Cumhuriyet Halk Partisi Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Ayhan Barut, yılda ortalama 150 bin ton civarında soya üreten Türkiye'nin 3 milyon tonluk tüketime sahip olduğunu söyledi. Tüketimin sadece yaklaşık yüzde 5'inin üretilebildiğini aktaran Barut, bu nedenle milyonlarca doların ithalata ödendiğini belirtti. Soya üretiminde karşılaşılan sorunlar, sertifikasız-kaçak tohum kullanımı ve ithalata bağımlılığın önlenmesi için iktidarı göreve çağıran Barut, soyada yaşanan sorunların saptanması ve çözümü için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
"YAĞLI TOHUMLARDA İTHALATA 3 MİLYAR DOLAR ÖDENİYOR"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na soyayla ilgili Meclis Araştırması önergesi sunan Ayhan Barut, "Türkiye'de soya tarımının yaygınlaşması ve kaçak tohum kullanımının önlenmesi gerekiyor. Ülkemizde soya tüketimi yıllara göre değişmekle birlikte 3 milyon tonu aşmıştır. Üretim miktarımız ise TÜİK'in 2019 yılı verilerine göre sadece 150 bin ton civarındadır. Bir başka deyişle tüketimimizin ancak yüzde 5.7'sini yerli üretim soya ile karşılıyoruz. Yağlı tohumlar ve türevlerinin ithalatı için yıllara göre değişmekle birlikte yıllık 3 milyar dolar civarında döviz ödeniyor" dedi.
"YERLİ ÜRETİM ŞARTTIR"
Soyanın dünya genelinde yağlı tohumlar arasında öncelikli ürün olarak kabul edildiğini ve dünyada toplam yağlı tohum üretiminin yaklaşık yüzde 60'ını soyanın oluşturduğunu bildiren Ayhan Barut, "Yem sanayisi ve kanatlı besiciliğin en önemli hammaddesi olan soya üretimini arttırmak ve ham yağ açığının ithalat ile karşılanması sırasında oluşan döviz açığını kapatmak, kanatlı sektöründe yem tedariki riskini ortadan kaldırmak için yerli soya üretimi şarttır. Onuncu Kalkınma Planı'nda 2023 yılında üretilecek soya miktarının 3 milyon tona ulaşacağı öngörülmekte ve gıda güvenliği açısından üretimimizin de bu düzeylere çıkarılması gerektiği vurgulanmaktadır. Soya tarımının yaygınlaşmasını engelleyen olumsuz faktörlerin kaldırılmasıyla üretim yaygınlaşacaktır. Unutulmamalıdır ki ekim nöbeti yani münavebe konusunda soya ülkemizin olmazsa olmazıdır" diye konuştu.
SORUNLARI ANLATTI, ÖNERİLERİNİ PAYLAŞTI
Tarım ve Orman Bakanlığı'nı çiftçi ve tarıma destek vermeye, 'ulusal ve sürdürülebilir tarım politikaları' belirlemeye çağıran Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Tarımsal ürünlerin üretim planlamalarında sektörel dinamikler, ürünler arası pariteler, pazar yapıcılar ve destekleme politikası olmak üzere planlamaya yönelik bakanlık uygulamaları önem taşıyor. Mısır, pamuk ve soya birbirinin ikamesi gibi görülen ürünler olması nedeniyle soya üretiminin arttırılması için bu ürünlerin fiyat politikalarının belli bir parite üzerinden birlikte belirlenmesi gerekiyor. Bazı ürünlerin yüksek ithalat tarifeleri ile korunması, soyada bunun olmaması soya satış fiyatlarını ve üretimi olumsuz etkilemektedir. Bu durumda bakanlık destekleme primleri önemlidir. Bunun için Havza Bazlı Fark Ödemesi desteği ile Sertifikalı Tohum Desteğinin arttırılması, 70 kuruş/kg desteği ve 60TL/kg tohum desteği sağlanması, en az üçer yıllık olarak önceden ilan edilmesi gerekir.
Soya tarımının yaygınlaşmasını olumsuz etkileyen faktörlerin arasında soyanın hasadında fiyat ve alım garantisinin olmamasıdır. Bu nedenle TMO'nun soya alımlarında piyasa düzenleyici bir oyuncu olması sağlanmalı, TMO asgari alım fiyatı ilan etmelidir. Yeni geliştirilen çeşitlerle birlikte soyada verim 600-700 kg/da seviyelerine çıkmış, üretici için cazip ve ekonomik bir faaliyet olmuştur. Bu anlamda soyada ithalata bağımlılığın kaldırılması, üretimin artmasıyla dışarıya çıkacak dövizin yurt içinde kalması sağlanabilir. Soya tohumculuğu alanında sağlıklı ve kaliteli üretimin devamlılığı için sertifikasız-kaçak tohum kullanımının önlenmesi gerekir. Çünkü sertifikalı tohum kullanımı verimi olumlu yönde etkilediği gibi üretimi ve verimi olumsuz etkileyen çeşitli hastalıkların önüne geçer. Bu açıdan pamukta olduğu gibi soyada da Havza Bazlı Fark Ödemesinin sertifikalı tohum kullanımına bağlanması gerekir.
Bu yönleriyle birlikte soya üretimi ve sertifikasız-kaçak tohum kullanımı, ithalata bağımlılığın önlenmesi için yaşanan sorunların tüm boyutlarıyla saptanması, çözüm için gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istiyoruz."