Zeydan Bey’e dostça sesleniş

Hacı Hüseyin Kılınç

“Zeydan Başkanın en büyük yanlışı hizmetle ilgili değil partisini cebine koyup siyasal alanda kendi kontrolü dışında kimseye hayat hakkı tanımamasındadır. *** Bizim başkan boğulursa kendi ördüğü bu dar politikanın içinde boğulur.”

Bu değerlendirmeler usta gazeteci Nedim Soylu’ya ait ve yılların deneyimini arkasına alıyor. Soylu bu analizi Zeydan Bey’in Fox Tv’de İsmail Küçükkaya’nın sabah programında hem genel hem de yerel siyaset üzerine söylediklerine dayandırıyor.

Adana’nın ne kadar sorunlu bir kent olduğu herkesin malumu. Kentin çok kısa sürede adeta sihirli değnek değmişcesine altında ezildiği sorunlarından kurtulamayacağı da aşikar. Ne yerel yönetimlerin ne de merkezi idarenin kangrenleşmiş problemlerin altından tek başına kalkabilmesi mümkün değil. Çözüm yerelin ve genelin, kenti oluşturan tüm dinamiklerin ortak bir vizyon eşliğinde birlikte çalışmasından geçiyor. 

Zeydan Bey Adana’nın birikmiş sorunlarını ve tıkanmışlığını ülke gündemine mal etmek konusunda başarılı oldu. Taraflı tarafsız herkes biliyor ki Adana’nın sorunları ağır ve altından kalkılması da öyle göründüğü gibi kolay değil. Biriken borçlar Belediye’nin elini kolunu bağlıyor, şişkin istihdam sorunları daha da ağırlaştırıyor. Kentteki işsizlik oranının Türkiye ortalamasının çok üzerinde olması, istihdamın çözülmesinde Belediyelere beklenilenden çok daha fazla yük bindiriyor. Dolayısıyla bu ağır şartlar altında Belediyeyi çalıştırabilmek de olağanüstü bir yetenek gerektiriyor.

Ancak kenti yönetmeye de bütün bu sorunlar bilinerek talip olundu. Koşulların zor ve ağır olduğunu herkes biliyordu. Zorluklar ancak kentin tüm dinamiklerinin seferber edilmesiyle çözülebilir. Adana tüm geri kalmışlığına karşılık zengin tarihsel birikime sahip bir kent. İktidar size adım attırmayabilir, her türlü engeli çıkarabilir ve Meclis’de çoğunluğunuz da olmayabilir. CHP’nin kazandığı Büyükşehirlerin önemli bir kısmında da aynı sorunlar var. Bir yerden sonra yurttaş sizden sürekli mazeret üretmenizi değil, sorunlara çözüm bulmanızı ve hayatını kolaşlaştırmanızı bekler. 

Adana’nın demokratik birikimi tüm dezavantajlarına rağmen kentin sorunlarını çözmek ve ayağa kaldırmak için yeterlidir. Bu birikimden ise bugüne kadar yararlanılmadığı açıktır. Yurttaş desteği sadece seçim kazanmak için değil asıl olarak kentin sorunlarını bizzat onlarla düşünüp, çözüme doğrudan onları dahil etmek için de seferber edilmelidir. Bu seferberlik ruhu maalesef Adana’da bugüne kadar oluşturulmamıştır. Bunun en önemli nedeni de Zeydan Bey’in siyaseti aşırı kontrol etme niyetinden kaynaklanmaktadır. Adana karmaşık ve çoğulcu yapısı nedeniyle hiçbir faniye bu fırsatı vermemiştir. Kentin iyiliği de yerel yöneticilerin bu gerçeği kabullenmesinden geçmektedir. 

Partiniz ülkedeki çöküşün kaynağı olarak ucube sistemi ve onun ürettiği tek adam rejimini işaretlerken onun karikatürü olan bir anlayışı çoğulcu bir kente dayatmaya kalkışmanız absürt kaçacaktır. Sizin ne kadar çalışkan olduğunuz değil, liyakat ve ehliyeti ölçü alarak görevlendirdiğiniz kadrolar kenti ayağa kaldıracaktır. Herhangi bir faninin aşırı çalışkan ve işkolik olması, sorunlar altında bunalmış bir kenti ayağa kaldırmaya yetmez. Bu iş ekip, kadro ve halkın seferberliği ile sağlanabilir ancak. 

Zeydan Bey olağanüstü yeteneklerini ve tüm mesaisini gereksiz işler için değil kenti ayağa kaldırmak için kullanmalıdır. Kadro seçerken şahsi yakınlığı ve bağlılığı değil liyakat ve ehliyeti ölçü almalıdır. Bulunduğu konum, geldiği düzey itibarıyla vasatlıkla arasına kalın bir çizgi çekmelidir. Vasat kadrolar hem siyaset de hem de kamu işlerinde yöneticilere sadece ayak bağı olur. Sorumluluk almayan veya verilmeyen kişi yöneticilerin işgücünü çoğaltır ve israfa sebebiyet verir. 

Bu güç maalesef parti siyasetinde dahi efektif kullanılamamıştır. Bu tespiti geçen yıl yapılan kurultayda Parti Meclisi’ne  Adana’dan kimse seçilemediğinde de yapmıştık. Zeydan Bey bulunduğu her platformda haklı olarak Adana’nın öneminden ve tarihi değerinden bahsediyor. Bu ağırlık ve önemin parti organlarına yansıtılmamış olması düşündürücü değil mi? Bırakın Parti Meclisini MYK düzeyinde temsil edilmek Adana’nın hakkı değil mi? Ülke genelinde Adana’nın hakkını ararken partiyi bundan muaf kılmak tezat olmuyor mu? 

Derdimiz kara çalmak değil? Siyaseti birilerinin başarısızlığı üzerine kuranlardan değiliz? Zeydan Bey başarısız olsun, yıpransın, sorunların altında ezilsin ve bize de alan açılsın diyenlerden hiç değiliz. Adana’da kimlerin böyle düşündüğünü engin tecrübesiyle en iyi kendisi biliyordur. Biz aldığımız siyasi kültür ve entelektüel birikimimizle dostça uyarılarda bulunuyoruz. Soylu haklıdır ve değerli Başkan bazı alışkanlıklarından hızla vazgeçmelidir.