Panik Yok Plan Var…

Niyazi Koç yazdı

Koronavirüslü  günler  başladığından mücadele süreci  belirli bir  plan dahilinde işlemeye devam ediyor.Bu süreçte başta Sağlık Bakanlığı  ve ona bağlı Bilim Kurulu ve diğer yetkililer büyük bir özveri ile görevlerini  yapmaya çalışmasına karşın bir kesim yapılan çalışmaları beğenmemekte,eksik bulmakta,bahaneler üretmektedir.

Bu kesim çözüm üretmek yerine alınan önlemleri küçümseyerek moral bozmaya,kafa karıştırmaya devam ediyorlar.Nitekim son olarak sokağa çıkma yasağı öncesi kısmen de olsa yaşanan panik havası  da  işte bu kesimlerin  yarattığı olumsuz  durumun bilinçlerde oluşturduğu korku ve edilgenliğin sonucudur.

Yaklaşık iki aydan beri alınan tedbirleri boşa çıkartmaya çalışarak,önemsemeyerek   kafa karışıklığı ve güvensizlik  yaratan belirli bir kesim elindeki tüm olanakları kullanarak  olumsuz faaliyetlerine devam ediyorlar.

Bu kesim vakaların ilk göründüğü anlarda   vakalar gizleniyor yaygarasını yapmaya başladılar.Vaka sayıları açıklanmaya başlayınca da  bu sefer rakamları tam olarak  söylemiyorlar diyerek olumsuz tutumlarına devam ettiler.Vaka sayıları açıklandıkça sürecin iyi yönetilmediğini iddia etmeye başladılar.

Güvensizlik ve endişe yaratmaya çalışanların diğer bir iddiası ise alınan tedbirlerin yetersizliği konusu idi.Tedbirler  yetersiz diyenden,alınan tedbirleri küçümseyenden,beğenmeyenden geçilmedi ortalık.Ekranlar ise konunu uzmanı olmayan ve her konuda uzman olanların lafazanlığından geçilmedi.

Bunun ötesinde en önemli etken kötümserlikti.Güvensizliğin ve kafa karışıklığının beslediği kötümserlik korkunun ve paniğe sürüklenmenin  de  kaynağı oldu.Her türlü kafa karıştırıcı karşılaştırmalar yapıldı.Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden daha kötü olacağı sosyal medyayı doldurdu.Sağlık sisteminin çöktüğü,sağlıkçıların yetersiz olduğu ve malzemesizlik  tekrarlanıp durdu.

Bunlar olaya devletin kamucu bir anlayışla olaya yaklaştığını ve yükselen kamuculuğu nedense görmek istemediler.Başta iş insanlarını,bürokratları,milletvekillerini,belediye başkanlarını  sorumluluğa davet eden  kampanyayı zırnık yok diyerek karalamaya çalıştılar.Zorlukları milletçe karşılamanın önemini kavramak yerine karalamaya devam ettiler.Devletin millete sahip çıkamayacağı  algısını yaratmaya çalıştılar.

Bilim kurulunun değerli üyelerini beğenmemezlikten gelerek bunlar bilim adamı mı  havası yaratmaya çalıştılar.Ekranlara çıkarttıkları yalakalar dikkate alınsın diyerek işi Bilim kurulu istifa etsine kadar götürdüler.

İşte bütün bu kara propağandalar herkeste olduğu gibi  halkın bir kısmında güvensizlik  ve korku yarattı. Yurttaşlarında bu olumsuz havadan etkilendiği bellidir.Yapılan kara propağandalar tedbirsiz ve gereksiz koşuşturmaların da kaynağı olmuştur.

Sonuç olarak yaşanan paniğin en önemli nedeni bu kara propağandacılardır.Kamu yönetimi de bu konuda  gerekli tedbirler almak durumundadır.Bu durumda devletin olduğu kadar halkın sorumlulukları vardır.

Bu durum da  panik ve korkunun kaynağı olan kötümserlik çıkmazında değil iyimserlik okyanusunda  Aydınlık günlere yelken açmalıyız.

YAŞAM Haberleri

Galericinin evine ve otomobiline silahlı saldırı yapıp 500 bin dolar haraç istediler
Karda kalan 60 araç kurtarıldı
Althusser Üzerine Notlar (3)
Kokoreççide başından vurularak öldürüldü
Adana’da Cami imamı bıçaklanarak öldürüldü