Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, deprem kaçınılmaz ve önlenemez bir doğa olayı olduğunu belirterek, "Ama zararlarının minimize edilmesi elimizde. Bu da kentleşmenin bilimsel verilere dayanılarak gerçekleşmesi ile olur. Hazırlıkların başında Deprem Mastır Planı’nın oluşturulması geliyor” dedi.
Adana Büyükşehir Belediyesi ile Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nin birlikte organize ettiği Adana’nın Depremselliği ve Kentin Depreme Hazırlanması konulu seminer, Ceyhan Depremi’nin 24. yıl dönümünde Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirildi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın katıldığı seminerin açılış konuşmasını yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, yerleşim alanlarının seçiminde jeoloji bilimine önem verilmesinin kaçınılmazlığına değindi. Tatar, “Yapı denetim sisteminde mutlaka jeoloji mühendislerinin istihdam edilmesi. Kentsel dönüşümün parsel bazında değil, alan bazında, sağlam zeminlerde yapılması gerekiyor. Bir doğa olayı olan deprem; çarpık kentleşme, yanlış yer seçimi ve imar afları nedeniyle afete dönüşüyor. Deprem kaçınılmaz ve önlenemez bir doğa olayı ama zararlarının minimize edilmesi elimizde. Bu da kentleşmenin bilimsel verilere dayanılarak gerçekleşmesi ile olur. Hazırlıkların başında Deprem Mastır Planı’nın oluşturulması geliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Naci Görür de, Adana’nın depremselliği çerçevesinde aktif fay hatları hakkında bilgi verdi. Prof. Görür, “Doğu Anadolu Fayı’nın uzantısı olan ve Yumurtalık ilçesi civarından geçen fay 500 yıldır suskun. Bu veriye uygun şekilde hazırlıklı olunması gerekiyor. Bunun için de mikro bölgelendirme, yapı stoku, zemin çalışmaları yapılması önemli. Alanlar bu çalışmalar bittikten sonra yerleşime açılmalı. Yoksa risk büyür. Yerleşim birimlerinin açılmasında alüvyon zeminlerden kaçınılması gerek. Şehrin sağlam kaya zeminlere doğru gelişmesine dikkat edilmeli. Güney Adana’nın alüvyon zemin olduğunu düşünüldüğünde, buralarda çok katlı yapılaşmaya izin verilmemeli. Çünkü depremde bu tür zeminlerde yıkım daha yoğun yaşanıyor” diye konuştu.