Merkez Bankası, ekonomi yönetiminin değişmesi ardından ilk PPK toplantısında faiz artırma kararı aldı. Toplantıda, piyasaların beklediği gibi 475 baz puan faiz artırma kararına varıldı. Merkez Bankası, faiz artışının yanında fonlama kompozisyonunda sadeleşmeye giderek, artık tüm fonlamanın haftalık repodan yapılacağını duyurdu.
Merkez Bankası, yüzde 10,25’te tutulan politika faizini yüzde 15’e yükseltme kararı aldı.
Analistler ve ekonomisler de Merkez Bankası'nın faizi 475 baz puan artırmasını bekliyordu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) yüzde 10,25 olan politika faizini yüzde 15'e çıkardı. Faiz artışı piyasa beklentilerine paralel geldi. Bu arada piyasaların bir başka beklentisi olan 'sadeleşme' adımı da atıldı.Merkez Bankası fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılacağını ve bu faiz oranının parasal duruş için tek gösterge niteliğinde olacağını duyurdu.
Kararla birlikte dolar/TL, ilk tepki olarak 7,50'ye kadar çekilirken euro/TL ise 8,90 liraya geriledi. Açıklamadan dakikalar öncesinde dolar/TL 7,70; euro/TL 9,15 düzeyindeydi.
Mekrez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı ardından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
- Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltilmesine
- Tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılmasına karar vermiştir.
Küresel ekonomi üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma göstermiştir. Ancak, son dönemde artış gösteren Covid-19 vakaları nedeniyle önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler yükselmiştir.
İktisadi faaliyette toparlanma devam etmektedir. Artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısmi kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikleri arttırmaktadır. Diğer yandan, salgın döneminde sağlanan güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkileriyle artan iç talep, ithalat kanalıyla cari işlemler dengesini olumsuz etkilemektedir.
Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkileri, uluslararası gıda fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma enflasyon görünümünü olumsuz etkilemektedir. Kasım ayına ilişkin takip edilen veriler, enflasyonda yakın dönemdeki döviz kuru oynaklığı kaynaklı bir yükselişe işaret etmekle birlikte, para politikasındaki kararlı duruşla beraber bu artışın geçici olacağı değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda Kurul, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, net ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.
Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar kararlılıkla sürdürülecektir.
Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.
Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlama ve sürdürme temel amacına enflasyon hedeflemesi rejiminin gerektirdiği şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verebilirlik ilkelerini uygulayarak ulaşacaktır. Bu ilkeler ışığında, Merkez Bankası fonlaması temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılacak ve bu faiz oranı parasal duruş için tek gösterge niteliğinde olacaktır.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.