Genellikle veda cümlesi olarak, “Kendine iyi bak!” şeklinde bir ifade kullanılmaktadır. Çoğu zaman dilimize pelesenk olmuş ve ezbere söylenmiş bir söz olarak boşlukta kalmaktadır. Boşlukta kalması ise derinliğini düşünmeden taklitçi bir tutum olmasındandır.
Bir kere insanoğlu kainatın öznesi olarak kendisinin bir emanet olduğunu düşünerek kendisine iyi bakmak zorundadır. Mümin olmanın önemli şartlarından birisinin de, “Emanete hıyanet etmemek!” olduğu göz önüne alındığında bu konuda hassas olunması kaçınılmazdır. Bunun ötesinde kendisine iyi bakmadığı zaman maddi ve manevi olarak sarsılacağı için hayati öneme haizdir. Hem bedenen hem de ruhen sağlıklı insanların hem ailesi, hem çevresi hem de toplum için önemli bir değer olduğu göz ardı edilmemelidir.
Sosyolojik olarak toplumu ayakta tutan bireyler olduğuna göre sağlıklı bireylerden sağlıklı toplum oluşacaktır. Kendine iyi bakmanın en temel şartı ise kendini sevmekten geçmektedir. Kendini sevmeyen, sürekli mükemmeli bulma peşinde olanların mutlu ve huzurlu olma şansları çok fazla değildir. İnsan, kendisinin en mükemmel şekilde yaratıldığını düşünerek hareket etmesi kendisi için manevi güç ve en büyük motivasyon kaynağı olacaktır. Ancak bu şekilde potansiyel ve kapasitenizin farkında olarak farkındalık ortaya koymuş olursunuz. Kendini seven, aynı zamanda kendisine de saygı duyacağı için başkalarının gözünde de saygın birisi olacaktır. Aksi takdirde sürekli kendi eksik ve noksanlarını dile getirerek oluşturduğu negatif enerjiyi evrene de göndereceği için bu kısır döngüden çıkması da söz konusu değildir.
Bir insanın kendi iradesi ile üstesinden gelemeyeceği hiç bir problem mevcut değildir. Azim, kararlılık, istikrar, hedefe kilitlenme ve de istişare ile ortak akıl her türlü zorluğun üstesinden gelmek için yeterlidir.
Birçok insan sadece öğrenilmiş/öğretilmiş çaresizlik girdabına düştüğü için başarısız olmaktadır. Yüce Allah zekayı farklı vermiş olabilir fakat aradaki bu açığı çok çalışmakla kapatmak mümkündür. Yeter ki kendini kapatmadan kendi gerçeğinin farkına varabilmesi meselenin çözümü yolunda önemli bir kilometre taşı olacaktır. Bazı insanlar kadere sığınarak, kendini bağlasa da tembelliğin kitabının ilk maddesini kendilerine kalkan yapmak onları başarısızlığa mahkûm etmektedir.
Sonuç olarak; iyi niyet temennisiyle söylemiş olduğumuz, “Sen, kendine iyi bak!” sözü aslında önemli bir uyarı ve hatırlatmayı da içinde barındırmaktadır. İnsan olmanın, fıtrat ve yaratılış gayemiz olarak kendimize iyi bakmamız elzem olduğu için hayat felsefemiz bu kapsamda şekillenmelidir. Aksi takdirde bu temenni muallak taşı gibi boşlukta kalacağı için kimseye bir faydası olmayacaktır. Kendine iyi bakarsan, bir de seni düşünmem!
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın