Başlık Osmanlıca bir deyim olup, bir şeyin dedikodusu gerçekleşmesinden daha beterdir manasına karşılık gelmektedir.
Yaşadığımız dönem itibariyle küresel anlamda birçok sıkıntı yaşanmaktadır. Pandemi, enerji fiyatları, enflasyon, güvenli gıda sorunu yetmezmiş gibi bir de Rusya-Ukrayna savaşı ile dengeler altüst olmuştur. Bu ülkelerin enerji ve tarım konusundaki ihracı dolayısıyla savaşla birlikte tedarik zinciri kırılmıştır. Buna bağlı olarak ülkemizde henüz bir sıkıntı olmamasına rağmen mesela bitkisel yağda ileride ortaya çıkabilecek arz sorunu nedeniyle piyasa bir anda allak pullak olmuştur. Tam da şüuyuu vukuundan beter bir durumla karşı karşıyayız.
Ekonomi de çok basit bir kuraldır; bir mala talep artınca fiyatlar arz talep dengesi çerçevesinde artar. Aşırı talep sonrası arz dengesi bozuldu mu bu sefer fiyatların daha da artması sonrası stokçuluk başlayacaktır. Günümüzde yaşananlar tam da bu mealdedir. Ortaya çıkan söylenti bile rafların boşalmasına sebep olmuştur. Tüketiciler olarak bencillik ve duyarsızlığımız neticesinde yangına benzin dökülmüştür. Şunu düşünmek gerekir bu yağ hayatımızdan tamamen çıkmış olsaydı neyimiz eksik olurdu? Ortada kıtlık ve savaş yokken ortaya konan bu panik acaba normal midir? Bilinçli, duyarlı, örgütlü toplum olmadığımız sürece polisiye tedbirlerle alınacak bir mesafe yoktur.
Sonuç olarak; her şeyi eleştiren bir toplumdan elini taşın altına koyan empati toplumuna evrilmek zorundayız. Aksi takdirde sürekli şüuyu vukuundan beter durumlarla karşılaşmamız sürpriz olmayacaktır. Ve de hep birlikte yok olmamak adına silkinerek kendimize gelmemiz elzemdir.
Esenlik dileklerimle...
Erol Aydın