Siyaset insanları kirletir mi?
Turgay Develi yazdı
A+A-
Adana’nın portakal çiçeği kokan sokaklarındaki sıralı rakı sofralarında yılın 365 günü paylaştığımız acıları ve acılarımızı, yüzlerce yıllık tarihimizden imbik imbik damıttık.
Paylaşarak da dindiriyoruz.
’Ferman padişahınsa dağlar bizimdir’ diyen başkaldırının ozanı Dadaloğlu'nun torunlarıyız biz.
‘At koşturup kılıç kuşandık' Torosların yaylalarında, Çukurova'nın düzünde.’.
Destansı, pırıl pırıl Türkçesiyle yazdığı türküleriyle diyarımızın 'oğlu' Karacoğlan’ın yoldaşlarıyız, türkü türkü dolaşırız, Adana sokaklarında...
Umudu yeşertip 'pişirirken' sarı sıcaklarda, platonik aşkımızın kulaklarına fısıldar gibi mütemadiyen, aralıksız, her akşam 'Torosun karından ak beyaz döşün, uzanıp yanına öpesim gelir’ diyerek aşkımızı ilan ediyoruz baharı müjdeleyen sümbüllere.
Kanun gücüyle gelenek yaratabiliriz sanıyorlar rakı içmemizi yasaklayarak.
Tarihsiz cemaatler yaratıp, her şeyi kendilerinden başlatabileceklerini sanarak, yeni bir ahlak inşa etmeye çalışıyorlar.
Dadaloğlu’nun yol göstericiliğinde, sizin karanlığa çağrılarınıza inat, yeni bir tarihin kapısını aralamanın da arefesinde, başka bir tarihin çocuklarıyız bizler, bilesiniz.
Kurtuluş için inanmanın değil, bilimin ışığında, bölüşümün mücadelesini ortaklaştırıyoruz dost sofralarında.
Kurtuluş için inanmanın değil, bilimin ışığında, bölüşümün mücadelesini ortaklaştırıyoruz dost sofralarında.
1 gün alacağımız oldu, hepsi bu, unuturuz da sanmayın sakın!
Cahillere ve cahilliğe inat!
Sizleri Ömer Hayyam'a emanet ederken, bir başka cahillik de Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Kemal Akay’ın çorba dağıtımı projesi üzerine,’ Bu mu yani Akif Abi 50 yıllık mücadelenin sonucu?’ başlıklı yazım üzerine, konuşulup yazılanlar üzerinden yapılıyor.
Kişi kendisi gibi bilirmiş karşısındakini!
Nasıl mı?
Sayın Akif Kemal Akay Belediye Başkanı olmadan önce Nisan 2015 tarihinde 'Niçin CHP, neden CHP?’ adlı bir kitap yazmıştı.
Ben bu kitabı çoğu kişi gibi kendisi Belediye Başkan adayı olduktan sonra duydum. Seçimi kazandıktan sonra ‘hayırlı olsun’ diye gittiğim belediye binasında ‘Neoliberaller CHP’yi nasıl ele geçirdi?’ isimli kitabımı da yanımda götürerek kendisine sunduğum sırada,’ Ben de yazdım Turgay, iki kitabım var’ dediğinde alabilir miyim deyince imzalayıp verdi.
Kitaplarımızı karşılıklı olarak takdim ettikten sonra ben kendi adıma iki gün içinde biri partimiz diğeri belediyecilik üzerine olan iki kitabı okuyup bitirdim.
Çok etkilenmiştim. Çünkü eski il Başkanımız ve neredeyse benim iki yaşım kadar partili olmasına rağmen ilk defa düşüncelerini net olarak öğrenmiş ve ikimizin düşüncelerinin rafine edilmiş hali olan kitaplarımız neredeyse bir birinin kopyası gibiydi.
Öyle ki, benim ‘sadaka dağıtıp zekat örgütlemekle yoksulluk yenilmez, yönetilir’ diyerek eleştirdiğim Akif Abi, kendisi de anılan kitabının 11. Sayfasının 3. Paragrafında aynı eleştiriyi iktidara yapıyor, ’(…) Sadaka tarzı küçük sosyal yardımlarla oyalanan toplum, büyümenin, özelleştirmenin kimin yararına olduğunu, artan dış borcun maliyetinin kime kesildiğini öğrenme şansı bulamamaktadır’ diyordu.
Benim yaptığım, Akif Abi'nin dün muhalefetteyken yazıp eleştirdiği şeyleri şimdi kendisi iktidar koltuğuna oturunca, neden yaptığını anlamaya çalışmaktı.
Ben biliyorum, O’nun için yazıyorum. Akif Abi ne yapmaya çalışıyor?
Daha yolun başında, yoksa çok mu geç kaldık? Çabam bunu engellemek içindi.
Bakalım Adana ve CHP mi kazanacak yoksa Belediyecilik kültürü mü?
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.