'TKP Gelir, Her Şey Değişir' sloganıyla devm eden seçim buluşmalarının üçüncüsü Adana'da yapıldı.
Türkiye Komünist Partisi, “TKP Gelir, Her Şey Değişir” sloganıyla seçim çalışmalarını başlamış ve ülkenin dört bir yanında emekçilerle buluşmalar düzenlemeye başlamıştı. Bu buluşmaların üçüncüsü bugün Adana’da yapıldı.
Yüzlerce emekçinin Selman-ı Pak Kültür Merkezi’nin konferans salonunu doldurmasıyla başlayan etkinlikte ilk olarak sinevizyon gösterimi yapıldı. Hep bir ağızdan TKP marşının söylenmesinden sonra kürsüye TKP Adana İl Başkanı ve TKP’nin Adana milletvekili adayı Alper Oçak çıktı.
“Değerli dostlar, bugün varlıkları ile bize destek veren tüm dost kurum ve partiler, iyiye ve güzele her gün bir adım daha yaklaşan sevgili yoldaşlar… Hepiniz hoş geldiniz.” diyerek sözlerine başlayan Alper Oçak şöyle devam etti:
“TKP gelir her şey değişir isimli seçim toplantımızın üçüncüsünü Adana’da gerçekleştiriyoruz. TKP gelir her şey değişir partimizin seçim sloganı ve şunu söyleyebilirim ki biz bu sloganı çok sevdik. Burada bulunan herkes nelerin değişmesi gerektiğini çok iyi biliyor ve birçoğumuz bunları bıkmadan inatla başkalarına anlatıyoruz. İşte seçimler bu değişikliği nasıl yapacağımızı, daha fazla kişiye anlatma fırsatı veriyor bizlere. Kesin olan şu ki değişim şart, asıl olan yerine neyin koyulması gerektiğidir.
Yaşadığımız kent ülkemizdeki işsizliğin ve yoksulluğun en fazla olduğu kentlerden biri. Peki, sizce bu kentin insanları bunu bile isteye tercih etmiş olabilir mi? Buradan gördüğüm kadarıyla aramızda genç arkadaşlarımız var. Kendilerinin geleceğe dönük hedefi işsiz kalmak ve yoksulluğu yaşamak olabilir mi? Yine bu salonda üniversite öğrencisi arkadaşlarımız var. Üniversite sınavını kazandıkları anda yaşamış oldukları sevinç ve heyecan, yerini yaşam savaşı vermeye dönüştü.
Çalışmak, üretmek ve mesleğini icra etmek insanın en temel hakkı iken bizi yönetenler, bu güzel kentin sermayedarları bizleri neredeyse işsizlikle terbiye ederek karnımızı doyurduğumuza şükretmemizi istiyorlar. İşte bunu değiştireceğiz dostlar.
İşsizliğin, yoksulluğun kader olmadığını, gözü doymayan kent baronlarına buna razı olmadığımızı göstereceğiz. Buğdayını ekemeyen çiftçi toprağını satıp kentte dolmuş şoförlüğü yapmaya başladı. Çiftçinin malına el koyan zenginler de bizi açlığa sürüklüyor. Değiştireceğiz arkadaşlar yurttaşlarımızın ihtiyacı olan besine kolayca ulaşabilmesini ancak biz sağlayabiliriz.
Sevgili dostlar, bir kentin süsü beton yığınları ya da onların renkli camları olabilir mi? Burada bulunan dostlarımızın kaç tanesi o çok ışıklı evlerde oturuyor. Ya da istediğimiz hayat bol ışıklı bir yalnızlıklar mahallesi midir? Adana’ya uydudan baktığımızda tek yeşil alanın asri mezarlığı olduğunu göreceksiniz. İnsanlığın gelişimine etki edecek kültürün, sanatın ve kişisel üretimin yerini, sosyal alanların yerini AVM’ler yaldızlı binalar, keşmekeş bir düzen ve tüketim alışkanlığı almıştır ve bunu bize yeni yaşam tarzı olarak yutturmaya çalışıyorlar. Onların düzen diye yutturdukları şey yağma ve talan düzenidir. Kentimizi insanlığa hizmet edecek bir düzene kavuşturmak için değiştireceğiz.
Dostlar, bu kentte her gün yaşadığımız ulaşım sorununun artık bir sorun olarak konuşulmadığını görüyoruz. Bunu sebebi sorunun ortadan kalkması değil elbette. Bu durumun kanıksanması ve göz ardı edilmesidir. Ne idüğü belirsiz yarım yamalak metromsu bir aracımız var. Sadece arabaların geçişini düşünen bir trafik modelimiz var. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde karşıdan karşıya geçmenin sörvayvır tadında olduğu bir karmaşadan bahsediyorum
Sevgili dostlar Türkiye Komünist Partisi yarınların adımlarını şimdiden atmaya başladı bile. Adana’da Toros Mahallesi’nde ve Akkapı Mahallesi’nde bulunan semt evleri ile dayanışmayı ve paylaşmayı, vasata razı olmamayı yaşıyoruz. Haklarımızı öğreniyoruz ve bu haklarımıza nasıl elde edeceğimizi mahalle sakinleri ile bir araya gelerek tartışıyoruz. Yoksulların çaresizliğinden faydalanmaya çalışan tarikatlara, cemaatlere karşı bizler aydınlık bir geleceği kuruyoruz. Elbette bu bize yetmez. Bu kentin her mahallesinde dayanışma merkezleri her işçi havzasında işçi evleri kurulacak.
Kadın dayanışma komitelerimiz ile kadınlarımızın kendilerine ve emeğine yapılan saldırıları birlikte püskürteceğiz Bu söylediklerimiz size hayal gelmesin. Gerçeklik bugün bize dayatılan kokuşmuş düzen ise buna razı olmadığımızı ilan ediyoruz. Bizler bu kenti daha yaşanılası bir düzen için yeniden yapacağız. Bunu bu salonda bulunan hekimi, öğretmeni, işçisi genciyle yapacağız. Yani hayatı var eden bizler yapacağız.
Dedim ya neyi yapacağımızı bizler çok iyi bildiğimiz gibi neleri bu kentte yıkacağımızı da çok iyi biliyoruz. Ve buradan söz veriyoruz, “TKP gelir emperyalizmin kalesi, patronların savaş üssü olan İncirlik yıkılır.”
TKP İl Başkanı Alper Oçak’ın ardından TKP’nin seçim bildirgesinin okunduğu bir video gösterimi yapıldı.
Video gösteriminden sonra kürsüye TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan çıktı.
TKP’nin seçim bildirgesinde neden çok fazla ahlaktan bahsedildiğine açıklık getiren Okuyan, “Halkı temsil etme iddiasında olanlar dürüst olmak zorundadır. Ben değil biz demeli, toplumun ve ülkenin çıkarlarını her şeyin üstünde görmeli. Bu değerleri savunmadan siyaset yapamazsınız. İnsanın insanı sömürdüğü bir düzeni ortadan kaldıracağım demeden ahlak ahlak diyen herkes ahlaksızdır.” dedi.
“Bu ülkenin yarısı Erdoğan’ın gitmesini istiyor. Bize diyorlar ki, Erdoğan bir gitsin TKP ondan sonra sesini çıkarsın. Biz ne zaman sesimizi çıkarsak bize diyorlar ki, ‘Siz Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyorsunuz.’ Çünkü biz Erdoğan gitsin diyenlerin duymak istemediği şeyler söylüyoruz. Nedir bunlar? Erdoğan gidince her şey çözülmez. Erdoğan’ın gitmesi için kolları sıvamış olan parlamento muhalefeti, altılı masa bizim için bir şey ifade etmiyor.” diyen Okuyan, 14 Mayıs’ta Erdoğan’ın seçime katılmasının hukuken imkansız olduğunu ancak bugün “Erdoğan gitsin.” diyenlerin 20 yıldır ısrarla Erdoğan’ın gitmesinin önünde durduklarından bahsetti.
TKP’nin daha 2002 yılında AKP’nin bir karşı devrimci olduğunu söylediğini hatırlatan Kemal Okuyan, 15 Temmuz, “Çözüm Süreci”, “Ekmeleddin vakası” gibi örnekler üzerinden bugün muhalefette olanların Erdoğan’ın sıkıştığı her anda onun yanına gittiğini söyledi.
“20 yıl boyunca AKP karşısında dik durmayı becermiş, elinden geleni yapmış; uyarısıyla, mücadelesiyle elinden geleni yapmış tek parti TKP’dir. Benim içim rahat.” diyen Kemal Okuyan, kendilerine “AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz” diyenlere çağrıda bulunarak Erdoğan’ın adaylığının hukuksuz olduğu bir seçimi boykot etmesi gerektiğini söyledi.
Bugün “Altılı Masa”da bulunanların sicillerini hatırlatan Kemal Okuyan, “Bize deniyor ki, TKP kısa bir süreliğine ruhunu o masaya teslim etsin. Arkadaşlar; TKP’nin ahlak anlayışı, siyaset anlayışı, memleket sevgisi, tarihe bakışı buna izin vermiyor. Kusura bakmasınlar.” dedi.
“Biz üzerimize düşüne yapacağız. Baştan beri söylüyoruz. Erdoğan’ın seçilmesine yardımcı olacak hiçbir adımı atmayacağız. Bu TKP’nin söyleyebileceği en ileri söz. Bu somut olarak şu anlama gelir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın karşısına açıktan yobaz, açıktan siyasi kimliği faşist, açıktan bir patron çıkarılmazsa sahip çıkmayız, desteklemeyiz; oy veririz. O kadar.” diyerek Erdoğan’ın seçilmesine yardımcı olmayacaklarını söyleyen Kemal Okuyan, “Türkiye toplumu 15 Mayıs’ta ayağa kalkacaksa güçlü bir TKP’ye ihtiyaç duyacak.” dedi.
“Bizim ahlak anlayışımızda başka bir siyasi partinin gölgesinde siyaset yapmak yoktur. Kusura bakmayın, biz başka bir partiyle milletvekili pazarlığı yapmayız. Bu pazarlıklar çile çeken halkımıza saygısızlıktır.” TKP’nin kendi sözüyle, mücadelesiyle örgütleneceğini söyledi.
“TKP ittifaklarından kaçınmaz. Yeter ki bu ittifaklar bu ülkenin gerçeklerine dayansın. Bugün bu ülkenin gerçekliği sömürü düzeninden, yobazlıktan, ABD emperyalizminden, NATO’dan bir an önce kurtulmamızdır. Bu kadar basittir.” diyen Okuyan, bu temel meselelerde anlaşamadıkları hiçbir şeyin parçası olmayacaklarını söyledi.
“Patron patron olarak kalacak işçilerin durumu iyileşecek bu imkansız bir şey. O yüzden TKP diyor ki bütün temel sektörler; ekonomi, enerji, inşaat, bankacılık, maden, otomotiv… her şey devleştirilecek. Bir günde yasa çıkarıp her şeyi özelleştirdiler. Bir saatte hepsini kamulaştırırız.” diyen Okuyan bu fikrin, bu ahlak anlayışının yayılması gerektiğini söyledi.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın konuşmasından sonra sahneye çıkan müzisyenler Ercan Çağıran ve Gökhan Çağıran’ın seslendirdiği türküler ve şarkılarla sona eren etkinlik sonrası birçok kişi TKP’ye gönüllü üyelik başvurusunda bulundu.