafından korunmuş tek kaynağıdır.
Rabbimiz kitabını ve mesajını koruduğu gibi elçisi SAV i de korumuştur.
O Elçide SAV , islamın onur ve kutsiyetini en iyi şekilde koruduğu gibi ailesini de en güzel şekilde korumuştur.
Zaten Yüce kitabımızda Şura süresi 23
ncü ayette bildirildiği gibi :
" Bu, Allah'ın, inanan ve iyi işlerde bulunan kullarını müjdelemesidir işte. De ki: Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum,
istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir
ve kim güzel ve iyi bir iş yaparsa onun güzelim mükafatını arttırırız; şüphe yokki Allah, suçları örter, iyiliğe, mükafatla karşılık verir. "
Ayet açıkça peygamberin yakınları olan ailesine ,en meşhur kabülle Ehli Beyt'ine sevgi emredilmiştir.
Hz.Muhammed SAV ,Hristiyan din büyükleriyle girdiği tartışmadan sonra anlaşılamamış,tarihe MÜBAHALE diye geçen,lanetleme kararı alınmıştı.Iki taraf en değerli yakınları ile gelecek ve onların üzerine haksız olan lanete uğrayacaktı.
Peygamberimiz oraya en sevdikleri olarak ; Hz Fatıma ,Hz Ali ,Hz Hasan ve Hz Hüseyin (Allah hepsinden razı olsun,selam olsun ) ile gitti.
Bu olay üzerine inen MÜBAHALE ayetinde de söyle ddnmistir:
"Al-i İmran61:
"Sana gerçek bilgi geldikten sonra, kim seninle İsa hakkında münâkaşa ederse onlara de ki: “İddianızda samimi iseniz gelin
oğullarımızı ve oğullarınızı, hanımlarımızı ve hanımlarınızı,
öz nefislerimizi ve öz nefislerinizi... çağıralım, sonra gönülden dua edelim de Allah’ın lânetinin yalancılar üzerine inmesini dileyelim.”
Peygamberimizin Mübahale adresine kiminle gittiği yukarıda belirtildiği gibiydi.
Konuyla ilgili ayetler açık. Peygamberimizin gerek veda hutbesinde,gerek Gadir Hum hutbesinde ailesini koruma çabası, ümmete açık bir şekilde emanet edilmesi tartışmasız bir gerçektir.
Ancak veda hutbesinde yüz bine yakın kişinin dinledigi veda hutbesinde açık ve net bir dille ;
" Kuran ve Ehli Beyt iki ağır emanet olarak ; rehber, aydınlatıcı, resul sünnetinin en yakın tanıkları olarak birbirleriyle birliktedir,ayrılmazlar"
denilmiştir.
Ancak peygamberimizden sonraki dönemde gerçekleşenler ,tarihe üzüntü verici ,hatta kahredici olaylara şahit bir görüntü vermiştir.
Hz Ali 'nin ilmin kapısı olması,23 yıllık peygamberlik uygulamasının en yakın tanığı olması,yetenekleri,bilgisi...yok sayıldı maalesef .Sonrasında oğlu Hz Hasan 'a layık görülen ihanetler,anlaşma ihlalleri ve rezilce zehirlenmesi gelecekte yaşanacak Emevi zulümleri hakkında önemli dönüm noktasıydı.
Son aşamada dinden kalan denizin kuruması ve yok olması döneminde, Hz Huseyin'in göreve davet edilmesi binlerce mektup ve çağrı almasıyla Kerbela süreci yaşanmıştır.
Yolculuğa çıkanlar peygamberin en yakınlarıydı. Gerçek islam eğitimi almış,Kuran ve sünneti en iyi bilen ciğerparelerdi.
Eğer bu dünyanın en değerlileri kim ? diye sorulsaydı o dönemde,şüphesiz Kerbela yolundakilerdi...
" işte o kadro yollara düşmüstü"
Hz Hüseyin ile birlikte kuruyan islam denizine su taşımak isteyen Resul evlatlarıydı ,en yakınlardı.
Olmadı,olamadı.
Lanet olası dünya sevgisi,iktidar gücü ve tehdidi,algı oyunları,yalanlar dinin önüne geçti.
Kerbela’da Hz.Hüseyin AS seslendi: “Elleriniz kurusun ey topluluk! Keder ve elem yakanızı bırakmasın! Yalvara yakara bizden yardım istediniz,dil döktünüz, biz de beklemeksizin, sizin yardımınıza koştuk.Bizim için ellerinize aldığınız kılıçları bize karşı çekmiş bekliyorsunuz.
Düşmanımıza karşı yaktığımız ateşi bizim için alevlendirmişsiniz! Dostlarınıza karşı düşmanların yanında yer alıp onların eli-kolu olmuşsunuz,adaleti yaymadıkları ve bundan ümidiniz olmadığı hâlde!
Sadece dünyadan size haram lokma tattırdılar alçakça bu yaşantıya tamah ettiniz.
Allah'ım! Sen görürsün, ama görülmezsin. Ve sen, görünürlüğün en yüce noktasındasın. Dönüş sanadır. Ahiret de, dünya da senindir. Allah'ım! Zelil olmaktan sana sığınırım”
Allah'a kul olmak varken zalim Yezid'e ve makam sevdasıyla kavrulan bir kaç muhterise kul olan zavallılar topluluğu Hz Huseyin'den etkilemediler bile.
Zira karınları haram lokma ile dolmuştu.
Rabbim ümmetimize; Kuran bilgisi,bilinci,takvası versin,Ehli Beyt'i anlayabilmeyi ve kalpten sevebilmeyi nasib etsin.
Emevilerden beri uykudan uyanamıyan ümmetimize; akledebilme, harekete geçebilme, Hz Resul'ün mesajını daha net anlayabilme basireti ve feraseti versin.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.