İnsanoğlu bazı şeyler ne kadar iyi ve güzel anlatılsa da zihninde tam olarak anlatılanı canlandıramıyor.
“Antakya’da Ottoman Palace adlı bir termal otel var, şöyle şifalı termal suyu, ihtişamlı mekânı ve muhteşem bir hizmeti var” sözlerini başkalarından çok duymamıza rağmen bu termal otele gidip kalana kadar doğrusu biz de sıradan bir termal otel algısı ile dolu idik.
Ne zaman ki geçtiğimiz günlerde Adana’ya gidip bu termal otelde birkaç gün geçirdik o zaman anladık ki anlatılanlar bu mekânın hak ettiğinin çok altında imiş…
Oteli Güngör ailesi 4 yıl önce hizmete sokmuş…
Termal otelin civarında Güngör şirketler gurubunun uydu kenti var. Yüzlerce ev Antakya’nın yaklaşık 12 Km dışında sessiz bir havası temiz bir ortamında tarlaların ortasına yerleştirilmiş…
Otel sahiplerinde Ali Güngör beyle 3-5 dakika da olsa konuşma fırsatım oldu.
Bu Osmanlı Sarayı mimarisindeki Oteli önceleri kongre oteli olarak tasarladıklarını, daha sonra tesadüfen 1.200 metreden muhteşem termal suyunu elde edince oteli termal otele dönüştürdüklerini anlattı.
Antakya Ottoman Palace’ın bünyesinde termal özelliğe sahip şifalı suyun mineral özelliği dünyada bilinen en yüksek değerde imiş…(1 litrede 29.700 mg).
43 derece doğal sıcaklığı olan ve 1 litresinde 30 gr. toplam mineral içeren termal suyun sedef, inme (felç),akne (sivilce),sinirsel ağrılar, eklem hastalıkları, kronik bel ağrıları, alerjik cilt hastalıkları, romatizmal hastalıkları, kasık ve alt karın ağrıları gibi bir çok hastalığa iyi geldiği bildiriliyor.
Ottoman Palace’de çocuk havuzları, büyükler için çok sayıda havuz, Sauna, fitness, hamam, su parkı, buhar odası çok sayıda toplantı salonu oyun salonu 650 toplam yatak kapasitesi ve benzeri mekanlar mevcut.
Medeniyetlerdin buluştuğu Hatay’ın yöresel yemeklerinin sıralandığı açık büfe kahvaltı ve akşam yemeği muhteşem.
250 ye yakın personel adeta sizi bu Osmanlı Sarayında “Sultan” gibi ağırlıyor.
Ben çok ülke gezdim çok otelde konakladım bu kadar hızlı bir hizmet görmedim.
Sahibi Ali Güngör beyi de bu güzel eserlerinden dolayı kutladım.
Ona bir söz vermiştim, bu yeri yani Antakya’da termal otel olduğunu bir çok Adanalı bilmiyor, dönünce ilk işim herkesin faydalanması için Adana’nın en çok satan gazetesinde bu güzel eseri herkese duyuracağım demiştim.
Sözümü yerine getiriyor size kaplıca ihtiyacınız için Afyon’a, Kozaklı’ya gitmeye gerek yok diyorum.Adana’nın 200 km ötesinde Antakya’da Ottoman Palace adı ile bir Osmanlı Sarayı termal otel bulunduğunu duyuruyorum…
Yukarıdaki yazıyı yaklaşık 0n yıl önce Ekspres Gazetesinde yayınlamıştık.
Aradan geçen on yıl içinde tekrar gittiğim bu Osmanlı Sarayında her şey yerli yerinde, misafir kabulleri aynen devam ediyor.
Onlarca çalışan ile konuştum, bu şevkle çalışmalarının alt yapısını anlamaya çalıştım. Onlar işverenin oteli kendi iş yerleri gibi görmelerine bağladılar ve pandemi sürecinde otelin çalışmadığı zamanlarda bile ücretlerinin ödendiğini söylediler.
Çoğu otel çalışanının otelin açıldığı günden bu yana yaklaşık 15 yıldır çalışıyor olması da ayrı bir iş istikrarını gösteriyor.
Suriye de 11 yıldır devam eden iç kargaşa, turizm ve sanayinin yetersiz olduğu bitişikteki şehir Antakya’da iş bulma imkânını daha da azalttığı için olsa gerek herkes elindeki işe kaybetmemek korkusuyla dört gözle sarılıyor diye de düşünmeden edemedim.
Oteli işleten Güngör Ailesinin en büyük ağabeyleri Ali Güngör bey bu arada beni Adana’ya gelin gönderdiği kızı Ecem ve Ecem’in kayınpederi hemşerimiz Adana’nın değerli ailelerinden çiftçi Erdoğan Cevheribucak ve Ecm’in eşi Hacı ile tanıştırdı.
İş adamı dostum Ali Güngör beyin kızı Ecem’in Adana’da emin ellerde olması ve şehrimizde değerli ve saygın bir ailenin fertlerine katılması beni çok mutlu etti, dünür hemşerimiz Erdoğan Cevheribucak bey ile Adana’da da görüşmeyi kararlaştırarak karşılıklı güzel intiba ve duygularla vedalaştık.
Özetle Antakya’da bir Osmanlı sarayı Ottoman Palace yerli yerinde …