Geçen hafta New York’a giderken uçakta Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler’le karşılaştım. Seyahat nedenini sordum, önce şu yanıtı verdi:
- Daha yolun çok başında olduğumuz için pek yüksek sesle bahsetmesek de yurtdışında ve özellikle akademi ile teknolojinin iç içe büyüdüğü Amerika’daki işlerimiz, aslında Sabancı’nın enerji alanında ve özellikle iklim teknolojileri konusunda bir parçası.
Attıkları adımları şöyle tanımladı:
- Daha önce Sabancı Topluluğu’nun dile getirdiği yeni ekonomi ve sürdürülebilirlik odaklı büyüme taahhüdünün hayata geçmesi diyebilirim.
E.ON ile ortak oldukları Enerjisa Üretim’in son adımlarını anımsattı:
- Ege Bölgesi’nde 1000 MW gibi ciddi büyüklükte bir kurulu güç için 1.2 milyar dolarlık yatırımı hayata geçiriyoruz. Bununla ilgili imzaları attık.
Kayseri’de 100 MW’lık bir rüzgar ve hibrit solar santralını devreye aldıklarına değindi:
- Halihazırda 3600 MW olan kurulu gücümüz, hizmete aldığımız ve kararını verdiğimiz yatırımlarla birlikte 5000 MW’a doğru yol alıyor. Bunun içinde yenilenebilir enerjinin payı yüzde 57’ye yükseliyor.
Türkiye’deki yatırımlarına tüm hızıyla devam ettiklerinin altını çizdi:
- Sabancı olarak portföyümüzdeki hem elektrik üretim ve ticaret, hem de dağıtım ve perakende işinde, yani esasında Türkiye’deki değer zincirinin özel sektör eliyle yürütülen her alanında işini gerçekçi, doğru ve hakkı ile yapan lider oyuncusuyuz.
ABD’deki işlere uzandı:
- Amerika’ya atığımız ilk adım ile edindiğimiz yetkinlikleri kullanmayı ve Türkiye’deki işlerimizi de bir adım öteye taşıyacak yetkinlikler kazanmayı hedefliyoruz.
Gelişmiş pazarlardaki yeni enerji ve iklim teknolojilerini de Türkiye’ye getirmeyi planladıklarını kaydetti:
- Bu kapsamda Sabancı’nın tek ve kurucu ortağı olduğu, yenilenebilir enerji ve iklim teknolojileri alanlarında yatırım yapmak üzere “Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş.” ünvanlı yeni bir şirket kuruldu.
Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş. ile ilgili planlarını açtı:
- Bu şirketin çatısı altında başta ABD ve Avrupa merkezli olmak üzere çeşitli girişim sermayesi fonlarına ve start-up’lara stratejik yatırımlar yapılmasını, yenilenebilir enerji alanında fırsatların değerlendirilmesini hedefliyoruz.
Ardından ekledi:
- Bu kapsamda ilk olarak MIT, Harvard ve Rochester Üniversiteleri ile yakın bağları bulunan, akademik ekosistem içindeki bir fon yönetimi şirketiyle stratejik ortaklık kurduk.
Bu stratejik ortaklığın açtığı kapıya işaret etti:
- Çeşitli fonlara ve bu sayede bazı kritik start-up’lara doğrudan yatırım yapma hakkı elde ettik.
İlk yatırımlarından örnek verdi:
- İlk etapta füzyon teknolojisini hayata geçirme kabiliyeti yüksek bir girişim olan Commonwealth Fusion Systems ile derin jeotermal enerji teknolojileri geliştiren Quaise Energy gibi küresel enerji sorununa kalıcı ve temiz çözümler sağlamayı hedefleyen fon ve start-up’lara yatırımlar yaptık.
Dünyada ve Türkiye’de irili ufaklı çok sayıda şirket bir taraftan kendi Ar-Ge merkezlerinde yeniliklere, inovasyonlara imza atmayı sürdürürken, diğer taraftan başarma şansı yüksek start-up’ları izliyor, uygun zamanda, fırsat bulursa yatırım yapıyor.
Sabancı Enerji Grubu’nun ABD’de attığı adımlar da bu yaklaşımla örtüşüyor…
‘Batarsın’ denilen proje tuttu, 150 modacıya vitrin oldu
GIZIA Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kutlu, 2015 yılı başlarında aklındaki projeyi ekibine ve sektörden yakın arkadaşlarına açtı:
- Nişantaşı’nda yeni bir mağaza düşünüyorum. Orada Türk moda ve tasarımcılarının her birine özel alan ayıracağım. Ürünlerini sergileyip, satmaları için platform oluşturacağım.
Arkadaşlarının çoğundan uyarı aldı:
- Yapma İsmail kardeşim, batarsın. Aklından geçen modacıların 5’i bir araya gelmez.
İsmail Kutlu, uyarıların hepsini dikkate alsa da kararlılıkla yoluna devam etti:
- Ailem 1935’te Malatya’da manifaturacılığa başlamış. Ben 1987’de İstanbul’a geldim, tekstil-hazır giyim sektörüne girdim. 2005 yılında uluslararası marka hedefiyle Gizia’yı kurdum. Çok şükür iyi gidiyor. Modacılara platform olacak mağazadan kazanmasam da olur.
İsmail Kutlu, “Gizia Gate” adını verdiği moda ve tasarımcılara alan açtığı mağazasının öyküsünü Galataport’taki mağazasını gezerken anlattı:
- Bugün mağazalarımızda 150 dolayında moda ve tasarımcının ürünleri yer alıyor. Türkiye’nin önde gelen modacılarının, tasarımcılarının ürünleri burada. Dilek Hanif’ten Hakan Yıldırım’a, Dice Kayek’ten Özlem Süer’e birçok ismin mağazalarımızda ayrı köşesi var.
Nişantaşı’ndaki Gizia Gate’te yola 6 modacı ile çıktıklarını vurguladı:
- Zamanla mağazalarımızda açtığımız alanları kullanan modacı sayısı arttı. Moda ve tasarımcıların satılan ürünlerinin geliri doğrudan kendilerine gidiyor. Modacılarımız Gizia Gate ile açtığımız alan sayesinde ihracata da yöneldi. Alıcı burada görüp sipariş veriyor.
Galataport’ta açılanın 40’ıncı mağazaları olduğunu kaydetti:
- Yurt dışında da mağaza açma planımız var ama acele etmiyoruz. 2024-2025’te her yıl bir tane yurt dışı mağazası açmayı planlıyoruz. Düşündüğümüz dünya kentleri arasında New York, Milano, Paris ve Londra var.
Ardından mağazanın girişindeki Gizia Brasserie’ye değindi:
- Restoran-cafe işine markamıza destek olur düşüncesiyle girdik. İlkini Nişantaşı Abdi İpekçi Meydanı’nda açtık. İlkini açarken mal sahibi ve binada yaşayanları ikna süreci zaman aldı. Şimdi Gizia Brasserie de bizim için önemli bir alan oldu.