Set Olan Settar

Erol Aydın

Yüce Allah'ın 99 isminden birisi olan Settar; örtme, gizleme ve saklama anlamına gelmektedir. Günah ve kusurların kapatılması konusunda bir tutum ortaya konulmasını tavsiye etmektedir.

Herkesin bildiği bu husus günlük hayatımızda nasıl yer almaktadır, onu birlikte inceleyelim. Birisi ile ilgili olarak duyduğumuz bir kusuru ifşa mı ediyoruz yoksa kapatıyor muyuz? Bu soruya samimi olarak vereceğimiz cevap bizim imanımızın da göstergesi olacaktır.

Günümüz bilgi ve enformasyon çağında âdeta bombardıman altında olduğumuz kaçınılmaz bir gerçektir. Sosyal medya hesaplarımızda her gördüğümüzü paylaşmak da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Birçok insan bu hususu dikkate almadan, her gördüğünü emin olmadan paylaşmakla kul hakkının ötesinde Settar tavsiyesine de muhalif bir tutum ortaya konmuş olacaktır.

Kötülük, fenalık, ayıp, kusur, nifak, fitne ve fücura Settar olarak set çekmediğimiz de Yüce Allah da bizi örtmeyerek açıkta bırakacaktır. Asıl mesele bu duruma düşmeden kendimize çeki düzen vermektir. Aksi takdirde kendimize yansıması olmasa da çoluk-çocuğumuz bu durumdan etkileyecektir. Biz bunun farkında olmadan niye bunlar bizim başımıza geldi diye hindi gibi düşünürken, geçmişte yaptığımız ve farkında olmadığımız amel defterimiz önümüze konacaktır.

O çetin hesap gününde ortaya koyacağımız pişmanlık fayda etmeyecektir. Başıboş yaratılmadığımız, sınırsız ve özgür bir hayatın söz konusu olmadığı bilinciyle; tutum, davranış, söz, paylaşımlarınıza azami dikkat etmemiz kaçınılmazdır.

Bilgi çağının nimetlerinden istifade ederken bilerek veya bilmeyerek kötülüğe alet olmak elzemdir. İnancımız,  bir kötülüğün yayılmasına vesile olmak o günahı işlemek gibi görüldüğü için bu vebale ortak olmak ne büyük gaflettir? İçerik, muhteva, niyet ve amacını açıkça görmediğimiz paylaşımlara alet olmak bize inanılmaz sorumluluklar yüklenecektir. Şahsen yeterince günahkâr olan durumumuza başkalarının günahını da eklemek ne büyük ahmaklıktır.

Günümüzde herkes her şeyi biliyor fakat önemli olan bilmek değil, uygulama olmaktadır. Şeytan da çok biliyor fakat iman etmediği için lanet halkası boynunda bildiğini okumaya devam ediyor. O yüzden bilmenin ötesinde icraat konusunda kendimizi geliştirmemiz şarttır.

Sonuç olarak; bu dünyaya gelmemiz bir plan çerçevesinde gerçekleşmektedir. O yüzden de bizim için çizilen çerçeve içerisinde kalmak zorundayız. Aksi takdirde akıbetimiz hayırlı olmayacaktır. Yüce Allah Settar ismiyle bizi örterken bizim her şeyi saçıp savurmamız ne haddimize? Örtüyü kaldırmadan olumsuzlukları kapatmak kurtuluşumuz için yeterli olacaktır. Hepsi bu kadar, bunu gerçekleştirmiş çok mu zor?

Esenlik dileklerimle,

Erol Aydın