Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Covid-19 virüsünün yoğunlaştığı şu günlerde bir tarikat liderinin cenazesine İçişleri Bakanı ve Vali dahil binlerce kişinin katılmasına rağmen aynı gün gariban bir kâğıt toplayıcısına 5 bin 850 lira ceza kesilip motosikletinin bağlatılmasına tepki gösterdi.
“MÜHENDİSLER, TEKNİSYEN VE TEKNİKERLER ATAMA BEKLİYOR”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda ‘Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif”in geneli üzerine CHP grubu adına konuşan Dr. Şevkin, kanun taslaklarının yeni sorunlara yol açmayacak şekilde hazırlanarak kamuoyuna ve halkın hizmetine sunulmasının önemine dikkat çekti. Dr. Şevkin, serbest harita mühendislerinden farklı olarak lisanslı harita kadastro mühendisleri ve bürolarına ayrıcalık tanınmasının kabul edilemeyeceğini, sektörde tekel yaratılmasının haksızlığı beraberinde getirdiğini vurguladı. Serbest harita mühendislerinin en az lisanslı mühendisler kadar yetkin olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, binlerce harita ve kadastro mühendisi ile ana kurumları olan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü birimlerinde çalışabilecek harita ve kadastro teknikerlerinin istihdam konusunda büyük sıkıntı yaşadığını, 20 bini geçen mezun tekniker ve teknisyenin bu yıl içerisinde herhangi bir atamasının yapılmadığını, yine, emlak ve emlak yönetimi bölümü mezunu 30 bin gencin de atama beklediğini dile getirdi.
“BEDELİ HEP GARİBAN MI ÖDEYECEK?”
Kanun maddeleri üzerine gerçekleştirdiği konuşmanın ardından Türkiye gündemindeki önemli konulara değinen Dr. Şevkin, milleti uyaran İçişleri Bakanı ve vali dahil binlerce kişinin aynı cenaze töreninde buluştuğunu ancak para cezasının gariban kağıt toplayıcısına kesildiğini söyledi.
Kongre salonlarını lebalep doldurmakla övünüp Türkiye’yi kırmızıya boyadıktan sonra sorumluluğun 84 milyon insana atılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Dr. Şevkin, Sağlık Bakanı ile birlikte yetkililere seslenerek, “Virüsü bu anlayışla mı yeneceğinizi düşünüyorsunuz? Sorumluluğu üstlenmeyecek misiniz? Bunun bedelini hep esnaf, emekçi ve işçi mi ödeyecek?” diye sordu.
“BALLI MAAŞLAR, İŞSİZLİK İNTİHARLARI, YOLSUZLUKLAR!”
Milyonlarca vatandaşın işsizlik ve pandemi sarmalında evine ekmek götüremezken, faturalarla boğuşurken diğer yandan kamuda ballı maaşların ardı arkasının kesilmediğini dile getiren Dr. Şevkin, Mehmet İlker Aycı’nın 14’ü yönetim kurulu başkanlığı olmak üzere toplam 17 şirketin yönetim kurulunda yer almasının izah edilemeyeceğini kaydetti.
Virüse yakalandığı için işsiz kalan, hiçbir haktan yararlanamayan ve cebindeki son 12 lirayı eşine verip intihar eden bir babanın yürek burktuğunu aktaran Dr. Şevkin, “Bu intiharlar yaşanırken Ticaret Bakanı kendi şirketi aracılığıyla kendi bakanlığına milyonlarca liralık dezenfektan alıyor, görevden almakla yetiniyorsunuz. Bu, yeterli mi? Yine "Allah affetsin" mi diyeceksiniz?” şeklinde konuştu.
Gençlerin işsizlikten kırıldığını, mühendis, mimar, şehir plancısı, öğretmen, üniversite mezunu milyonlarca gencin atama beklediğine işaret eden, üniversite mezunlarında geniş tanımlı işsizliğin yüzde 44 seviyelerine ulaştığını kaydeden Dr. Şevkin,”Her yıl 50 bin öğrencinin eğitim için yurt dışına gittiği öğrenilirken, iş, aş, ekmek derdiyle yorulan gençlerimizin yüzde 90'ı yurt dışına gitmeyi hedeflerken, beyin göçünün önünü alamadığımız bu süreçte AKP'li belediyeler de insanları yurtdışına kaçırıyor. Demek ki AKP’li belediyeler de gidişattan memnun değil” dedi.
“GEÇİŞ ÜCRETİ MAZOT PARASINDAN FAZLA!”
Yılbaşında köprü, otoyol geçiş ücretlerine ortalama yüzde 25'lik zam yapıldığını, 1 milyar 750 milyon liralık garanti ödemesi yapılan Osmangazi Köprüsü geçişi fiyatının arttığını, navigasyonların devlet yoluna değil paralı yollara yönledirme yapmasının tesadüf olarak algılanamayacağını belirten Dr. Şevkin, “İnsanlar, 300 kilometrelik bir yolu gitmek için 144 lira para ödemek zorunda; mazot parasından fazla. Hangi akla hizmet ediyorsunuz? Ama merak etmeyin, bahar geliyor” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞ, SOĞAN PATATES DEĞİL İŞ İSTİYOR”
Vatandaşların patates soğan değil iş istediğini vurgulayan Dr. Şevkin, iktidar sıralarına dönerek, “Şanlıurfalı bir vatandaşımız "Bana iş verin, patates soğan vermeyin" diyor. Bu bahar ayında günün özeti budur. Elbette, bahar gelecek, siz de gideceksiniz, seçimle gideceksiniz, merak etmeyin” şeklinde konuştu. Dr. Şevkin, ayrıca kendisine iletilen video ve fotoğraflarda vatandaşa çürük patates dağıtıldığına işaret ederek, “Patates çuvallarından çürük patates çıkıyor. Vatandaşa çürük patates vermeyin” dedi.
“MERALAR AMAÇ DIŞI KULLANILIYOR, TARIM ALANLARI YOK EDİLİYOR, ÇİFTÇİYE HACİZ GİDİYOR”
Tarım ve hayvancılığın tüm dünyada stratejik öneme sahip bir konumdayken ne yazık ki Türkiye'de her geçen gün kan kaybettiğini dile getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Bir taraftan tarım toprakları, beton bloklara teslim edilirken, sürekli azalırken ve çiftçi ürettiğinin değerini alamazken, diğer taraftan tıpkı tarım toprakları gibi imara açılan meralar nedeniyle köylünün hayvancılık yapmasının önüne geçilmektedir. Türkiye'de yaklaşık 200 bin hektar mera alanı vasıf değişikliği nedeniyle mera olmaktan çıkmıştır. Mera, yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanılmasının mevzuat gereği mümkün olmamasına rağmen, maalesef, zorunlu haller ve alternatif alan bulunmaması gibi sebepler uydurularak vasıf değişikliğine gidilmiş ve son örnek olarak Adana'nın Ceyhan ilçesine bağlı Altıgöz, Kaynarca ve Bekirli mahallelerindeki mera alanlarında her gün yeni bir daralma yaşanmaktadır. Ceyhan’daki köylünün 600 dönümlük mera alanının parça parça elinden alınması sonucu bölgede hayvancılık büyük bir darbe yemiştir. Yine, mevcut mera alanlarının kullanımı için köylüden para almak hangi akla hizmettir. Çiftçi üretemiyor, geçinemiyor, destekleneceğine evinin önündeki traktörü, hayvanı haczediliyor. Maliyeti oldukça yükselen hayvancılığın olmazsa olmazı meralar köylünündür, köylü tarafından kullanılmalıdır.”
“SAĞLIK ÇALIŞANININ YÜKÜ ARTTIYSA NEDEN ATAMA YAPILMIYOR?”
Türkiye’de hangi konuya el atılırsa atılsın tam olarak elde kaldığını kaydeden CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, “Tarım böyle de sağlığımız farklı mı? Vaka sayısı her geçen gün artarken ve ülke insanımızın yüzde 80'i henüz aşılanamamışken Libya'ya 150 bin doz aşı göndermek neyin nesidir? Biz söyleyince tepki gösteriyorlar ama Sağlık Bakanı, nihayet, yoğun bakımda doluluk oranlarının arttığını görüyor. “Sayı artışı sağlık çalışanlarının yükünü de oransal olarak artırıyor" diyor Sayın Bakana ‘günaydın’ demek lazım. Sayın Bakan; 39 branşta teknisyen ve tekniker, 675 bin sağlıkçı görev bekliyor. Madem sağlık çalışanlarının yükü arttı, neden gençleri sahaya sürmüyorsunuz? Neden atama taleplerine kayıtsız kalıyorsunuz? “ sorularını yöneltti.