Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda genel yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen Türkiye'nin 81 ilinde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılmasını talep etti.
Adana'daki basın açıklaması sendika hizmet binasında Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer tarafından yapıldı.
İnsanlığın kadim ve vazgeçilmez mesleklerinden birinin de öğretmenlik olduğunu belirten Sezer, "Ülkemizde fiilî olarak görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 200 bini aşmış iken, öğretmenlerin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan her aşamayı içeren, öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir" dedi.
Eğitim konusunda örnek gösterilen ülkelerin tamamında öğretmenliğin bir meslek kanunu ile korunduğunu vurgulayan Mehmet Sezer açıklamasında, "Öğretmenlerin itibarının daha da artması, haklarının korunması; yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun ivedilikle yürürlüğe konulması elzemdir" ifadelerini kullandı.
"Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması hedefine 11. Kalkınma Planı'nda ve Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi'nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, ne yazık ki öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu beklentisi hâlâ karşılanamamıştır" diyen Sezer şöyle devam etti:
"Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu için nelere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyduk.
Öğretmenler olarak beklentimiz, özlük haklarımızın tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının ortadan kaldırılması; resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesi; mesleğimizde ilerlememizi sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi; istihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi zorlayıcı dayatmalar yerine teşvik edici uygulamaların getirilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim-öğretim sınıfı içinde ama ikincil görev olmaktan çıkarılarak müstakil bir kadro olarak düzenlenmesi; yöneticilik süreçlerine geçiş ve statüsü ile bu pozisyonlardaki mali, özlük ve sosyal hakların da mutlaka meslek kanununda tanımlanması; resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir meslek kanununu hayata geçirilmelidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır."
Siyasi iradeyi, TBMM'yi ve Millî Eğitim Bakanlığı'nı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu bir an evvel hayata geçirmek konusunda adım atmaya çağıran Sezer, şunları kaydetti:
"24 Kasım'da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun TBMM gündemine getirilmesidir."
Açıklama sırasında çok sayıda öğretmen de sendika binasında hazır bulundu.