Sinemanın büyülü dünyasında her türden karaktere ihtiyaç vardır. İzleyici sevgi pıtırcığı saf ve masum bir karakteri içselleştirirken aynı hikâyede ‘gazozlara ilaç koyan’ kötü adamlarda bulunmalı ki sinemanın ‘hayatın renk rengini yansıtma hedefi’ gerçekleşebilsin. Yalnızca iyileri, kötüleri değil hayatın çemberinden geçmiş yahut geçmekte olan karakterleri de izlemeyi severiz perdede/ekranda.
Sinema anlatmaya çalıştığı hikâye ne olursa olsun sonuç itibariyle iyi adamlar, kötü adamlar ve hikâyenin nirengi noktasında durup finale yön veren ‘sert adamlar’ın boy gösterdiği bir performans sanatıdır. Türk sineması ve dizi dünyasının yeni sert adamı ‘Cihangir Ceyhan’ takdim ve takdir amaçlı kaleme alınmıştır bu yazı. Hem bu şekilde bardağın hep boş tarafına baktığım yönündeki algıları da kırabilirim kim bilir?
Boşanmanın eşiğindeki taksi şoförü bir baba, hem dağılmak üzere olan ailesini hem de ağır hastalığın pençesindeki oğlunun yaşamını kurtarmaya çalışırken kendisini ilginç bir organize suç şebekesinin içinde bulur. Peki, çaresiz aile reisi ve babanın bir sonraki hamlesi ne olacaktır?
Adanalı genç oyuncu Cihangir Ceyhan’ın Netflix’de 6 bölümlük ilk sezonu gösterime giren ‘Asaf’ın kısa hikâyesi çok tanıdık aslında. Benzerlerini beyaz perde ve siyah ekranda defalarca izlediğimiz hikâyenin günümüzde geçen ve ‘güncelleştirilmiş’ versiyonu ile karşı karşıyayız.
2024 Kasım’ının son günlerinde gösterime giren diziyi bir solukta izleyeceğinize eminim. Dijital mecranın avantajlarından en önemlisi klasik tv dizilerinde bıktıran karşılıklı boş bakışmaların olmaması ve diyalogların daha gerçekçi yaşanması. Üzerine usta işe aksiyon sahneleri eklenince sözün gelişi değil tam karşılığıyla ‘soluk soluğa’ izlenecek ‘avantür’ bir dizi olmuş Asaf.
Cihangir Ceyhan ‘son işinde’ sergilediği performansıyla sinema–tv dünyasının yeni ‘sert adamı’ olduğunu tescillemiş oldu. İzleyici genç oyuncuyla Adana’nın arka sokaklarında önce ücretsiz YouTube için çekilen ardından gördüğü büyük ilgi sonucu ücretli dijital platform Blutv transfer olan ‘Sıfırbir’ dizisiyle tanıdı.
‘Adana’nın arka sokakları’ dediğimde hemen anlamış olmalısınız ama dizinin bir sahnesinde ‘dürüm kebapla’ adam dövüldüğünü hatırlatırsam Ceyhan’ın ilk dizisinin genel hikâyesini anlayıverirsiniz.
Cihangir Ceyhan, Sıfırbir’in ardından bu kez İstanbul’un ‘arka sokaklarında’ neler yaşandığının anlatıldığı ‘Çukur’ dizisiyle izleyicinin karşısına çıktı. Aras Bulut İynemli’nin ‘Yamaç’ karakteriyle başrolünde oynadığı Çukur’un son sezonunu Ceyhan’ın canlandırdığı ‘Adanalı Azer’ karakteriyle neredeyse tek başına sırtladığını hatırladığımızda genç oyuncunun Türk sinema–tv dünyasında hangi prototipe karşılık geldiğini tarife hacet kalmayacaktır zannederim.
YILMAZ GÜNEY VE KADİR İNANIR’IN BOŞLUĞUNU DOLDURDU
Evet, ‘sert adam’ karakterinden bahsediyorum. İyi ya da kötü değil bahis mevzu olun: Sert Adam. Sert Adam karakterini biz Yılmaz Güney ve Kadir İnanır’dan tanırız. Yazılan senaryolarla doğru orantılı olarak büründükleri karakterlere hayat veren Yılmaz Güney ve Kadir İnanır son derece sübjektif değerlendirmelerime göre ‘kötü oyunculuklarına’ rağmen kendilerine biçilen ‘sert adamı’ başarabildikleri kadar yüksek bir performansla canlandırmışlardır.
Cihangir Ceyhan kavruk teni, keskin yüz hatları, atletik vücudu ve her an belindeki silaha sarılacakmış misali görünen ‘kavgacı’ duruşuyla Güney ve İnanır’dan boşalan ‘sert adam’ kontenjanını rahatlıkla doldurmuştur. Evet, kendisini henüz birkaç dizi projesiyle izledik fakat geride bıraktığı işlerde ortaya koyduğu performansıyla bu kanaat oluştu izleyicide.
CİHANGİR CEYHAN’IN ‘YOL HİKÂYESİ’NE KISA BİR BAKIŞ
6 Şubat 1989 tarihinde Adana’da doğdu. Baba tarafından Elazığlı, anne tarafından Diyarbakırlıdır. Ama Allah’tan göçle gelen yoğun nüfusun ilk durağı Adana’da ev bark kurdu anne babası ve o da bu şehirde geldi dünyaya. Ukrayna, Eskişehir ve Adana’da üç kez üniversiteye başladı. Bu noktada eğitim almaya dönük hevesini takdirle karşılamak gerekir. Ve fakat anladığım kadarıyla mücadelesini sonuna kadar götüremeyecek bir ‘öğrenci adayı’ kendisi. Makine Mühendisi ağabeyi ve Ziraat Mühendisi ablası kadar eğitim hayatında başarılı olamadı. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi bölümünden mezun oldu. Kısaca Açık Öğretim tedrisatından tamamladı eğitimini.
HAYATA KARŞI DURUŞU: İTAAT ET RAHAT ET!
Rahat bir çocukluk geçirdiğini, kendisini hiçbir zaman rahatsız hissetmediğini söyledi. Hayattan kopuk bir çocukluk geçirmemesinin nedenini, “Hayatın bir gerçekliği vardır. Yapılması gereken ve gerekmeyen şeyler. Bunları ne kadar erken kabullenip uygularsanız rahat edersiniz. Ben öyle yaptım” diye açıkladı.
17–18 yaşlarında yakışıklı olduğunun farkına vardığını söyledi; “23–24 yaşlarına kadar buna kafa yoruyorsunuz sonra güzelliğin beş para etmediğini fark ediyorsunuz çünkü hayatın gerçekliği var.”
İstanbul’da kamera önü oyunculuk eğitimi aldı. Eğitimin ardından doğup büyüdüğü Adana’ya geri döndü. E kürkçü dükkanı hesabı. İlk oyunculuk deneyimini 2015 yılında Yusuf adlı sinema filminde ‘Serdar’ karakteriyle yaşadı. ‘Yusuf’ filmine dair bu tek satırlık bilgi dışında herhangi bir veriye ulaşmak mümkün olmadı. Kim bilir belki ileriki yıllarda Cihangir Ceyhan’ın ‘ilk sinema filminin’ peşine düşen sinema arkeologları bir yerlerden bulup çıkarır ve izleme fırsatı buluruz bu ilk performansı.
CİO İLE ‘SERT ADAM’ DÜNYASINA ‘MERHABA’ DEDİ
2016–2019 yılları arasında önce video paylaşım sitesi YouTube'da sonra dijital film platformu BluTV'de yayımlanan ‘Sıfır Bir’ dizisinde ‘Cio’ karakteriyle dikkatleri üzerine çekti. Sosyal medya ve dijital platformlardaki başarılı projeler ona televizyon ekranlarının yolunu açtı.
2019–2020’de, Show TV'de yayımlanan ‘Çukur’ dizisinde ‘Azer Kurtuluş’, 2020–2021’de yine Show TV'de yayımlanan ‘Alev Alev’ dizisinde ‘Ömer Ataycı’, 2021–2023’de Kanal D'de yayımlanan ‘Camdaki Kız’ adlı dizide ‘Hayri Ersoy’ karakterine hayat verdi.
AFORİZMALARLA HAYATA ANLAMA KATMA GAYRETİNE BİR ÖRNEK
Mayıs 2024’de verdiği röportajda, “Doğduğun ev kaderindir ama gökyüzün sana aittir. Kaderini değiştirmek biraz da senin elindedir” sözleri ile yaşam mottosunu açıkladı. Magazin basınına yansıyan, “Yanında donla oturduğum adam benim dostumdur!” açıklamasına, “Adana çok sıcak bir yer, klima çoğu zaman lüks sayılır, bir evin içinde 15–20 adam bir süreden sonra donla atletle oturuyorsunuz” sözleri ile kendi geliştirdiği ‘dostluk ölçüsüne’ açıklık getirdi.
“Adana’da herkes bir kere barajda yüzmüştür” yorumunu yaparken baraj gölündeki yüzme deneyimlerinde farklı atlayış teknikleri geliştirdiğini açıkladı.
Adanalı veya Adana ile özdeşlemiş ünlülerden Müslüm Gürses ve Yılmaz Güney'i beğendiğini söyledi.
KAMERANIN ÖNÜNE GEÇMEDEN ARKASINI ÖĞRENDİ
Oyunculuk kariyerinden önce kamera arkasında görev yaptı. Çekim teknikleriyle ilgili ses, ışık, kurgu, kadraj gibi birçok iş konuda kendisini geliştirdi. Sette olup bitenlere çok ses çıkaramadığını ama zamanla kiminle çalışıp çalışamayacağını anladığını söylerken, “Çalışmaktan zevk aldığın insanlarla güzel işlere imza atıp övgü almak çok kıymetli” dedi.
Babası ile ilişkisini oğlu ile ilişkisine benzetirken bundan memnun olduğunu, babasının çok hoş sohbet biri olduğunu, oğlunu da babasının kendisini yetiştirdiği gibi yetiştirdiğini dile getirdi: “Herkes çocuk yetiştirmek için farklı bir şey söylüyor. Günün sonunda babandan gördüğünü yüzde 15–20 değiştirerek sende aynı şekilde uygulayarak yetiştiriyorsun çocuğunu.”