Sizi şahsen tanımıyorum. Sadece Adana Milletvekili olduğunuzu biliyorum. Adana’da 4 dönem milletvekilliği yapmış olmanıza rağmen size oy vermedim.
Size oy vermemiş olsam da, siz benim de milletvekilimsiniz.
Ve bir milletvekilim olarak sizin kurumsal kimliğinize saygı duymak ahlaki anlayışımdır.
Bu açıdan, Adana Milletvekili olarak vekilimsiniz ve size saygı duyuyorum.
Bu hafta Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşu, Valimizin de önderliğinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu güne kadar yapılmış kurtuluş törenlerinin – bana göre – en gurur verici olanlarından biriydi.
Bu vesile ile Sayın Valime Adanalı olarak şükranlarımı sunuyorum.
Siz de Adana Milletvekili olarak TBMM’nde gündem dışı söz alarak bu günün anısına bir konuşma yaptınız.
Konuşmanız hakkında bir okuyucu: “Mehmet Şükrü Erdinç, 5 Ocak Adana’nın kurtuluşu ile ilgili TBMM’sinde gündem dışı söz alarak, bu günün anısına bir konuşma yapmıştır.
Adana adına söz alıp bunu gündeme taşıması takdire şayandır. Ancak konuşma boyunca Atatürk’ten hiç söz etmemesi düşündürücü” diyerek konuşma metnini gönderdi.
Birçok okuyucudan da buna benzer tepkiler peş peşe geldi.
Önce metnin yanlış olabileceğini düşündüm ve ardından Meclis Tutanaklarını araştırdım.
Mustafa Kemal Atatürk’ten hiç söz etmemişsiniz.
Sayın Erdinç, Adana’yı ve verilen mücadeleyi anlattığınız konuşmanızda, Atatürk’e karşı bir vefa duygusunun noksanlığını hissettim.
Kurtuluş için verilmiş olan mücadeleler konusunda geniş araştırma ve çalışma yapan biri olarak bu vefasızlık ruhumu incitmiştir.
Çünkü siz Yüce Meclisin çatısı altında “Mehmet Şükrü Erdinç” olarak kendi şahsınız adına değil, Adana’nın bir temsilcisi, milletvekili “Mehmet Şükrü Erdinç” olarak söz aldınız.
Bu sıfatla yapacağınız açıklamanın Adanalının ortak duygularına hitap etmesi gerektiği malumunuzdur.
Bir yanlışlık olmuştur diye düşündüm. Fakat kısa bir araştırmadan sonra 2012 yılında da Adana’nın Kurtuluşu münasebetiyle söz aldığınızı ve o konuşmada da Atatürk’ten söz etmediğinizi gördüm.
Bu yüce mecliste, Atatürk’ün adını anmadan konuşma yapan ilk kişi 2004 yılında Recep Garip olmuştur. O günden bu güne Atatürk’ün adını anmadan konuşma yapan tek kişisiniz.
Sayın Erdinç, Mustafa Kemal Atatürk, şüphesiz ki, ruhani bir varlık değil, bir insandır. Onu büyük ve unutulmaz yapan değerler, maalesef bu gün de en fazla ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bir kişi / grup gözlerini kapatıp, kutup yıldızını görmezse, kutup yıldızı yok olmaz. O oradadır.
Konuşmayı yaptığınız Yüce meclis’ten başlayarak, dolaştığımız bu topraklar ve hatta ibadet özgürlüğümüzü Mustafa kemal ve silah arkadaşlarının önderliğinde bu halkın fedakârlığına borçluyuz.
Zat-ı alinizin de bildiği gibi, Iraklı, kurşunlardan kaçarken bir camiye sığındı. Ama arkasından gelen ABD askeri caminin içinde onu katletti. Özgür ibadet ancak özgür topraklarda olur.
Adana vefalıdır.
Bu topraklarda Adana hakkında konuşan kim olursa olsun, Adanalının bu ulvi vasfını görmezlikten gelemez.
Bu açıdan, Adanalıları temsilen yaptığınız konuşma beni temsil etmemiştir.
Sanıyorum, size oy veren birçok kişinin de ruhunu incitmiştir.
Sayın Mehmet Şükrü Erdinç,
Elbette size yol gösterme hadsizliğini göstermeyeceğim. Ama gözlerinizi kapatarak yıldızları reddetmek yerine, ön yargılarınızdan sıyrılarak gözlerinizi açıp, o yıldızları daha iyi tanımanız yararlı olur kanaatindeyim.
Çünkü; “ “Bekâ Yezdân’a şâyândır / fenâ ekvâna evlâdır / Vefâ insâna çespândır…”
Yani: “Ölmezlik Tanrı’ya yakışır, / ölüm varlığa / Vefa insana yakışır…” Namık Kemal
Milletvekilliğinize olan saygılarımla…