Taner Talaş'ın objektifinden

Kucuksaat.com Kurucusu Taner Talaş'ın objektifinden;

Ziyapaşa Bulvarı’nda, güzel bulvarımızla uyumlu sıcak ve sevimli bir kafenin uyarı levhası.

Dertsiz insan gerçekten yok.

Ancak, dertler de sınıfsaldır.

“ÖNCE YAYA DEĞİL ARABA” diyen tip, ekonomiden ve terörden daha önemli bir sorundur.

Medeni bir millet ve şehir olmak için uzun bir süredir çabalıyoruz.

Her konuda ciddi sıkıntılarımız var ama özellikle son yıllarda trafikte nezaketi kaybettik, emniyet teşkilatı ve yargı kurumları trafikte çıkan kavga dosyaları ile dolu.

Trafikte zuhur eden sorunlara bir nebze çare olması için yöneticiler, yolların üzerine kocaman harflerle “ÖNCE YAYA” ibaresini yazıyorlar.

Çok güzel ama yeni bir direniş türü ortaya çıkıverdi.

Yeni bir başkalaşım türedi.

Araçla duruyorsun, yaya’ya yol veriyorsun, geçmiyor, yaya araça yol veriyor.

Nezaket desen değil, kendisini yaya olarak mı görmüyor…? Araça duyduğu bu anlamsız saygının arka planında ne var… ?

İlk önce bilim, cadde ve bulvarlarda görülmeye başlayan bu türü incelemeli, ardından bunlara toplum düzenini bozduğu için ceza yazmalı.

Hayatımızdan bir çıkıp gidin ya.

Demokrasinin yara aldığı günümüz koşullarında, bir tabelada “Kürt Böreği”ibaresini görünce Demokrasi adına sevindim.

Artık; Hukuk, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü gibi konularda sıkıntılar çekince, teselliyi börekçi tabelasında buldum.

Fakir Demokrasisi, ya da Demokrasi fakirliği.

Sarıyakup Mahallesi’nde Hamam Müzesi açılışı bar, vaktin gelmesi için geziniyordum, yine Adana’nın zenginliklerinden birisine denk geldim .
Erken Cumhuriyet dönemine ait mimarisiyle şık ve sade bir ev, giriş kapısının üzerinde sade,şık bir levhada Kelime-i Tevhid yazıyordu.

Adana’da ilk defa rastgeldim. Sordum, meğerse hacca gidip gelen insanlar,yakın geçmişe kadar gelenek haline gelmiş bu uygulamayı yaparlarmış. Hacca gidenlere hacı demenin, eve yansımış versiyonu.

Şaşkınlığım kısa sürdü.

Bana esas ilginç ve şaşırtıcı gelen nedir derseniz, giriş kapısının hemen üzerinde bulunan pencerede,askılı atletle oturan sarışın genç adam oldu.

Fotoğrafını çekmek için tabiki izin aldım.

Kolunda, yüzünü utançla örten özgürlük heykeli dövmesi vardı, hem de gayet irice.

Adana bu dedim.

Hamam Müzesi’ne açılışa gittiğiniz bir vakit, giriş kapısının üzerinde Kelime-i Tevhid yazılı bir ev, üst katın penceresinde kış günü askılı atletliyle sokakları seyreden ,kolunda kocaman utanarak yüzünü örtmüş özgürlük heykeli dövmesi bulunan sarışın bir genç bir adam.

Bazen görünümler ve fotoğraflar izah istemezler.

Ne anladıysanız, o…

1/4