Adana Emniyet Müdürlüğü, Kızılay Adana Şubesi ile birlikte 2015 yılında lösemi hastalarına çare olmak için ilik nakli kampanyası düzenledi. Kampanya kapsamında polisler toplu olarak kan verdi. Kampanyada kan veren 26 yıllık polis memuru 49 yaşındaki Memduh İşcan’ın telefonu bir gün çaldı.
İşcan'a Kızılay’dan aradığını söyleyen kişi, 18 yaşındaki lösemi hastası genç kıza iliğinin uyduğunu, bu nedenle tekrar kan vermesi gerektiğini, tetkikler yapılacağını söyledi. Bunun üzerine İşcan, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balacı Hastanesine giderek işlemlere başladı. Kısa sürede yapılan işlemlerin ardından İşcan kök hücre bağışında bulundu.
Sadece 10 dakika zaman ayırıp kan vererek bir genç kızın hayatını kurtaran ve şu an Fatih Polis Merkezi'nde görevli olan İşcan, bir insanın hayatını kurtardığı için çok mutlu olduğunu belirterek, “Kök hücre bağışçısı olmak çok basit bir işlem. Ben emniyetin düzenlemiş olduğu kampanyada kan vermiştim. Yıllar sonra beni arayıp hasta olan bir genç kız ile iliğimin uyduğunu söylediler ben de hemen gidip bağışta bulundum. Bir hayat kurtulduğu için çok mutluyum” dedi.
“Benim bedenim başkasında hayat buluyor”
Bazı insanların kan verdikten sonra iliğinin birisiyle uyuştuğunu öğrenince bağıştan vazgeçtiğini ifade eden İşcan, şöyle devam etti:
“Bu durum çok kötü. Düşünün hastasınız, ilik bulunduğu söyleniyor sonra donör vazgeçiyor. Donör olan insan bunu yapmamalı. Böyle bir şey yapacaksa hiç kan bağışında bulunmamalı.
Ben gittim çok kısa sürede bağışımı yaptım. Bundan da çok mutluyum. İnsanlarımıza sadece polisiye olaylarda değil, onlara sağlıkta da yardımcı olmak bizim insanlık görevimiz.
Tüm insanlara kemik iliği bağışında bulunmalarını öneriyorum. Hasta bir insana can verebilirim diye düşündüm, bu şekilde aklıma geldi ve bağışta bulundum. Çok memnunum.
Bir insana hayat verdiğimi düşünüyorum, herkesin de bu şekilde düşünmesini isterim. Başka bir bedende daha yaşadığımı düşünüyorum.”
İşcan, kök hücresinin başkasıyla uyumlu olması halinde ikinci kez de bağışçı olacağını söyledi.