Adana’da sıcak hava ve poyrazın dalından düşürdüğü enterdonat cinsi limonda verim düşüklüğü ve ihracat sıkıntısı bekleniyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Bu limonu Rusya’ya ihraç ediyoruz. Dalından düştüğü için ise verim düşüklüğü olacak ihracatımız düşecek” dedi.
Kuzey Afrika sıcaklarının etkisini sürdürdüğü Adana’da aşırı sıcaklar narenciye üreticisini de olumsuz etkiledi. Türkiye’nin narenciye üretiminde önemli merkezlerinden olan Çukurova’da, kış aylarında eksi 9 dereceyi gören soğuk hava ve Ağustos ayında 40 derecenin üzerini gören sıcak hava, nem ve poyrazdan dolayı enterdonat limon ağaçlarına zarar verdi. Normalde Haziran ayına kadar esen poyrazlardan dolayı üzerindeki meyvelerin bazılarını dökmesi gereken ağaçlar, poyrazlar nedeniyle Mayıs ayında bütün meyvelerini döktü. Dalında yeni olgunlaşan meyvelerin dökülmesi ise üreticileri endişelendirirken, yaklaşık 5 metre uzunluğundaki ağaçlarda meyve bulunmaması dikkat çekti.
“Enterdonat cinsi limon bu yıl yok”
Enterdonat cinsi limonda yüzde 90 verim düşüklüğü beklediklerini söyleyen Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Ağaç başına 250 ile 350 kilogram meyve aldığımız yerde bu sene ağaç başına 20 ila 30 kilogram arasında meyve alacağız. Burada yüzde 90 kayıp. Mayıs ayının 25 ila 26’sında kuzeyden esen poyraz nedeniyle bu ağaçlarda nohut kadar meyve vardı hepsini çırptı. Çırpınca da Adana’da enterdonat cinsi limon bu yıl yok” dedi.
“Rusya’ya ihracat fazla olmayacaktır”
Türkiye’de iç piyasaya sürülen meyer cinsi limonun poyraz ve sıcak havadan etkilenmediğini belirten Doğan, daha sonra şunları kaydetti:
"Onlar her yıl istikrarlı şekilde verim veriyor. Enterdonat cinsini kışın soğuktan korumak lazım ama bu yıl ağaçlarda meyve yok. Genelde enterdonat cinsi limonun kabuğu kalın olduğu için Rusya bölgesine ihracatı yapılır. Çünkü bunun yüzde 70’i yurt dışına gider. Genelde iç piyasaya meyer cinsi limon gider. Rusya’ya bu yıl ihracatımız çok fazla olmayacaktır. Fiyatlar bu nedenle fiyatlarda yükselecektir. Çiftçi olarak yapacağımız hiçbir önlem yok.”
Verim düşüklüğü ve doğal afetlerde Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) çiftçiye güven vermediğini, isteklerini yerine getirmediğini anlatan Mehmet Akın Doğan, “Bütün ürünlerimizi TARSİM’e sigorta yaptırıyoruz. TARSİM ama yukarıdan yağan dolu yağışı dışında hiçbir zararı karşılamıyor. Bu da bir afet. Çiftçi TARSİM’e güvenmiyor. Buranın tamamı TARSİM olsa bile yüzde 10’u muaf kalıyor. Zarardan sadece yüzde 81’ini alabiliyoruz. Aslında TARSİM’in burada daha iyi bakması lazım. Bu bahçe 60 dönüm ve hisseli olarak 2 kişiye ait. 2 kişide TARSİM yaptırıyor ama sadece 1’inin hisseli alanını TARSİM yapıyorlar. Diğerini yapmıyorlar sıkıntı var diye. TARSİM’deki mühendisler işin tam bilincinde değil. TARSİM çiftçiye güven vermiyor. TARSİM çiftçinin kara gün dostu değildir. Bu konuyla ilgili devletten yardım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Doğan, Avrupa’da TARSİM yaptırma oranının yüzde 50’lerde Türkiye’de ise TARSİM yaptırma oranının kredi kullandığında zorunlu olduğu için yüzde 20 seviyelerinde olduğunu belirtti.