Lezzet Festivali hakkında memlekette koparılan yaygaraları gördükçe, "Benden Sonra Tufan Partisi" kitabında okuduğum bir cümle aklıma gelir tırlarım:
"Her kötü şey, kendisinden daha kötü olandan iyidir."
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bir bölgenin kalkınmışlığı ve bereketi traktör sayısı ile ölçülürdü. Adana, Traktör sayısında Türkiye birincisiydi.
Adana'yı civar şehir ve ilçelere bağlayan yollardan geçtiğiniz zaman, güneşin ışınları seralara vurur ve gözünüzü alırdı.
Seraların aydınlığı, bereketin muhteşem bir ışığı olarak yansırdı.
Yollarda giderken, kamyon, traktör veya at arabalarından oluşmuş bir kuyruk görürseniz mutlaka yakınlarda bir fabrika olduğunu anlardınız.
Adana'nın tarihinde, yaşanan Tarım bayramları nerede?
Nerede o beslenen büyükbaş hayvanların teşhir edildiği fuarlar?
Hani o, lunaparkın ışıklarından daha parlak ışıldayan seralar?
Nerede o el ürünlerinin satıldığı ve önünde kalabalık müşterilerin olduğu halı, kilim, sepet dükkanları?
Hemen hemen her ay, Adana'nın Ticaret ve sanayi Odası Başkanları, ilçelerde olan bir üretim etkinliğinin tanıtımına koşarlardı.
Adana'da yaşayan her insan üretimin bir neferi idi ve Ticaret Odası Başkanları ile sanayi Odası Başkanları da bu neferlerin albayı, vali ve belediye başkanları ise generalleri idi...
Bu üretim ordusunun komutanı ise bakanlardı.
*
Bu gün bu canlılık ve bereketten eser kalmamış olarak "Lezzet Festivali" ile avunuyoruz...
Dünyanın sayılı Sanayi ve Tarım kenti olma yolunda ilerleyen Adana, bu gün beş Kebapçı, üç lahmacuncu, iki köfteciye bel bağlamış...
Sanayi ve Ticaret Odası başkanları da bunu olağanüstü bir başarı gibi göstermeye çalışıyor.
Bu arada Sayın Valimizin de vaktini boşa harcadıklarının farkında bile değiller.
*
Lezzet festivali olsun, elbette olsun...
Ama etini Arjantin'den, şişini bilmem hangi ülkeden, ödediğim banka kartını Yunanistan'dan, gittiğim arabanın Almanya'dan, ekmeğin buğdayının Afrika'dan gelmesini istemiyorum...
Büyük ve Küçük Baş hayvanlarını Türkiye'nin köylüsünden alıp, eti ithalata bağlanmamış bir memleketin kebap merkezli lezzet festivalini istiyorum...
Ben kebabımı, kendi ürettiğim et, buğday, bahara ile yemek istiyorum.
O yüzden Lezzet Festivali denince Sedat Memili'nin kitabındaki:
"Her kötü şey, kendisinden daha kötü olan şeyden iyidir" cümlesi aklıma geliyor.