Zamanın Ruhunu Okuyabilmek

Vedat Kahyalar

Küçük Prens Kitabından Bilgece Söylenmiş bir Söz;
"Kendini yargılamak, bir başkasını yargılamaktan çok daha zordur. Eğer kendini iyi bir şekilde yargılamayı başarırsan bu, senin gerçek bir bilge olduğunu gösterir."

Ülkede ekonomik kriz var. Halkın büyük bir kısmı Pahalılıktan şikayetçi. Ülke insanı genel olarak mutsuz ve tedirgin, seçimlerin sonucunu da burada aramak gerekir.

EKONOMİ DÜZELMELİ
Bunun için acil yeni para kaynağına ihtiyaç var. Bunun yolu da yabancı yatırımcının gelmesi gerekiyor. Yabancı yatırımcının aradığı 3  önemli şart var .
1- Güçlü ve evrensel hukuk sistemi.
2-Güvenlik
3-Kaliteli bir eğitim sistemi ve arastiran - geliştiren özgür üniversite düzeni.
Özetle demokratik standartlarımızın yükselmesi gerekiyor.

Başta iktidar partisi olmak üzere,  tüm partilerin, zamanın ruhunu doğru okuyabilmesi gerekiyor.

Türk milletinin siyasal bilinç düzeyi ve olayları sorgulamadaki seviyesi günden güne pozitif yönde gelişiyor.

Hamasetle, ucuz algı mühendisliği ve tehditlerle siyaset yapmak artık prim yapmıyor bu topraklarda. Gelişmiş ülkeler bu yöntemleri terk edeli çok uzun yıllar oldu.

Her yıl 1 milyondan fazla üniversite mezunu veren ülkemizde belki kitap okuma oranları düşük olsa bile sosyal medyanın olumlu/olumsuz katkıları çok fazla. Bizim ilgilendiğimiz olumlu tarafları elbette. Bu mecralar olağanüstü detay ve bilgilerle dolu. Artık hiçbir şey eskisi kadar ucuz ve bayağı yöntemlerle başarılamayacaktır. Yalancının mumu bırakın yatsıyı, o saati doldurmuyor.
İnsanlar artık bir çok kişiyi, kurumu, olayı, fikri en mükemmel örneği ile kıyaslayıp kararını ona göre veriyor.

TÜKETEN BOŞ TOPLULUKTAN, ÜRETEN GÜÇLÜ DEMOKRASİYE GEÇMEK
Güçlü bir toplum olmak için, tüketen toplum olmaktan, üreten toplum olmak zorundayız.
Büyük bir risk barındıran coğrafyada yaşıyoruz. İsrail'in sapıkça rüyası, ABD nin bölgedeki iştahı, Kürtlerin devlet olma arzusu, Suriye'deki savaş ve sonrası, Irak'ın durumu, İran, Azerbacan, Ermenistan, Rusya, Ukrayna,Yunanistan ...en yakın komşularımız. 
Üretimi teşvik etmek, eğitim ve hukuku tartışmasız en önemli gelişme vesilesi saymak, israf ve hesapsız yatırımlardan uzak durmak, sınırlarımızı güvene almak ve gereksiz fazla sığınmacıları geri göndermek çok acilen yapılması gereken politikalar olmalı.

Siyasetçiye ve özellikle iktidar yöneticilerine  düşen en önemli görev, zamanın ruhunu en iyi şekilde okuyup halkın mesajlarını en doğru okuyabilmek ve gereğini yapmaktır.