SEDAT MEMİLİ
Deprem enkazı önünde telefon ile FOX TV’de canlı yayına bağlanan Yüksek jeoloji Mühendisi CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’i dinliyorum:
Şüphesiz ki, söyledikleri işin ehli olmayan siyasilerin havanda su dövmesinden daha değerli…
DEPREM RAPORU
Çünkü kendileri, TBMM’de depremle ilgili konuda çalışma yapan bir komisyon üyesiydi.
2022 Yılının Ekim ayında (Yani birkaç ay önce) “Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu'nun görüşülmesiyle ilgili söz almış ve ilk cümlesi şu olmuştur:
“1962 yılından beri defalarca kurulmuş olan deprem komisyonlarının ve üretilmiş bu raporların akıbetinin de aynı geçmişteki raporlar gibi tozlu raflarda üretilmeyeceğini ümit ederim…”
500 Sayfa olduğunu söylediği raporda, çözüm önerilerini sıralamıştır.
Sonuç?
Rapor, bu iktidarın çoğunluk oyları ile reddedilmiştir.
Soru şu, bu iktidar seçilmiş olması nedeni ile egemenlik hakkı kullanmaktadır. Ve bu hakkı, kendisini seçenlere karşı liyakatiyle kullanmış mıdır?
Haydi ben cevap vermeyeyim, buna siz vicdanının ve aklınız ile karar verin. .
Bu önemli mi? Elbette önemli… Bundan daha önemlisi ne?
Bu hatalı ve binlerce cana mal olan yanlışlığından dolayı rahatsızlık duyulmaması…
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SAYILDI…
Çözüm önerilerini içeren bu rapora ret oyu verenler, şimdi, vicdan, merhamet ve insani duygular ile enkazlar arasında dolaşmaktadır.
Verdikleri red oylarının, tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum.
Yoksa o insanlarla tek tek konuşsanız, hepsi de bir canlıya en küçük zararı vermekten imtina eden kişilerdir diye düşünüyorum.
Tek tek insani düşünce, erdem ve merhamet duygularının yüksek olduğunu düşündüğüm bu insanların, sırf muhalefet partisi önerdi diye bir takım önlemleri almaktan imtina etmelerinin nedeni benim değil, psikoloji ve sosyolojinin bir konusudur.
Benim diyeceğim, böyle siyasi kararların insanlık ile bağdaşmadığı, ülkeme ve milletime zarar verdiğidir.
Hani vatan söz konusu olunca gerisi teferruattır diyoruz ya;
Devamını getirelim: İnsan söz konusu olunca, her şey ama her şey teferruattır…
Yaşam hakkı kutsaldır…
Bu cümleye, deprem raporuna red oyu verenler dahi katılırlar.
Ama, böyle ulvi bir düşünceyi, siyasal görüşe kurban etmek için biraz ama biraz utanılmasını beklerdim.
AKIL KONUŞTU BİLİM KONUŞTU
Sayın Şevkin, maalesef bu raporun şimdi TBMM’de tozlu raflar arasında olduğunu söyledi.
“Onlarca milletvekili ve devletin onlarca kurumu ile deprem zaiyatlarını en aza indirmek gibi bir görevin, parçası olmanın onuru ile aylarca gece demedik, gündüz demedik çalıştık… Raporu sevinçle sunduğumuzda AK Parti ve MHP oylar ile reddedildi…”
Hiç şüpheniz olmasın sayın vekilim, bu rapora ret oyu verenlerin raporun içeriğinden haberi bile yoktur. Onlar için tek ret gerekçesi, muhalifler tarafından önerilmiş olmasıdır.
*
Bir de İmar Affı…
“İmar Affı cinayettir. Defalarca söyledik ama maalesef dinletemedik…” dedi.
Anlayacağınız o enkazın önünde, akıl konuştu, bilim konuştu, Müzeyyen Şevkin konuştu…
Sayın Şevkin, Deprem Raporu’nu sunarken ümitsizdi ama ben ümitliyim.
Aklın ve bilimin raporları bu ülkenin yönetimine egemen olacaktır.
*
Sayın vekilim ile programdan sonra görüştüm, 500 sayfalık raporu bana ulaştıracağını söyledi. Bu nedenle teknik detaylara girmiyorum. Sadece, bir enkaz önünde yaptığı konuşmayı dinlediğimde ilk izlenimimi sizinle paylaştım.
Raporu inceledikçe paylaşmaya devam edeceğim.