Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir kazanımı olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) yeniden yapılandırma adı altında tasfiye ve özelleştirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
1 Haziran 1927 yılında başkent Ankara’da kurulan TCDD’nin 1 Mayıs 2013’te çıkarılan ‘6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Yasası’ ile ‘TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık AŞ’ adıyla ikiye bölündüğünü hatırlatan Dr. Şevkin, özelleştirme girişimlerinin de böylelikle başladığına dikkat çekti.
Konunun araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi sunan Dr. Şevkin, bölünmeyle birlikte demiryollarının özel tren işletmeciliğine açıldığını hatırlattı. Dr. Şevkin, bölünme öncesi 1 yönetim kurulu başkanının ayrışmadan sonra 2’ye, 5 yönetim kurulu üyesinin 10’a, 1 genel müdürün 2’ye, 4 genel müdür yardımcısının 7’ye, 20 daire başkanlığının 34’e, 8 bölge müdürlüğünün ise 15 bölge müdürlüğüne çıkarıldığını dile getirdi.
“TASFİYE EDECEKLER”
Cumhurbaşkanlığı 2021 yılı programında yer alan ‘Demiryollarının Serbestleştirilmesi, Genişletilmesi ve Yeniden Bölünmesi’ adı altında yapılmak istenen yapısal dönüşümün ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TCDD, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) tarafından ortak hazırlanan ‘Demiryolu KİT’leri Dönüşüm Projesi’ sunum dokümanının da geçtiğimiz günlerde demiryolu camiası ile paylaşıldığını dile getiren Dr. Şevkin, “Bu girişim TCDD’nin siyasi yandaşlara peşkeş çekileceğinin ve ranta kurban edileceğinin resmidir” diye konuştu.
Kamu kuruluşu niteliğindeki demiryollarının yeniden yapılandırma adı altında tasfiyesinin ve özelleştirilmesinin bir kez daha gündeme getirildiğini kaydeden Dr. Şevkin, “Cumhuriyetin kazanımları bir bir yok ediliyor. Emekçilerin kazanılmış hakları ellerinden alınacak. Büyük emek harcanarak bu günlere taşınan demiryolları birileri için rant aracı olarak kullanılacak” diye konuştu.
TCDD’nin ikiye bölünmesinden sonra yönetimde yer alan kişi sayısının arttığını ancak personel sayısının azaldığını, az personelle çok iş yaptırılmaya başlandığını, esnek ve kuralsız çalışma dayatıldığını, kurumların, bilgi, birikim ve tecrübesi olmayan liyakâtsiz kadrolarla doldurulduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, 2000’li yıllara kadar kâr eden TCDD’nin bu tarihten sonra uygulanan yanlış özelleştirme/yeniden yapılanma programları nedeniyle gelir düşüklüğü yaşadığını, son 19 yıl içerisinde ise zararın 5’e katlandığını ifade etti.
“19 YILDA 5 KAT ZARAR ETTİ”
19 yıllık süreçte TCDD’ye ait limanlar, lojmanlar, taşınmazların satıldığını, kuruma ait hastane ve eğitim tesislerinin, istasyonların kapatıldığını, yolcu trenlerinin azaltıldığını, birçok demiryolu hat kesiminde tren seferlerinin iptal edildiğini vurgulayan Dr. Şevkin, hükümetin öteden beri süregelen yanlış özelleştirme politikaları sonucu halkın hizmetine sunulmuş, üstelik stratejik öneme sahip, kamu hizmeti sağlayan demiryollarının sürekli zarar eden bir kuruluş haline dönüştürdüğünü, sosyal ve ekonomik olarak Türkiye’nin büyük bir kayıp yaşadığını ifade etti.
2013 yılında serbestleşme kanunu ile sözde bürokrasiyi azaltmak ve hizmet kalitesini, verimliliği ve kârlılığı arttırmayı hedefleyen iktidarın aradan geçen 8 yıllık süreçte TCDD’yi tam olarak bir çıkmaza sürüklediğini belirten Dr. Şevkin, pandemi sürecinin de bahane edilerek Türkiye’nin bir çok bölgesindeki tren seferlerinin 1 yıl boyunca yapılmadığını söyledi.
İktitarın TCDD’yi tasfiye ederek holdingleştirilmiş bir yapı kurmayı hedeflediğini savunan Dr. Şevkin, bir çok şirketten oluşacak bu yapı ile birlikte demiryollarının kamu kurumu olma niteliğinden çıkarılacağını, böylelikle Kamu İhale Kanunu, Sayıştay denetimi ve Harcırah Kanunu’ndan muaf tutularak denetimsiz bir oluşuma dönüştürüleceğini kaydetti.
“PEŞKEŞE İZİN VERİLMEMELİ”
İktidarın TCDD üzerinden yeni bir rant alanı oluşturacağını, siyasi yandaşlara yeni alanlar açma uğraşında olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, sayıştay raporlarında da belirtildiği gibi 2019 yılında tamamen zarar ettirilen TCDD’nin keyfi uygulamalara, peşkeşe alet edilmemesi çağrısında bulundu.
Kamuda yeni bir talanın yaşanacağı gibi personelin kazanılmış haklarının ellerinden alınacağını, emekliliğe zorlanacağını, kurumsal yapı, iş güvencesi ve iş güvenliğinin bozulacağını, keyfi işten çıkarmaların yaşanacağını ifade eden Dr. Şevkin, Türkiye’de özelleştirme sonucu bir çok kurumun nasıl paramparça edildiğini, tasfiye sürecinin başladığını ve peşkeş çekildiğini ‘Şeker Fabrikaları, Tekel, Telekom, Sümer Holding, Hidroelektrik Santralleri, Gübre Fabrikaları, Petkim, Havelsan, THY, Tüpraş’ örnekleriyle açıkladı.
“TCDD, STRATEJİK ÖNEME SAHİPTİR”
TCDD’de de bu sürecin başlatıldığını dile getiren Dr. Şevkin, “TCDD’de yapılacak özelleştirme Türkiye ekonomisine, çalışanlarına ve demiryollarına hiçbir fayda sağlamayacağı gibi aksine kamu yeni bir zararla karşı karşıya bırakılacak. TCDD, sermayenin emrine terk edilecek bir kurum değil. Demiryolu ulaşımı kamusal, nitelikli, ulaşılabilir, ekonomik olmalı ve bu yönde yeni adımlar atılmalı. TCDD, Türkiye için stratejik bir konumdadır ve siyasi malzeme yapılmamalıdır” diye konuştu.
CHP’li Dr. Şevkin, TCDD’de talanın önünü açacak özelleştirme uygulamalarının sona erdirilmesi, yapısal sorunların çözülmesi, kurumun Cumhuriyet değerlerine uygun kamu eliyle yönetilmesi, çalışanların geleceğe güvenle bakabilmesi, halkın daha etkin kullanımına olanak sağlanması amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.