Önce; ÇİN’in Wuhan şehrinde başlayarak tüm Dünya’nın gündemine gelen Koronavirüs salgını şimdilerde başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm Dünya’nın sorunu haline gelmiştir.
Koronavirüs’ün yanı sıra panik ,korku ve endişe de salgın halinde Dünya’yı sarmaya devam ediyor.Koronavirüs ile mücadele etmenin yanı sıra asıl mücadele korku ve endişe ile mücadele etmek gerekir.
Bu süreç de birlikte yönetilmek zorundadır.
Virüs ‘ün Çin’in Wuhan kentinde ilk görüldüğü andan itibaren kontrolsüz bir dedikodu çağlayan gibi gibi akmaya başladı.Çok sayıda saçma sapan iddia dedikodu şeklinde yayılmaya başladı.
Virüse karşı ciddi olmayan korunma teknikleri icat edilmeye başlanarak komplocu bir korku kültürü yayılmaya başladı.
Korku kültürü yayılarak halkın güven içinde olmadığı güvensizlik kaygısı oluşturulmaya çalışılarak halkın marketlere akın etmesine ,erzak depolamasına ön ayak olundu.Oysa Batı’da marketler adeta yağmalandı bu durum bizim toplumuzu da kısmen de olsa etkisi altına almıştır.
Gerçekte ise bu tür panikleşmiş davranışlara gerek yok.Sağlık Bakanlığının bu konuda almış olduğu tedbirlere harfiyen uymak yeterlidir.Buna rağmen toplumun bazı kesimlerinin içine düşürüldüğü panik havası güvensizliğin korkuya dönüşmüş halinden başka bir şey değildir.
Bizim toplumumuz batılı toplumlar gibi aşırı bireyselleşmenin gırdabın da değildir.Kendini güvensiz hisseden ve korkuya kapılmış bir toplum değildir.Koronavirüs tehlikesi karşısında şu ana kadar gerek hükümetimiz,gerek Sağlık Bakanlığı ve toplumun geniş kesimleri sağduyu,sükunet, ve özgüven temelinde birlikte hareket etmektedir.Bu gibi olaylarda elimizdeki en önemli sermaye sorun çözme yönündeki kararlığımız ve inancımızdır.
Bazı kesimlerin oluşturmaya çalıştığı sorun çözme yeteneğimizin ve becerimizin olmadığı yönündeki düşündürttürme çabaları topluma korku kültürünü boca etme çabalarından başka bir şey değildir.
Bu nedenle bu salgına karşı yalnızca biyolojik mücadele etmek yeterli değildir.
Aynı zamanda toplumsal ve kültürel mücadele şarttır.
Asıl önemlisi de oluşturulmaya çalışılan korku ve endişe iklimini ortadan kaldırmaktır.
Yani Korkuyu Yenmektir…