KRT TV'de konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana gündemine yönelik önemli açıklamalarda bulunuyor.
Karalar'ın konuşmalarından önemli satır başı cümleleri şu şekilde:
Sizi arayan oldu mu?
Beni arayan vatandaşlarım oldu. Yüzde 54 ile seçtik sizi dediler. Kim söylerse söylesin Cumhurbaşkanımız da dahil, bunu bizim kabul etmemiz asla ve asla mümkün değil. Bunu Atatürk'e yapılan suçlamalara da getirebiliriz ama bunlara gerek yok. Ben de Vahap Seçer'e katılıyorum. İnsanlığın yanında belediyelerin durumunu hükümete anlatıp bizim daha fazla hizmet yapabilmemiz için imkanların sağlanması gerekiyor. Yoktan var etmek yüce Allah'a mahsus. Belediyelerin ekonomik olarak yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Külliyede de söyledim. Ekonomik olarak en kötü durumda olan malesef Adana. Bir de şimdi pandemi geldi şimdi çok perişan duruma geleceğiz.
Belediyeler ne yaptı?
Su faturası gönderiyoruz diye bizi eleştiriyorlar. Biz su faturalarını affedemeyiz. Hükümet bir yasa çıkarırsa "affet" derse almayız. Ben hükümetin yerinde olsam geç ödeyenlerin su faturasını siliyorum derdim. Su faturalarını erteliyorsunuz ama faizleri üzerine biniyor. Vatandaş ödeyemeyecek diye yüzde 50 indirim sözü verdik halkımız bunu da yanlış anladı. İnanıyorum ki meclis buna hayır demeyecek. 10 bin abonenin suyu kesikti, açtık. Türkiye'de siyaset halk yararına bir şey yapmaktan çıkmış kötülemeye dönmüş. Ne yaparsanız yapın bir basın var... Bir basın mensubu Turgut Özal'da bir ekmek büfesine gidiyor, "ekmek ne kadar" diyor "80 kuruş" cevabını alınca da vay efendim Zeydan Karalar yalan söylüyor. Sen arabana biniyorsun oraya gidiyorsun, o ekmek sana değil ihtiyaç sahibine 5 kuruş!
Pandemi devam eder ve hükümet belediyeler için yeni formüller üretmezse Mayıs ayı içerisinde çalışanların maaşını ödeyemeyebiliriz.
30 büyükşehir belediye başkanıyla telekonferans yapıp onlarla tartışalım isterdik. Birlikte hükümetten birlikte nasıl talepte bulunuruz bunları konuşalım. Ama biz 11 büyükşehir belediye başkanı rutin olarak toplanıyoruz. Gerekirse haftada iki kez olağanüstü toplanıyoruz. 11 belediye içinde yardımlaşma, dayanışma ve bilgi alışverişi söz konusu. Bunun çok da fayfasını görüyoruz.
Ülkeler, devlet büyüdükçe bir yerden yönetme ihtimali zorlaşır. Yerelleşirsiniz, ülkeyi daha rahat yönetirsiniz. Bu kaçınılmaz. Zaten özellikle koronavirüs yerel yönetimlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha oraya koydu. CHP dışındaki belediyeler de önemli işler yaptılar ama esas sosyal belediyecilik yapan CHP'li belediyeler oldu. Dünya bilir ki belediyeciliği en iyi sosyal demokrat belediyeler yapar. Bence rahatsızlık da buradan kaynaklanıyor. O kadar ön plana çıktı ki CHP'li belediyeler, halkın sempatisini kazanma noktasında önemli rol oynadılar. Bu böyle olmaya devam edecek.
Her siyasi kriz o dönemin siyasi iktidarını yıpratır bu çok net. Deprem de dahi marmara bölgesi etkilendi ama ülkenin diğer bölgelerinde üretim devam etti. Aslında ekonomik olarak da ülke kötü bir durumda yakalandı. Bakmayın siz ekonominin çok iyi söylendiğine. Muhalefet ve iktidar bir araya gelip sorunu kabul etmezse bu sorun çözülmez. Ülkenin bütün dinamikleri bir milli mutabakat içerisinde bu işi çözmelidir. Ama hala "yok kardeşim bizim ekonomiz çok iyi" derseniz ve tedbir almazsanız daha çok sorunla karşılaşırsınız.
Adanalı çiftçilerimize de buradan müjdeyi vermek istiyorum. 12.700 çiftçiye ekim desteği vereceğiz. Formül arıyoruz şuanda. Tarlalar boş kalmasın, benim milletim aç kalmasın diye. 30 dönümden daha az tarlası ve ekecek yer olanlar faydalanabilecek.
...
Ayrıntılar gelecek...