Bir devlet kendi gücünü bu kadar mı yanlış değerlendirir ve bu yanlışı yaparken üzerine içerideki meşruiyet kaynaklarını bu kadar mı hızlı tüketir?
Yılın bu günlerinde tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de en fazla yangınlar bu süreçte çıktığı bilinen bir gerçek. Bu biliniyorken yapılacak şey bahane üretmek, hamaset yapmak değil, hazırlıklı olmaktı.
Maalesef hazırlıklı olmadığımız gibi acınası bir durumda olduğumuz ortaya saçıldı. Hiç bir işe yaramayacak Ahlat sarayına harcanan para ile 17 uçak alınabilecekken bir tane bile uçağımızın olmadığını acı acı öğrendik.
Ne oluyor bize ?
Nasıl bu hale geldik?
Corona pandemisinde, sellerde,
depremlerde yaşadığımız organizasyonsuzluk , orman yangınlarında da ortaya çıktı maalesef. Ülkenin ciğerleri yanıyor. Son 8 günde 174 ayrı noktada yangınlar var.160 yerde kontrol altına alındığı söyleniyor. 14 noktada devam ediyor. Ancak Muğla bir bölge sayılırken burada 7 ayrı yerde sürüyor yangınlar. Şimdilik yanan bölgelerde kaç insanımız, kaç ağacımız, hayvanlarımız,
evimiz, köyümüz yandı bilmiyoruz.
Ama bir şeyi çok iyi biliyorum ki halkımızın umutları biraz daha azaldı yönetenlere karşı.
Nasıl bir hazırlıksızlıkla yakalandık bu yangınlara?
Yangın söndürme uçağı olduğu halde milli bir kurum olan THK ile anlaşmazlık nedeniyle uçakların bakımını yaptırmama inadı, dünyadan yardım istemede tutukluk.. Maalesef yanan ağaç, ev ve Hayvan sayısını arttırdı.
Şimdi acilen yapılması gereken:
Bu problemi tüm yönleriyle masaya yatırıp;
nerede hata yaptık ?
zayıf yönlerimiz nedir ?
güçlü yönlerimiz neydi ?
Neler yapmalıyız?
Deyip, derhal harekete geçip, eksiklerimizi gidermeliyiz
Eleştireni, yanlışı göstereni vatan haini görmek yapılacak en büyük hatadır.
Hamaset ve dezenformasyon, boş konuşmalar ,siyasi çekişmeler yedi bitirdi bu ülkeyi.
Nüfusları ve ekonomik boyutlarıyla bizimle kıyaslanmayacak iki ülkenin yangın önlemleri aşağıdaki gibidir.
HIRVATİSTAN: Bu ülkede uçakla yangın söndürme görevi Hava Kuvvetleri’ne verilmiş. Bu amaçla kurulan filoda 6 adet Amerikan Air Tractor AT-802 ve 6 adet Kanada yapımı Canadair CL-415 görev yapıyor. AT-802’lerin yangın söndürme işlevi olmakla birlikte Hırvatistan’da daha çok keşif amaçlı kullanılıyor. Bu uçaklar Zadar üssünde konuşlanmış durumda. (Hırvatistan, CL-415 tipi uçaklardan birini önceki gün AB yardımı çerçevesinde Türkiye’ye gönderdi.)
YUNANİSTAN: Yunanistan’daki yangın söndürme faaliyetleri de Sivil Savunma Bakanlığı’na bağlı “Yunanistan Yangın İdaresi”nin sorumluluğu altında. Yunanistan’ın oldukça kuvvetli bir filosu var. 22 adet Polonya yapımı Dromaders uçağı ile 11 adet Kanada yapımı CL-215 ve 7 adet yine Kanada yapımı ileri model CL-415 uçağı var. Toplam 40 uçaklık bir filo söz konusu. Ancak, Yunanistan’ın aynı zamanda Rusya’dan da uçak kiralaması elindeki uçakların hepsinin faal olmadığına işaret ediyor. Yunanistan’ın elinde ayrıca yangın söndürme faaliyetleri bir bölümü kiralanmış olan 20 kadar helikopter bulunuyor.
Şimdi objektif olarak düşünme ve harekete geçme zamanı. Eğer küçücük ülkeler bile bu kadar önlem alabilmiş ise biz niye kulağımızın üzerine yatmışız?
Daha hazırlıklı, daha donanımlı olmalıyız itirafını yapıp, yangın uçağı araştırmalarına başlıyoruz dense, THK uçaklarının bakımı başlasa, Askerlerimiz devreye girse ,Türk halkının yükselen tansiyonun yarısı düşecek.
Devlet yönetimi ;inat ,küslük, kırgınlık,
beceriksizlik, belediyelerle uyumsuzluğu kaldıramayacak kadar önemli bir görevdir.