Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, ‘Kanal İstanbul’un uçuk bir Amerikan projesi olduğunu vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) merkezi bütçe görüşmelerinde ‘Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun işleyişi hakkında partisi adına konuşan Dr. Şevkin, hem Türkiye’nin uluslararası alanda bir teknoloji markasının olmadığını kaydetti hem de Kanal İstanbul, Simit Sarayı, kapanmaya yüz tutan Temsa ve iptal edilen Adana Kebap-Şalgam Festivali’nin yankılarına işaret etti.
KAFALAR KUMA GÖMÜLÜYOR!
Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojileri ürün ve hizmetleri açısından net ithalatçı pozisyonunda olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, “Türkiye'de genç nüfus yoğunluğunun, üniversite sayısının ve mezununun artmış olmasına rağmen sektörün gelişmemesi düşündürücüdür” dedi. Sektörün AR-GE yatırımlarından yoksun, özgür üniversitelerin önünün kapalı, liyakatli yönetim biçimlerinin ortadan kalktığını ifade eden Dr. Şevkin, Wikipedia gibi uluslararası bilgi bankası olan bir kurumun kapatılarak kafaların kuma gömülmeye çalışıldığını belirtti.
TÜRKİYE, YASAKLAR ÜLKESİ OLDU!
İktidar partisinin özgürlükler ülkesi vaadiyle yönetime geldiğini ancak Türkiye’yi tam olarak yasaklar ülkesine çevirdiğini savunan Dr. Şevkin, ‘Kanal İstanbul Projesi’nin hayata geçmesi durumunda olası bir İstanbul depreminde büyük hasara yol açacağını, güzergahtaki Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı’nın tamamen ortadan kaldırılacağını söyledi.
Bilimsel ve teknik olarak yeterince incelenmeyen projenin 50 yıl önceki bir Amerikan projesi olduğunu savlayan Dr. Şevkin, “Bu proje yerine 8 milyon işsizi olan bir ülkede sanayiye yatırım yapılarak 13 kentteki işsizliğin son bulmasına vesile olunabilir. Bu projeyle tarım alanları kaybolacak, ormanlar yok olacak, tuzluluk artacak. Bu ülkede doğru yatırımlar yapılarak insanların işsizlikten kurtarılması, çiftçinin borcundan arındırılması gerekir. Milli gelirin yüzde 1’inin çiftçiye ödenmesi gerektiği unutulmamalıdır” diye konuştu.
BİR TARAFTA SİMİT SARAYI, BİR TARAFTA GARİBAN SİMİTÇİ!
Konuşmasında Ziraat Bankası’nın yüzde 51 hisse sahibi olmaya hazırlandığı Türkiye genelinde faaliyet gösteren ‘Simit Sarayı’ vakasına da değinen Dr. Şevkin, meclis kürsüsünden elindeki simidi ve simitleri zabıta tarafından yere döktürülen bir simitçinin görüntüsünün yer aldığı fotoğraf eşliğinde şunları söyledi:
“Sarayları sevdiğinizi biliyoruz. Bir tarafta simit saraylarına 500 milyon dolar yardım yapan Ziraat Bankası, bir tarafta ne yazık ki simitleri belediye tarafından yere dökülen gariban simitçi… Ziraat Bankası’nın görevi çiftçiye destek vermek iken futbol kulüplerini desteklemekten vazgeçsin, Simit Saraylarını desteklemekten vazgeçsin. Ziraat Bankasın’nı asli görevine davet ediyoruz.”
BAYİĞİT ARIYORSANIZ; İŞTE TEMSA!
Adana’da faaliyet gösteren yerli ve milli otobüs üreten Temsa Fabrikası’nda yaşanan olumsuzlukları da anlatan Dr. Şevkin, fabrikanın işlerini durdurması nedeniyle bin 500 işçinin kara kara düşündüğünü dile getirdi. “Hükümet olarak neden Temsa’ya destek vermiyorsunuz?” sorusunu yönelten Dr. Şevkin, “Hani milliydiniz, hani yerliydiniz, hani yerli otomobil için babayiğit arıyordunuz. İşte var bir babayiğit. 70 ülkeye ihracat yapan elli yıllık bir fabrika kapanıyor. Niye kılınızı kımıldatmıyorsunuz? Adana bitiyor” şeklinde konuştu.
“ADANALI ESNAFI AĞLATTINIZ”
Adana’da 14-15 Aralık 2019’da düzenlenmesi planlanan Kebap-Şalgam Festivali’nin yasaklanmasını da eleştiren Dr. Şevkin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir milyon insan Kebap ve Şalgam Festivali için Adana’ya geliyordu. İnsanlar film şirketlerine tanıtım için para verirken kendiliğinden gelişmiş, sivil inisiyatif olan Kebap ve Şalgam Festivali'ni yasaklıyorsunuz. Hani çok kültürlülüğe önem veriyordunuz, hani yasaklara karşıydınız. Adana'daki esnafı ağlattınız. Bu utanç da size yeter.”