Medeniyetler Çatışması mı? Şeytanın Saldırıya Geçmesi mi?

Vedat Kahyalar

Medeniyetler Çatışması tezi
Samuel Huntington tarafından işlenen, Soğuk Savaş sonrasına tekabül eden 1990'lı yıllardan itibaren uluslararası ittifak ya da ihtilaflarda belirleyici olan unsurun; din, politika ya da ekonomik ideolojiler değil, medeniyetler olmaya başladığını ve 21. yüzyılda da bu trendin devam edeceğini ifade eden bir tezdir.

Bugun oynanan oyun tam da budur.
Herkes tarafını ne sadece dine, ne ırka, ne de ideolojisine göre seçiyor. Kimlik ve yaşam tarzı seçimi ile karar veriyor.
Filistin'deki zulmü görmek, tepki göstermek için müslüman olmaya gerek yok,  insan olan bu sorunu görürdü zaten.

PKK mitingine "düşünce özgürlüğü" diyen Batı ülkeleri, İsrail'in çocuk katletmesine karşı çıkanları "teröre destek" ile suçluyor.

Kurân-ı Kerim mushafı yakılmasına izin verirken, İsrail bayrağını yakanları sınır dışı edeceğini açıklıyor.

Filistinli mağdur, mazlum kardeşlerimize dua etmemizden rahatsız olan nasipsizler var.

Ama, Onlar toprak sattı.
Ama, Onlar Osmanlıyı arkadan vurdu.

Bebekler öldürülüyor, kadınlar,çocuklar öldürülüyor.Evler bombalanıyor, hayvanlar ölüyor,çevre katlediliyor, ortalık yangın yeri...

Ama, Onlar toprak sattı.
Ama, Onlar Osmanlıyı arkadan vurdu.

Sanırsın Osmanlıya günde üç öğün sövenler onlar değil, sanırsın bu ülkenin yerli uçak ,yerli otomobil yapımını engelleyen  onların  dedeleri değil.
Sanırsın özelleştirmeleri ilk destekleyenler onlar değil,Sanırsın Lbgt i yi, küresel tuzakları, iklim tuzaklarını, aşıyı, aileyi bitiren uygulamaları destekleyen, maneviyat denince, iliklerine kadar gerilen onlar değil.

Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.(Hucurat 10)

Biz kardeşlerimizle dua, dayanışma ve destek halinde olacağız.

Tüm dunyada olduğu gibi bizim ülkemizde de turnusol kağıdı gibi ayrışma başladı...

" İsrail'e sarsılmaz bağlılığımız ve desteğimiz sürecek ! "

Batılı ülke liderleri yaptı bu açıklamayı.
Aslında bu bir ev ödeviydi onlar için.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Schinas,  açıklama yapıp raconu kesmişti:
"tarihin hangi tarafında yer almak istediğinizi seçmeniz gerekiyor. Ya bizim değerlerimizle, Batı ruhuyla Israil'den yana olacak,  ya da Moskova, Tahran, Hamas ve Hizbullah'la olacaksınız"

Bu bir medeniyet ve yaşam tarzı seçimi idi.Küresel, şeytani dünya çetesi ile birlikte olup Allah'a ve ilahi değerlere savaş açan tarafta olmanın adı çağdaşlık olmuştu. Ülkemiz de bu seçimi yapmaya zorlanıyor.

Halkımız  gunlerdir bu seçimi yaptı aslinda. Çoğunlukla; hak, adalet, insani değerleri seçtik biz. İçimizde başka tarafları seçenlerde oldu doğal olarak.

Asla israil'le aynı tarafta olmayacağız.
Temsil ettigi iki yüzlü medeniyetlerini başlarına çalsınlar.Zulumleriinde ve kötülüklerinde boğulsunlar.

-Allah inananlarla birliktedir.-

(Ey inkârcılar!) Eğer siz fetih/zafer istiyorsanız, işte size zafer? Eğer (insanlara saldırmaktan, zulüm ve haksızlıktan) vazgeçerseniz bu sizin için daha hayırlı olur. Eğer tekrar savaşa dönerseniz, Biz de döneriz. Askeriniz çok da olsa sizi kurtaramayacaktır. Çünkü Allah inananlarla beraberdir.
Enfal 19

israilli savunma bakanının sözleri tarihin ksra sayfalarına geçti bile:

" Savaş hukuku geçerli değil, Gazze'yi boşaltın, Gazze'de kim varsa, masum değil, teroristtir, öldüreceğiz.Gazze hastanesini boşaltın burayı da vuracağız"  

Gazzeden ayrılan; yaşlılar, çocuklar, kadınlar  ve hastaların bulunduğu konvoy da bombalandı.

SONUÇ:

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de;
 
724’ü çocuk, 

458’i kadın 

Toplam 2 bin 359 kişinin öldüğünü, 

8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurdu.

Bu SOYKIRIM'ın yaşandığı süreçte buna tepkisiz kalanların, destekleyenlerin akibetinin hayr olabileceğini düşünemiyorum.