Geçtiğimiz günlerde Adana'mızın kurtuluşunun yüzüncü yılını kutladık.
Binlerce metrelik bayrak töreni, satranç yarışmaları, geçit törenleri,5 yıldızlı otellerde resepsiyonlar ,kutlamalar...
Hepsi güzeldi, Adana bunlara da layıktı.
Ancak ben dilerdim ki,
Kurtuluşunun 100.ncü yılında ;
Seyhan Nehri üzerine,
yeni stat, üniversite ve şehir hastanesi trafiğini rahatlatacak, 6 yıl önce yapımına başlanan köprünün tamamlanabilmesi,
İnşa süresi, güzergah seçimi ile bizi tüm ülkeye utandıran, işlevi çok sınırlı olan METRO/ HAFİF RAYLI TREN'imizin ,Şehir hastanesi, Çukurova Üniversitesi, yeni stat ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesine bağlantılarının yapılabilmesi,
Yapımına uzun yıllar önce başlanan,3 müteahhit değiştiren, aslında Adanalıları çok da sevindirmeyen Yenice'deki bölgesel havalimanının bitirilmesi ,
Adana, Mersin arası sahil yolunun ve Karataş'tan yeni havaalanına bağlantı yollarının yapılması,
Yarım kalmış bir başka köprü de, Galleria'nin yanından karşıya hayallenen geçiş köprüsü...
Hayallenen diyorum çünkü gerçek anlamda planlanan her şey, proje süresinde yapılır ve açılır. Zaten proje demek 5 N 2 K demektir.
Proje nedir ?
Aşağıdaki soruların ve hesaplamaların dolu olduğu dosyadır.
Ne yapacağız?
Neden yapacağız?
Nerede yapacağız ?
Nasıl yapacağız ?
Ne zaman yapacağız?
Kiminle yapacağız?
Kaça yapacağız?
Bütün bunlar belli olmadan temel atılmaz. Eğer atılıyorsa amaç yapmak değil başkadır.
Maalesef Adana'da bu uygulamaları görmekten bıktık, usandık. Halkı ciddiye almayan, göz boyama usulleri baydı artık.
Adana'nın kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayacak geniş bir ana arter yola uzun yıllardır ihtiyaç olduğunu bilmeyen yoktur.
Kent meydanı hala tamamlanıp açılamamıştır.
Kentin merkezinin trafiğini rahatlatacak ,dolmuşların giremediği alan çalışması yapılmadı hâlâ.
Esnafımız için önemli bir umut ve beklenti olan, modern, işlevi yüksek, ulaşımı kolay, kümelenme esaslı kooperatif ihtisas siteler, sanayi siteleri, kadın kooperatifleri umutla bekleniyor.
Seyhan nehri ve gölü çevresinin, başta Adana halkı için, sonra iç ve dış turizm için düzenlenerek eğlence, gastonomi, oyun parkları, fuarlar olarak düzenlenmesi.
Çok mu şey istiyorum?
Tören yerine halkın yaşamını kolaylaştıran, mutlu olmasına katkı sağlayan hizmetlere kavuşabilseydik nasıl olurdu?
100 yıl önce ,sömürgeci Fransızlar ; Adana-Karataş arasına tren yapmışlar, Çukurova'ya Pamuk, buğday ektirmişler, bu ürünleri, yaptıkları trenle Karataş'a götürüp, yaptıkları limandan gemilere yükleyip ülkelerine göndermişler.
Üzerinden 100 yıl geçmiş, Adana-Karataş arasında bizim tren hattımız yok, limanımız yok. Üstelik inşaat teknolojileri bu kadar gelişmişken.
Adana'nın makus talihini nasıl tersine çevireceğiz?
Ben bu sene 5 ocakta bunları düşündüm. Bağışlayın.