Pazaryeri sadece alışveriş yaptımız değil, biraz da ziyaret ettiğimiz bir yerdir.
Birçok kez, bir ihtiyaç olmadığı halde eşimle birlikte Pazar yerine gideriz. Yıllardan beri alışverişlerimi pazardan yaptığım için Pazar esnafı aile efradımız gibi oldu.
Bir zamanlar, babaları ile yaptığımız alışverişleri şimdi çocuklarıyla birlikte yepıyoruz.
Sadece bu kadar mı? Hayır.
Yeni dostlar, yeni arkadaşlar ediniyorum.
USLANMAZ AVM DÜŞMANIYIM
Bilmeyeler için söylüyorum: Ben, uslanmaz bir AVM düşmanıyım. AVM’lerin bu ülkeye, esnafa ve bizler gibi tüketicilere çok zarar verdiğini bilenlerdenim. Şehrimde, ekonomisi zayıf bir mahalle görürseniz, bilin ki yakında bir AVM veya birkaç tane zincir market vardır.
Pazar alışverişinin bereketi, burada halkıma dağılır; AVM’nin bereketinin nereye gittiğini bilmiyorum.
AVM’ler, şehrin bereketine döşenmiş bir borudur. Bu boru, kazancı, bereketi, canlılığı çeker, başka yerlere götürür.
SUSKUN PAZARYERİ
Bu yüzden mahalle bakkalım, mahalle esnafım ve olmazsa olmaz Pazar yerim vardır.
Bu hafta Cuma Günü (06.05.2022) Pazaryerini çok sakin, sessiz ve kendi hüznüne boğulmuş gördüm.
O uzaktan da olsa hissettiğim hareketlilik ve canlılık yoktu.
Pazarın kendine özgü o muhteşem senfonisi susmuştu. Bazı esnaflar tezgâh bile açmamıştı. Pazarın kapanmasına birkaç saat vardı, hala tezgâh açılmamış olması düşündürücüydü.
Sarımsak satan esnafa:
“Ne bu hal?” diye merakla sordum. Ne yapalım kısmet, dercesine iki elini çaresizce kenara açtı.
Biberci Osman Ötgen’in tezgâhında birkaç kişi vardı. Onlar gittikten sonra, çor çocuk muhabbeti yaptık.
İki kardeşin açmış olduğu domates tezgâhında büyük olanı vardı. Alışveriş etmesem bile ziyaret ettiklerimdendir.
“Hayırdır kardeşin nerede?”
“Malatya’da abi, daha tatilden dönmedi…”
“Pazar çok tenha neden?”
“Halde mal yok abi. Bakma bu domatesleri getirdiğime. Domates halde 23 lira. Kime getirip, kime satayım?”
Son zamanlarda tanışmış olduğum Kadir (Buyruk) ile hoş beşten sonra;
“Ortalık tenha ve sessiz…” dedim.
“Evet, maalesef öyle. Biz de üzülüyoruz. Keşke mal bol ve ucuz olsa. Ne kadar çok satarsak, o kadar çok kazanırız. Yüksek fiyat bizim karımız değil. Alış ve satış fiyatını oranlarsanız, fiyat yükseldikçe kazancımız düşüyor. Fiyatlar ucuzken kazanç oranımız daha yüksek… Yine de şükürler olsun diyoruz.
BAZEN ÖYLE OLUYOR
Bir de Çağdaş’ımız var pazarda… Uzun zamandır tanıyoruz ama adını yeni öğrendik… Sevimli, yakışıklı ve çalışkan… Genelde kendisinden daha küçük kardeşleri ile birlikte salatalık satıyor.
“Nasılsın Çağdaş? Hani bu gün ufaklık yok?”
Ufaklık diye sorduğum, geçen hafta gördüğüm boyu tezgâhla denk bir çocuk, müşteriyle ilgileniyor, poşet veriyor, büyük bir ciddiyetle çalışıyordu.
Okuldan çıkmış, bayram arifesi iş yoğun olur diye abisine yardım etmeye koşmuş…
Onu sordum:
“Görüyorsun abi, kalabalık yok. Eve gönderdim. Dinlensin biraz…”
“Çağdaş, bu tenhalık neden?”
“Pazarda mal yok diyorlar abi. Bilmiyorum. Bazen böyle oluyor…” dedi. Oradan başka bir pazarcı:
“Yahu bu pazarın müşterisi az. Bu pazarda iş olmuyor desene” diye ikaz etti. Ona döndüm:
“Tamam, bunu senin ikazın olarak yazayım” dedim. Hemen:
“Yoğ ağam. Beni yazma. Ben evliyim. Başım belaya girmesin…” dedi.
“E, o zaman niye başkalarını öne sürüyorsun?” diye gülüştük. Ona soracaktım:
“Kimden korktun, hanımından mı, devletten mi?”
Sormadım Tabi.
Pazar yerinde, Levent Erdem, mevsimine göre iş yapan bir esnaftır. Kardeşleri ile birlikte, yaz kış demeden çalışır… Rızkının peşinde. Bu kez yaz meyveleri satıyor.
“Tadı yok abi” dedi…
*
Evet, bu gün tatsızdı. Bence bir yerde Pazar hareketli ise bayram olur… Pazarı olmayan yerin aryamı da olmaz… Bayramın bereketi hareketinden gelir; hareketin merkezi de pazardır…
Yıllardır kiracıydım. Bu nedenle birçok mahallede birçok pazar esnafı ile tanıştım. Ancak kurulduğu günden beri müdavimi olduğum Pınar mahallesindeki kurulu bulunan Jn.Uzm.Çvş. Enver Buğur Semt Pazarında çok değerli esnaflarla çalıştım.
Kendi kafamdan açılan AVM ve zincir marketin, kaç Pazar esnafını olumsuz olarak etkilediğini düşündüm… Düşündüm… Ama sadece düşündüm… Elimden bir şey gelmiyor.
Pazaryerleri, bir şehrin ekonomik can damarlarıdır…
Bu damarı keserek, ekonomik canlılığa ulaşılamaz…
Bayram sevinci yaşamak isteyen Pazar yerlerini korumak zorundadır. Pazar yoksa bayram yoktur. Pazar yerleri, yerli tarımsal ürünün, halk ile buluştuğu alanlardır…