Senfoni başlıyor

Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, 2020-2021 sanat sezonunu, 8 Ekim Cuma akşamı konserle açıyor

Çukurova Devlet Senfoni Orkestrasının (ÇDSO); 2020-2021 sanat sezonu, 8 Ekim Cuma akşamı “açılış konseri” ile başlıyor.
DSO Müdürü Artunç Çoruh, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaz Konserleri” adı altında gerçekleştirdikleri konserlerle büyük beğeni topladıklarını ifade ederek, yeni sanat sezonunda yıldız isimlere yer verdiklerini, özellikle “Dünya Sahnelerinde Genç Türkler” adı altında bir konser serisi oluşturarak, sezon boyunca dünyanın pek çok noktasında ülkemizi başarıyla temsil eden gençlerle Adanalı sanatseverleri buluşturmayı hedeflediklerini söyledi.

Covid-19 salgın tedbirlerini en üst seviyede alacaklarını ve bu sayede sezon boyunca kesintisiz bir program sunmayı umduklarını paylaşan Çoruh, İçişleri Bakanlığının yayınlamış olduğu genelge gereğince; HES kodu üzerinden ya da aşı kartı ile en az iki aşı olmuş ya da tek aşı olup son 6 aylık dönemde hastalığı geçirmiş kişilerin belirlenerek konser salonuna kabul edilebileceklerini, bu kriterlere uymayan kişilerin de en fazla 48 saat öncesinde yapılmış negatif sonuçlu PCR testi ile konserlere katılabileceğini hatırlattı. 18 yaş altı seyirciler ise bu şartlardan muaf tutulabilecek.

Sezon boyunca yine pek çok ilk seslendirilişe yer verileceğini belirten Çoruh, açılış konserinde orkestranın daimi şefi Orhan Şallıel'in Trompet Konçertosunun dünya prömiyerini gerçekleştireceklerini paylaştı.

İkinci yarısında G. Bizet’in en bilinen eseri Carmen Opera Süitinin en beğenilen bölümlerinden bir seçkinin yer alacağı ve Orhan Şallıel’in yöneteceği konserde, trompet sanatçısı Cem Sevgi solist olarak yer alacak.
2021-2022 Sanat Sezonu Açılış Konseri, 8 Ekim Cuma akşamı saat 20.00’da Büyükşehir Belediyesi Konser Salonunda gerçekleşecek.

KÜLTÜR SANAT Haberleri

Başkan Altıok: “Yüzlerce yıllık tarihi mirasıyla herkesi Yumurtalık’a bekliyoruz”
Adana Mimarlık Festivali başladı
Mersin Kitap Fuarı’nın Ardından
Dr. Gökhan Gündoğdu müzesinde tarihi akşam
Farah Zeynep Abdullah'tan Nur Sürer'e: Ne Yılmaz Güney'i be