Türk Dil Kurumu’na göre ‘ŞEHİT’; ‘Kutsal bir ülkü ve inanç uğruna ölen kimse’ olarak tanımlanıyor.
Bakara Suresi 154. Âyet: Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz farkında olamazsınız.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, bir kimsenin “ŞEHİT” sayılabilmesi için Şehitlik Yönergesi hükümlerine uygun olarak ölmesi gerektiğini belirtiyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın Şehitlik Yönergesi ne göre;
1) Fiilen ateş altında ölenler,
2) Harpte yaralanıp tedavi sırasında ölenler,
3) İç güvenlik görevlerinde veya terör ve anarşi ile mücadelede ölenler,
4) İç güvenlik görevinde yaralanıp tedavi sırasında ölenler,
5) Eğitim ya da tatbikat yapan askerlerden görev sırasında veya görev yerinden ayrıldıktan sonra meydana gelen olayda ölenler,
6) Görev sırasında yaralanıp da sonradan bu yaranın sebep ve tesiriyle ölenler,
7) Kaçakçılığın men ve takibinde çatışmada ölenler,
8) Sınır emniyet hizmetlerinde iken silahlı çatışmada ölenler,
9) Sınır emniyet hizmetine yönelik faaliyetler sırasında kaza ve olaylarda ölenler,
10) Aileleri istediği takdirde; ölen savunma bakanları, orgeneraller ve oramiraller,
11) TSK mensubu ve ayrılanlardan asker olmaları nedeniyle teröre maruz kalmaları sonucu ölenler,
12) Herhangi bir askeri tesisin afetlere maruz kalması sonucu ölenler,
13) Vazifeli olarak askeri uçak veya helikopter, gemi ve denizaltının herhangi bir sebep ile düşmesi, batması, infilak etmesi sonucu ölenler,
14) Görev için yurt dışında bulunan TSK personelinden; bu görevlerinden dolayı maruz kaldıkları tedhiş veya suikast sonucu ölenler şehit olarak tanımlanmaktadır.
Mevzuatımızda şehitliğin tanımını yapan bir düzenleme yok. Sadece kimlerin Şehit olarak belirleneceği yönerge ile sıralanmıştır.
Buna göre; evine gitmek için otobüs durağında beklerken terör örgütünün bombalı saldırısı sonucunda ölen kimselere ‘Şehit’ denilmesi yanlıştır.
Havalimanı’nda uçağını beklerken teröristlerin patlattığı bomba sonucu yaşamını yitiren, belki Türk vatandaşı dahi olmayan sivillere de ‘Şehit’ denilmesi yanlıştır.
Fakat son yıllarda bazı siyasiler, bazı görsel ve yazılı medya, terör olaylarında yaşamını yitiren siviller için de ‘Şehit’ kelimesini kullanmaya başladılar. Bu yöndeki açıklamalar duygusal anlamda vatandaşın olaylara bakışını biraz olsun hafifletmek amacı haricinde, AYİM’nin Şehitlik yönergesi hükümlerine göre yerinde ve doğru açıklamalar olmuyor.
Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Silopi ilçesi Kurtik Tepe mevkiinde yol yapım işinde çalışan işçilerin içinde bulunduğu aracın geçişi sırasında, Pkk terör örgütünün önceden yerleştirdiği bir bombayı patlatması sonucu 4 yol işçisi vatandaşımız ölmüştü, bu haber de ‘Şehit’ haberi şeklinde servis edildi. Bu olayda ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Sonuç olarak; vatanı, milleti, bayrağı için çarpışırken görev sırasında hayatını kaybeden gerçek Şehitler ile terör saldırılarında yok yere ölen sivil kimseler aynı yere konmamalıdır.
Bu, gerçek Şehitlerimize büyük haksızlık olur. Herkes ölür ama Şehitler ölmez!..
“Vurulmuş Tertemiz Alnından Uzanmış Yatıyor, Bir Hilâl Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor” (M.Akif Ersoy)