Adana Demirspor Kulübü eski başkanı Murat Sancak, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma kapsamında tanık olarak ifade verdi. Futboldaki yapılanmalar ve liglerin dizaynı, kara para aklama konularındaki soruşturma kapmasında ifade veren Sancak, bir süredir sosyal medyadan TFF, hakemler ve futboldaki yapılanmayla ilgili yaptığı paylaşımlarına devam etti.
"Varan'lara devam etmek lazım"
Murat Sancak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "İfadeyi verdik. O zaman ne yapmak lazım. 'Varan'lara devam etmek lazım." ifadelerini kullandı.
Sancak paylaşımlarına şöyle devam etti:
VARAN 13
"Yazdıklarımla fotoğrafı net olarak göstermeye çalıştım. Niye böyle detaylı yazdığıma gelince; İleride üniversitede araştırma yapacak olan gençler için bir kaynak olsun diye.
Temiz Futbol kavgası tarihe not olarak düşülsün istedim.
Ayrıca son iki yıl içinde FETÖcülüğü tescillenen isimleri yeşil sahalarda, yedek kulübelerinde, kongre salonlarında görmek ağırıma gidiyor. Mücadele rafa mı kaldırıldı mı diye düşünmeden edemiyorum!
Şimdi gelelim bir ifadeye:
M.B'e transfer olduğumda Ali Şenel beni aradı. Kendisi gibi bir şahsın olduğunu, onun beni arayacağını, onunla iletişim kurmamı söyledi. Bu bir nevi G.Antep'ten gelirken Ahmet'in beni araması ile benzer bir şey idi. Başka takıma geçtiğim için benimle başkasının ilgilenmesini sağlayacaktı. Ancak ben bunu kabul etmedim. Zaten kendisiyle olan bir diyaloğum vardı. Bu kişiyle de diyaloğum FETÖ'den bağımsız kişisel bir ilişki halini almıştı ama yine dediğim gibi kendisinde bayağı bir uzaklaşmıştım. Ancak bu tip insanlar sürekli arayarak kendilerini hatırlatırlar.
M.B kulübüne transfer oldum. Takımla birlikte yurt dışı hazırlık kampına Slovenya'ya gitmek için havalimanına gittiğimde pasaportumda tedbir olduğunu öğrendim bundan dolayı yurt dışına çıkamadım. Birkaç gün sonra kulüp başkanımızla görüştüğümde pasaporttaki sıkıntı sebebiyle karşılıklı anlaşarak sözleşmemi fesh ettim. Yargılama sırasında etkin pişmanlık gösteren sanıkların örgüt hakkında bildiklerini anlattığına kanaat getiren mahkeme heyeti, sanıklara verilen cezanın 1 yıl 6 ay 22'şer gün hapse indirilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme, sanıklarla ilgili verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına hükmetti. Halbuki İst. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tüm sanıkların ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İddianamede, bazı sanıkların FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "B.lock programını indirdikleri, örgütün bankasına para yatırdıkları ve sohbetlere katıldıklarına yönelik iddialar sıralanmıştı.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, duruşmalardaki beyanları nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırıldığını belirttiği eski futbolcuların “silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 2 yıl birer ay hapis cezasına çarptırmış, birer yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar vermişti.
Heyet, bazı zanlıların, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl üçer ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.
YARGITAY BOZMA KARARI VERDİ
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz incelemesi sonucunda, eski futbolcular Zafer Biryol ve İsmail Şengül ile menajer Ersin Güreler'e verilen 6 yıl 3'er ay hapis cezalarını onadı.
Daire, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak üzere itirafçı olan ve cezalarında indirim yapılarak 2 yıl birer ay hapse mahkum edilen sanıkların hakkındaki hükümleri ise bozdu.
Dairenin kararında, bu sanıkların FETÖ'ye dair bildiklerini anlattıkları belirtilerek, sanıklara verilen cezada daha fazla indirim yapılması gerektiği ifade edildi.
Kararda, örgüte ne şekilde katıldıkları da dahil olmak üzere, örgütsel faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları hakkında konumlarına uygun bilgiler verdikleri anlaşılan bu sanıklar hakkında belirlenen cezada, üst hadden indirim yapılması gerektiği aktarıldı.Bozma kararı sonrası 3 sanık hakkındaki dosya yeniden yargılama için yerel mahkemeye gönderildi.
BURADA BİR GARİPLİK YOK MU?
Şimdi burada “etkin pişmanlık” detayına dikkat çekmek istiyorum. Terörle mücadelede bir yöntem olan bu durum özellikle askeri kanat üyeleri için uygulanıyor.
Saklanan silahların yerini gösterenlerin, suikastleri, bombalamaları AYDINLATAN ifadeleri verenlere yani.
FETÖ Futbol Yapılanması içinde yer alanlar polis kapılarını çalana kadar gizlendi. Hiç biri kendiliğinden gelip teslim olmadı. Birbirine benzer ifadeler verdi. Bazıları imamlarının adını bile unuttu. ByLock uygulamasını kullandıklarını gizledi. Bazılarının kardeşleri çalınan KPSS sınav soruları aracılığıyla devlet memuru oldu. Ama kimse bunları anlatmadı. Bir gizli tanık ve iki tanığın verdiği gibi açık ifade veren yok!
Bu garipliği anlamlandıran varsa buyursun anlatsın!
İNSAN HAYATTA BİR KERE ÖLÜR. O YÜZDEN BİLİNİPTE SÖYLENMEYEN YA DA KORKULDUĞU İÇİN SÖYLENMEYEN NE VARSA; YAZILMALI SÖYLENMELİ... BEN ÖYLE YAPIYORUM. YAPMAYA DEVAM EDECEM BİLİNSİN. DİK DUR EĞİLME, HAK HUKUK SENİNLE!"