Vali Elban: "Kadın kooperatiflerimiz kendine yeten bir model olmalı"

Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, "Ben kadın kooperatiflerimizin başkalarının imrenerek baktığı, kendi kendine yeten bir model olmasını istiyorum" dedi.

Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, Ticaret Bakanlığı ile bir market zincirinin işbirliğinde Çukurova Kalkınma Ajansında gerçekleştirilen eğitim programında, kadın kooperatiflerince üretilen ürünlerin birkaç ürünle sınırlı kaldığını belirterek, "Üretilen ürünler belli mevsim ya da dönemlere has ürünler. Çok dar bir müşteri ve pazar portföyü var. Bir önceki yıldan daha farklı yeni bir ürün ya da miktar olarak da önceki yılı aşan bir miktarda üretim olması gerekiyor. Biliyorsunuz ki biz heyecanlı bir milletiz. Bir şeyin heyecanı olsun ki bıkkınlık ve isteksizlik başlamasın. Şu anda ilgili bakanlıklar başta olmak üzere birçok STK ve şirket kadın kooperatiflerine sosyal sorumluluk adı altında destek vermek için ulaşıyor" diye konuştu.

Üretimde sıçramanın yakalanması gerektiğini kaydeden Vali Elban, şöyle devam etti:

"Bu kurguya ayrı bir soluk, yaklaşım getirmek için uğraşıyoruz. Kadın kooperatiflerine yaklaşımın değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kadınların ürettiğini alırken onlara ve emeklerine saygı duyarak almamız lazım. Yapılan ürünleri gönül rahatlığıyla kullanırken kadının samimiyetine ve dürüstlüğüne inanarak almak lazım. Hakikaten üzerinde ev, çocuk gibi birçok sorumluluk varken tüm bunların arasında vakit ayırıp aile bütçesine, çocuklarının eğitimine katkı sağlamak, toplumumuzun ve ülkemizin kalkınmasına destek olmak için yapılan bu çalışmaların arkasında bir alın teri olduğunu bilerek bu ürünlere yaklaşmalıyız."

"Benim beklentim daha farklı"

Mevsime bağlı ürünler de dahil olmak üzere bunların stoklanması, depolanması, muhafazası, paketlenmesi ve sürekli hem online satışta hem de marketlerin rafında sürekli müşteriye sunuluyor olması gerektiğini belirten Vali Elban, "Çünkü markete gittiğinizde bir markanın ürününü alıyorsunuz. O ürüne ihtiyaç duyduğunuz zaman tekrar markete gittiğinizde aynı ürüne ulaşamazsanız hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Sizden ürün alanların da bu durumu yaşayacağını düşünmelisiniz. Biz ürünün kalitesini sabit tutamazsak da tüketici aynı hayal kırıklığını yaşıyor. Biz Adana'daki kadın emeğini, kadının yaptığı ürünün kalitesini, bunu yaparken ürünü hazırlarken ürüne sevgisini kattığına ve olabildiğince saf ve katkısız hazırlandığına inanıyoruz ama buna inanmamız yetmiyor. Bunların uluslararası standartlarda paketlenmesi ve dolumunun bu standartlara göre yapılması gerekiyor. Etiketteki açıklamaların gerekli prosedüre uygun olması gerekiyor. Onun için de her kooperatifin bunu yapabilmesi mümkün değil. Ama birlik çatısı altında böyle bir yapıyı da kurmamız gerekiyor. İnşallah birkaç hafta içinde bu konudaki çalışmamızı tamamlayacağız. Sizin bol bol üretmeniz ve depolamanız gerekiyor. Hakikaten Adana'dan Türkiye'ye güzel ve başarılı bir model oluşturmak istiyoruz. Bugün bizim kooperatifimiz de dahil olmak üzere kadın kooperatifinin genel durumu benim beklentimi henüz yansıtmıyor. Benim beklentim daha farklı" dedi.

Konuşmasında, "Kadın kooperatiflerinin öyle bir aşamaya gelmesini arzu ediyorum ki; nerede bir eksiklik nerede bir sorun varsa buraya bir kadın eli değsin beklentisi olsun istiyorum" diye Vali Elban şunları kaydetti:

"Kadın kooperatifinin örneğin açtığımız bir okulun ana sınıfının ihtiyaçlarını (yardımcı öğretmen, yeme-içme, taşıma vb) karşılayabileceği bir model benim hayalim. Bu modelde aynı zamanda ülkenin kalkınması, aile bütçesinin belli bir noktaya gelmesi amaçlanırken diğer tarafta da ilk başta kendisi, çocukları ve ailesinin çevresinin sonra da yakın çevresinin sosyal ve kültürel alanda katkı sağlamasını bekliyorum. Ben kadın kooperatiflerimizin başkalarının imrenerek baktığı, kendi kendine yeten bir model olmasını istiyorum."

EKONOMİ Haberleri

Adana'da gül hasadı yüz güldürdü
“Global İş Dünyasında Başarının Yolu” semineri gerçekleşti
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: “ÇKS başvurularınızı ziraat odalarımıza yapın”
Defterdar Balıkcı: “Maliye, mükelleflerin korkulu rüyası değil bir paydaşıdır”