Organize perakendecilik mi, yoksa “Organize İşler” mi?

Niyazi Koç yazdı...

Salgın sonrasında  yaşadığımız günlerde  başta Ayçiçek Yağ’ı olmak üzere temel gıda maddelerindeki  fiyat artışları   aslında  geçmişten  beri gelen yanlış ekonomik politikaların sonucudur aslında.

24 Ocak ekonomik kararlarının ardından serbes piyasa ekonomisine   geçilince iç piyasalarımız  yabancı  tekellerin ürünlerine açılmıştır.

Tüketim alışkanlıklarını değiştirmekle  işe başlayan bu tekeller giderek üretim sürecinde de ciddi anlamda  söz sahibi olmuşlardır.Satın almalar  ve ortaklıklar ile de bu süreç  hızlanmıştır.

İkinci aşamada ise dağıtım ağlarını ele geçirecek ve yönlendirecek süreci başlatmışlardır.İç piyasadaki dağıtım ağlarına sistematik şekilde  hakim olan bu güçler karlılık  sürecine de  müdahale ederek piyasaları kendi çıkarlarına  uygun hale  getirmişlerdir.

Dağıtım ağlarına hakim olan güçler giderek pazara yön verme aşamasında pazarın kendisini de ele geçirme çabaları sonucu  yerli esnaf   giderek güçsüzleştirilerek  kendi satış ağlarını da  oluşturarak iç  piyasada elde edilen kar’ların  tekellere   ve çok uluslu fonlara aktarılmasının yolunu açmışlardır.

Bugün geldiğimiz  durumda  üretimin ve dağıtımın önemli oranda bu yabancı fonların denetiminde olan ve kendilerini organize perakendiciler olarak sunanlar aslında  büyük bir organizasyonun parçalarıdır.

İlk önce üretim sürecin de  söz sahibi olanlar daha sonra dağıtım kanallarının da yönetimini ele geçirmişlerdir.

 Tüketiciye  ulaşma kanallarını ele geçirenler    ucuzluk mağazaları adı  altında  tüketici ile  buluşmayı da tamamlayarak piyasalara hakim olma sürecinde önemli  mesafeler almışlardır.

Piyasalara  hakim olan bu güçler hem üreticiden ürünleri satın alma sürecinde hem de tüketiciye satma  sürecinde istedikleri fiyatları   dayatabilmektedirler.

Üreticiler bu süreçte  giderek  bunların  tedarikçisi konumuna gelerek  kar’sızlık  çıkmazına girmişlerdir.

Tüketiciler ise belirli süreçte  bu organize mağazaların müşterisi haline gelirken  yüzlerce yerli esnafta müşterilerini kaybederek yok olma sürecindeler.

Ucuzluk mağazaları  adı altında piyasalara yön veren bu güçler geldiğimiz noktada  aslında  hem üreticileri hem de  tüketicileri almış oldukları kıskacta ezmeye  devam ediyorlar.

Bunda en büyük eksiklik yıllardan beri perakendecilik yasasının bir türlü çıkartılamamış olmasıdır.

Organize perakendeciliğin  nasıl organize işlere  dönüştüğünün  hazin bir hikayesidir aslında yaşananlar.

GÜNDEM Haberleri

Kapısı açık otobüsten düşen kadının ölümü: Otobüs şoförüne hapis cezası ve tahliye
İllegal Hayatlar 2: Meclis +18 oldu: Türk sinema tarihinde bir ilk!
Polis okulundan mezun olan emekli polisler 40 yıl sonra Adana’da buluştu
AK Partisi Sözcüsü Çelik'ten, CHP liderine: Siyasi cahil ve saygısız
Hasan Yıldırım ATÜ'de